18 Haziran 2019 13:22

Genç mühendisler Adana’da "Tek kişilik şehir" oyununu sahneledi

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Gençlik Örgütü olan genç-İMO, tiyatro oyunu sergiledi: "Mühendis sanattan anlamaz, anlayışını kırmak istedik."

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Gençlik Örgütü olan genç-İMO, kendi bünyesinde kurduğu Çatlak Baret Tiyatro Topluluğu ile ilk oyununu geçtiğimiz hafta sonu sergiledi

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Ferhat DOĞAN
Aydın YİĞİT
Adana

“Mühendis, teknik elemandır”, “Mühendislik öğrencisi sanattan ne anlar?​” gibi sözlere mühendislik öğrencileri ara sıra maruz kalır. İnşaat mühendisliği denilince ise genel bir kanı olarak akla yalnızca inşaat alanları, binalar, su yapıları gelebilir. Tiyatro oyunu sergilemek, kısa film çekmek gibi aktiviteler ise daha çok edebiyat, radyo-televizyon bölümleri ile anılır. Bu kanılar içerisinde haklılık payı olmakla birlikte bir grup mühendislik öğrencisine ayrı parantez açmak da fayda var.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi Gençlik Örgütü olan genç-İMO, kendi bünyesinde kurduğu Çatlak Baret Tiyatro Topluluğu ile ilk oyununu geçtiğimiz hafta sonu sergiledi. Tiyatro topluluğuna başından beri emek veren Çukurova Üniversitesi öğrencileri ve aynı zamanda İMO Öğrenci Konseyi üyesi Melike Yıldırım, Çukurova Üniversitesi genç-İMO temsilcisi İbrahim Harun Aydoğan ve 2. Sınıf öğrencisi ve tiyatroda sahne alan oyunculardan Yalçın Abeş ile sahneledikleri “Tek Kişilik Şehir” oyununu ve bu süreci konuştuk.

Tiyatro topluluğu kurma fikri nasıl ortaya çıktı?

Melike Yıldırım: genç-İMO olarak tiyatro topluluğu kurma fikri yaklaşık 2 sene önce ortaya çıkmıştı. Arkadaşlarla sinema-kısa film yapmak istedik ama olmadı ve tiyatro yapmaya karar verdik. 2 sene önce Ulaştırma Kongresi gerçekleştirdik ve orada bir tiyatro hocası ile tanıştık, fikrimizi anlattık ve destek oldu. İMO ile konuştuk ve odamızda kabul etti, destek verdi. Bunun ardından yaklaşık 15 öğrenci ile bir sene tiyatro eğitimi aldık ancak oyun çıkaramadık. Fakat bu sene başında tekrar başladık ancak tam olarak çalışmalara mayıs ayının ikinci yarısından itibaren başladık. Mühendislikte çok kullanılan bir terim vardır, mühendisin amacına ilişkin “En ekonomik şekilde en dayanıklı yapıyı inşa etmek” denir. Bizde bunun gibi ve aynı zamanda kolektif bir çalışmanın sonucu olarak bu oyunu ortaya çıkarmış olduk.

genç-İMO’da kolektif çalışma bilinci hakimdir. Herkes birbirinden öğrenir ve öğretir. Sadece teknik gezilerden ibaret değil çalışmalarımız ve bu açıdan bu topluluk ile biz bir meşale yaktık. Ve inanıyorum ki bizden sonrakiler de devam ettireceklerdir.

Sahne ayağı ve oyunu sergileme işi nasıl gerçekleşti?

Yalçın Abeş: Üç kişi sahnede oyunu sergiledik ama dekorundan teknik işlerine herkes her işi yapıyordu. Benim hep tiyatro hayalim vardı. Üniversite hayatıma kadar hep erteledim. Üniversite başında da kısa film çekmek istedik arkadaşlarla. Bu konu üzerinde konuşurken Sinem (diğer oyuncu) ile karşılaştım ve onun vesilesiyle tiyatro ekibine dahil oldum ve ilk kez sahneye çıktım. Sahnede ilk 10 dakikada ezber söylüyordum sadece. Heyecanlıydım ancak sonra alıştım ve kendimi oyuna verebildim.

Oyun neyi anlatıyor? Nasıl hazırlandınız bu süreçte?

Yalçın Abeş: Kadın, adam ve garson karakterleri olmak üzere oyun 3 kişilik. Garson karakterini ben oynuyordum. Behiç Ak tarafından 25 yıl önce yazılan bir oyun ve günümüzü görerek yazılmış diyebilirim. Teknolojinin ne kadar ilerleyeceğini ve tek kişilik şehirleri anlatıyor. Yani kısacası oyun bireyselliği eleştiriyor. Çalışmalarımızı öğrenci evinde, İMO’da, kafede ve son olarak belediyede gerçekleştirdik.  Bu oyunu sergilemeye devam edeceğiz. Başka oyunlar da çıkaracağız. Daha çok kitleye ulaşmak istiyoruz.

genç-İMO ve tiyatro topluluğunu nasıl anlatırsınız bize? Alışılmışın dışında bir iş yaptınız…

İbrahim Harun Aydoğan: Tiyatro topluluğunu özellikle çok istiyorduk. ‘Mühendis sanattan anlamaz’ anlayışını kırmak istedik. Amacımız hayatının her alanında toplumcu mühendisler olmak. Düzenlediğimiz kahvaltılarda, halı saha turnuvasında bile bunu uygulamak istiyoruz. Tiyatro, sanata girmek ve eleştiri yapmak için iyi bir araç. İnsanlara ulaşmak için bu yolu kullanmak istedik. Yeri geldi, derslerimizi ekerek çalışmalar yaptık. Oyun tam istediğimiz tarzda bir oyundu. Şehirlerin ‘yalnızlaşmasına’ eleştiriler sunmak istedik. “Ağaçlar, mevsimler ölüyor” bunu anlatmak istedik.

Oyunun ardından izleyenler çok beğendiğini söyledi, herkesin aklında bir şeyler bıraktık. Amatördük ama amatörlük göze çarpmadı, aksine kolektif bir çalışma olduğu anlaşıldı. Yaklaşık 100 seyirci ile buluşturduk ilk oyunumuzu.

ÖNCEKİ HABER

Beylikdüzü Posta Dağıtım Merkezinde taşeron olarak çalışan 9 işçi işten atıldı

SONRAKİ HABER

Panzer davasında polise verilen 2 yıl hapis cezası para cezasına çevrildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...