İnsanca yaşama koşullarına da ulaşacağız
Ford ve Bosch fabrikasından işçiler, 23 Haziran sonuçlarını Evrensel’e yazdı.
Fotoğraf: Google Street View
Ford Otosan işçisi
Kocaeli
Bugün İstanbul başta olmak üzere ülkeye farklı bir hava geldi. Dün birlikte dur demeyi öğrendik. Birilerinin halkın iradesini hiçe saydığı, ‘Ben bunu beğenmedim, bir daha düşünün, kararınızı ona göre verin’ dediği düzeni yıktık. Devletin bütün imkanlarını kendi çıkarları için kullananları yendik.
Bu başarıyı hep birlikte elde ettik. Sen, ben, öteki, Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Laz, CHP’li, HDP’li, MHP’li, İyi Partili, Saadetli, AKP’li, EMEP’li ve diğerleri... Kendilerinin çıkarları elden gitmesin diye var güçleri ile devletin bütün imkanları ile bakanları, valileri, hatta partili Cumhurbaşkanını yendik. Birlikte güzel işler başardık. Demokrasiyi hiçe sayan YSK’yı yendik. Halkı ötekileştiren, terörist ilan edenleri yendik. Milletine terörist diyen Erdoğan Öcalan’ın mektubunu okudu, HDP’ye seslendi, tarafsız kalın dedi. 13 bin oyu kabul etmeyenler, 800 bin oyu görünce, kuyruklarını kıstırdılar, ekrana bile çıkamadılar.
Halkını nankörlükle suçlayanlar, saraylarındaki şatafata o kadar kapılmışlar ki halkın aç, borç içinde yüzdüğünü görmekten o kadar uzaklar. Din elden gidiyor yaygarası yapanlar, ülkeyi yabancılara bağladılar, kendi lüks şatafatlı yaşamlarını sürdürebilmek için. İstanbul’u iki kez kaybettiler. Din mi elden gitti, ezan mı sustu? Elden giden onlar için rant kapısı, cemaatlerin para kaynağı gitti. İstanbul kazandı, Türkiye kazandı. Bu daha başlangıç, birileri için yolun sonu gözüktü.
Demokrasi tek adam rejimini yendi. Biz hep birlikte kazandık. Bir işçi olarak aynı tutumu sermayeye yani patronlarımıza karşı da gerçekleştirdiğimizde insanca yaşama koşullarına da ulaşacağız.
Koç onca para kazanıyor, TÜPRAŞ’ın kazancı ortada ama kazandığının fazlasını isteyip, işçisine para vermemek bir yana dursun, kazanılmış haklarını da geri almak istiyor. Aynı durum Ford için de geçerli olacak. Patron daha fazla kazanmak isteyecek ama biz birlikte ona da dur diyeceğiz. Artık güç halkın ve işçinin elinde. Biz çoğuz, biz kazanacağız her yerde. Artık erken seçimi konuşma vakti geldi. Artık Erdoğan’ın partili cumhurbaşkanlığının bize getirdiği olumsuzlukları görüyor ve bizler bunu istemiyoruz. Atanmış kişilerin bizi yönetemediği, kime hizmet ettiği ortada. Bizler liyakatla birileri iş başına geçsin istiyoruz. Atananlar atayana hizmet ediyor bize değil.
AKP'NİN SÖYLEMLERİ İNANDIRICI GELMİYORDU
Bir Bosch işçisi
Bursa
31 Mart yerel seçimlerinden sonra AKP’nin itirazıyla başlayan süreçte birçok AKP’li arkadaş Ekrem İmamoğlu’nun hak ederek kazandığını, yapılanların haksızlık olduğunu dile getirdiler. Hatta bazıları milli irade herhalde bizim partimiz kazanınca geçerli bile dediler. Zaten 2-3 yıldan beri en fanatikler bile AKP’nin söylemlerini savunmuyorlardı. Üzerine bir de ekonomik kriz, tanzim satışlar, varlık kuyruğu tartışmaları gelince insanların AKP’ye inançları kırıldı. 31 Mart öncesi açılan beka tartışmasına inanan da pek yoktu zaten. İnsanlar ne oldu da 31 Mart seçimleri sonrası beka sorunu ortadan kalktı diye konuşuyordu. Bir de 31 Mart’ta oylarımız çalındı söylemlerine ve sonrasında iddia edilenlere fabrikada kimse inanmıyordu ve bunu açıktan söylüyordu. Zaten ben bu zamana kadar doğru dürüst kimseden de oylarımızı çaldılar lafını duymadım, AKP’liler de dahil olmak üzere. İstanbul’da da bir karşılık bulmamış anlaşılan ve fark çok fazla oldu. 13 bin oydan 750 bine çıkan bir fark var. Burada, fabrikalarda çalışan işçi kardeşlerimizin büyük bir tepkisi bu ağır ekonomik şartlar. İnsanları bunaltan bu şartlar nedeniyle de bir tepki olarak görüyorum.