22 Haziran 2019 12:27

TTB'nin 70. Kongresinde adalet çağrıları yükseldi

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 70. Büyük Kongresini “Tababet İçin Adalet” sloganıyla gerçekleştirdi. Kongrede hükümetin baskılarına tepki ve yarın yapılacak İstanbul seçimleri için mesajlar öne çıktı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 70. Büyük Kongresini “Tababet İçin Adalet” sloganıyla Devlet Su İleri Genel Müdürlüğünde (DSİ) de yaptı. Kongreye KESK, DİSK, TMMOB ve bunlara bağlı sendikaların yanı sıra emek, barış ve demokrasi örgütleri ile siyasi partiler de katıldı. Barış ve demokrasi talebiyle bütün kitle örgütleri ve siyasi partilerden yoğun katılım gerçekleşti. Açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, adalet talebinin sadece hekimler için değil nefes alan herkes için vazgeçilmez bir talep olduğunu dile getirerek, “Sonuç ne olursa olsun bizler, ne yaptığımız açıklamaların suç ne de TTB Merkez Konseyinin utanılacak bir şey yaptığını düşünmüyoruz” diyerek her zaman iyi hekimlikten yana olacaklarını söyledi.

'GURUR DUYUYORUZ'

Adalet talebinin herkes için vazgeçilmez olduğunu ifade eden TTB Merkez Konsey Üyesi Sinan Adıyaman, Türkiye'nin tarihindeki büyük ve önemli krizlerden birini yaşadığını söyleyerek, “Her meslekte olduğu gibi, çalıştığı sağlık kurumu iflas eden, haklarını alamayan ve işsiz kalan hekimler var. Bu enflasyonist ortamda yandaş sendikaların da katkısıyla yüzde beşlik maaş zamları ile gelirini koruma kaygısı taşıyan kamudaki hekimler var. KHK’lerle ihraç edilmiş ya da güvenlik soruşturması bahanesiyle hiçbir hukuki, adli süreç işletilmeden mağdur edilen, işsiz bırakılan, eğitim hakları ellerinden alınan, işyeri hekimliği sertifikaları bile verilmeyen ve bu nedenlerle ekonomik krizi siyasal krizle çok daha ağır yaşayan hekimler, sağlık çalışanları ve yakınları var.

Sağlıkta şiddetin ölümcül haliyle baş etmekte zorlanan bizler ve anlamlı, sonuç alıcı hiçbir adım atmayan bir iktidar ve Sağlık bakanlığı var” diye konuştu.

Sağlık ortamının piyasa koşullarına terk edildiğini ve TTB'nin 70. Kongresinde birçok hekimin yaptığı basın açıklamasında dolayı ceza aldığını belirten Adıyaman, hiçbir dönemde hekimlerin barıştan yana tutum almasının cezalandırılmadığına dikkat çekti. Adıyaman, 2019 yılında TTB Merkez Konsey görevini yürüten 10 hekime 20 aydan 3 yıl 3 ay’a kadar sürelerde hapis cezaları verildiğine değinerek, “Sonuç ne olursa olsun bizler, ne yaptığımız açıklamaların suç ne de TTB Merkez Konseyinin utanılacak bir şey yaptığını düşünmüyoruz. Yaptığımız açıklamalarla da, aldığımız tutumlarla da TTB’nin on yıllardır yaptığı bütün açıklama ve tutumlarla olduğu gibi sadece gurur duyuyoruz” diye konuştu.

'UMUDU ÖRGÜTLEYECEĞİZ'

HDP Mardin Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Mithat Sancar, “Tabipler, ne zaman sesini yükseltse ağır bir baskıyla karşılanmıştır. Çünkü buradan çıkan adalet sesi bütün kötüleri korkutur. İyinin ve doğrunun en güçlü temsil edildiği alandır. Yaşatma görevi hekimlere düşer ve bunu bozacak her türlü girişime karşı çıkar” diye konuştu. TTB'nin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur”dediği bildiriye verilen cezaların ise herkesi şaşırttığına dikkat çeken Sancar, “Adaleti arayacağımız her yerde kurumsal hir çöküş görüyoruz. İnsanlar her alanda yoksullaştırılıyor. Hekimliğin var oluş ilkesi umuttur. Siyasete, emek örgütlerine ve birer birer hepimize düşen bu umudu örgütlemektir” dedi. İstanbul seçimlerinin de gasbedildiğini ve bu seçimde de barışın mahallelerden kurulması gerektiğini söyleyen Sancar, “İstanbul' barıştırmak Türkiye'yi barıştırmaktır. İstanbul'da her şeyin güzel olmasi icin oylar kullanmalıdır” ifadelerini kullandı.

