CHP’den Hasankeyf çağrısı: Siyasiler, tarihini korumak isteyenleri duymalı
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca: Hasankeyf’in yok edilmediği bir çözüm için katılımcı ve şeffaf bir süreç başlatılmalı.

Fotoğraf: MA
İLGİLİ HABERLER

Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi: Çok geç olmadan harekete geçin

Boğulacağı günü bekleyen kent; Hasankeyf
Hasankeyf ile ilgili yazılı açıklama yapan CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Tarihini ve kültürünü korumak isteyen insanların, sivil toplumun ve akademinin yıllardır yaptığı çağrılara kulak verilmeli, geç olmadan Hasankeyf’in yok edilmediği bir çözüm için katılımcı ve şeffaf bir süreç başlatılmalı” dedi.
Ilısu Barajı’nın su tutması ile birlikte, tarihi on iki bin beş yüz yıl öncesine kadar giden, bazı bilim insanlarına göre Göbeklitepe ile aynı yaştaki bir uygarlığa yataklık etmiş bulunan antik Hasankeyf sular altına gömülmesine ilişkin CHP yazılı açıklama yaptı.
1978 yılında birinci derece SİT alanı ilan edilen Hasankeyf’in olağanüstü öneme sahip arkeolojik bir bölgenin de merkezi konumunda olduğunun söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca; "Medeniyetimiz ve insanlık tarihi açısından daha pek çok keşfedilmeyi bekleyen tarihi alanı barındıran böylesi bir doğal ve kültürel mirasın yok edilmesine karşı yurttaşlardan yükselen sese siyasiler kulaklarını tıkamamalı" dedi.
"HASANKEYF İÇİN GEÇ OLMADAN ADIM ATILMALI"
"İçinde bulunduğu Dicle Vadisi doğu ve batı uygarlıklarının doğum yeri olan Hasankeyf’in yok olmasına seyirci kalınmamalıdır" diyen Biçer Karaca, Hasankeyf’in yok olmasının çok önemli bir insanlık tarihi mirasının da yok edilmesi anlamına geldiğini belirtti. Karaca, "2000’li yılların başından bu yana gerek yerel, gerek ulusal düzeyde sivil toplum kuruluşlarının, sanatçıların ve bilim insanlarının yok edilmemesi için kampanyalar yürüttüğü Hasankeyf, Türkiye’nin doğa ve kültür mirasını koruma noktasında yaşadığı sorunların da bir göstergesi haline gelmiştir. Coğrafyamızda yaşayan herkesin köklerinin dayandığı bu antik kent yirmiden fazla uygarlığın izlerini taşıyan evrensel bir mirastır. Bugüne değin korunduğu halinden çok daha iyi şartlarda bu mirası torunlarımıza bırakmak da bizlerin boynunun borcudur. Tüm siyasilerin de bu bilinçle hareket etmesi ve daha da geç olmadan Hasankeyf’in yok olmaması için gereken adımları atması gerekmektedir. Tarihi, kültürel ve doğal mirası korumak için yürütülen mücadelelere karşı siyasilerin duyarsız kalması kabul edilemez" dedi. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et