'HUKUK ZORLANDIĞI İÇİN BU KARAR ALINDI'

CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, TTB'nin sadece hekimlerin örgütü değil bir demokrasi kurumu olduğunu söyleyerek, “Halk sağlığının ve herkes için sağlık mücadelesinin en kararlı en geri adım atmaz temsilcisidir. Saray rejiminin TTB'ye saldırması da bu yüzdendir. Tabiplerin yargılanması bir utanç davasıdır” dedi. Böke İstanbul seçimin sonucun ise çok net olduğunu belirterek, “Farklılıklarla bir arada yaşamanın ya da farklılıkları dolayısıyla insanların 'terörist' ilan edileceği bir ortamda mı yaşamanın seçileceği gündür” diye konuştu. Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, TTB'ye verilen cezaları “Hukuk cinayeti” olarak tanımladı. İslam, “Kamu vicdanında bunun hiç bir anlamı yok. Hukuk zorlandığı için bu karar alındı”dedi.

'YARGI ÇARKI ADALETTEN YANA DÖNMÜYOR'

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, TTB'ye verilen cezaların yargılayanlar için utanç, TTB için ise onur davası olarak tarihe geçtiğini belirterek, “Bizler iktidarların politikalarının ortağı olmak zorunda değiliz. TTB, bu politikalara ortak olmadığı için cezalandırılmıştır. Emek Partisi de Afrin operesyonuna karşı çıktığı için ceza almıştır. Bu yargı çarkı adaletten yana dönmüyor, siyasi talimatla sürüyor. İçinden geçtiğimiz süreç, tek adam rejiminin inşa süreci” dedi. Tek adam rejiminin geriletilmesi için emek ve demokrasi güçlerinin ittifakının önemli olduğunu vurgulayan Gürkan, “Ama sandık yetmez, her şeyin güzel olması için elbette mücadele gerekiyor” dedi.

ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi İlknur Başer adaletin olmadığı bir ülkede TTB'nin cezalandırılmak istendiğini söyledi. Başer, “Bu ceza kabulümüz değildir. Ceza verenlerin cezalandırılması için ortak mücadele edeceğiz” dedi. İstanbul seçiminde sandıktan çıkan umudun yetmeyeceğini, kurucu siyasetin üretilmesi hep birlikte tartışılıp örgütlenmesi gerektiğini söyledi.

Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş, savaş politikalarının bir an önce son bulması gerektiğini söylerken, “İstanbul'un kazanılması barış, eşitlik ve demokrasi için atılmış önemli bir adım olacaktır” dedi.

'SAVAŞA KARŞI YAŞAMIN MÜCADELESİ'

KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, siyasal iktidarın talimatıyla verilen cezaların gölgesinde TTB'nin yargılanmaya çalışıldığına dikkat çekerek, “KHK'ler ile 130 binin üzerinde emekçi işinden edildi, bu yetmedi iktidar tarafindan seçilme hakkı elinden alındı. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere sadece parası olanların satın alabileceği rant alanına dönüştürüldü. TTB'nin açıklamasının arkasındayız. Bu mücadele sömürüye, savaşa, karanlığa karşı, aydınlanmanın, bilimin, yaşamın mücadelesidir” dedi.

ŞİMDİ DAHA ANLAMLI BİR MÜCADELE VAR

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, demokrasi ve adaletin olmadığı yerde emeğin haklarının olmayacağını belirterek, “Bu ülkede her 3 kişiden biri işsiz. Her gün iş cinayetlerinde 5-6 işçi arkadaşlarımızı kaybediyoruz. Örgütsüzlüğe mahkum edilen milyonların açlık sınırının altında yaşadığı ülkede adalet talebi ve mücadelesi her zamankinden daha bir anlamlıdır. İstanbul seçimi belediye başkanı seçiminin çok ötesine geçti. Yarın demokrasiyi, seçme ve seçilme hakkını bu ülkenin geleceğini, emeğin haklarını oylayacağız. Biz yan yana geldiğimizde ve ayağa kalktığımızda bu ülkede demokrasi adalet İstanbul ve Türkiye kazanacak” diye konuştu.

TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz ise TTB'ye verilen cezayı kınayarak, “Siyasi iktidarın işine gelmeyenlerin cezalandırıldığı adalet olmaz. Halkın iradesi gasbediliyorsa böyle adalet olmaz. Ülkemizi 17 yıldır piyasacı, rantçı ve örgütlü bir kötülük yönetiyor.  Biz hiçbir zaman korkmadık, yılmadık. Eşitlik özgürlük, barış için mücadele edeceğiz. TTB yöneticilerini, gezi direnişçilerini asla yalnız bırakmayacağız” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Mülteci ölünce üstünü kapatmak patrona daha kolay 

SONRAKİ HABER

Mersin Belediye Başkanı'ndan mülteci karşıtı söylemler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...