14 Haziran 2019 23:47

Serpil BERK
Dersim

Son dönemlerde hatırı sayılır bir dinleyici kitlesine ulaştı Celal Bayrak. Herkes onu sahne adıyla tanıyor: "Celo Boluz". Aynı mahallede birlikte büyüdüğümüz Celo’nun çocukluğuna dair aklımda kalan tek şey annesinin “Celo evde dinleyecek kaset bırakmadın” diye söylenmesiydi. Bu anı aslında onun müzik yolculuğunun ilk adımlarıymış.

Celo Boluz’la müzik yolculuğu üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Derdini müzik yaparak anlatmaya devam eden Celo, “Daha çok bölge illerinde geziyorum, yapmak istediğim müziğe burası yakın” dedi.

"MÜZİK EKİNLERİN ARASINDA BAŞLADI"

Müziğe Ovacık’taki ekinlerin arasında başladığını söyleyen Celo, “İlk söylediğim parçalar ‘Oynama Şıkıdım’ ve ‘Çaye Berbena’ydı. 1994’te İzmir’e göçtükten sonra o çocukluk şenlikleri gitti. Artık yabancı, kalabalık, her tarafın bina olduğu bir yere gelmiştik. O eski dağ, taş yoktu artık. Bir durgunluk dönemi tabi bu. Alıştıktan sonra tekrar türkü söylemeye başladım. Evdeki kasetlerin üzerine sesimi kaydederdim.” dedi.

"ÜNİVERSİTEDE MÜZİK GRUPLARI KURDUK"

Daha sonra konservatuar sınavlarını kazanan Celo, yaşadığı bazı sıkıntılardan dolayı konservatuara gidememiş ve ardından Ege Üniversitesi’nde Tarih bölümü okumaya başlamış. Tabi müzik aşkı her şeyden baskın olduğu için buna da devam edememiş, gerisini ondan dinleyelim: “Okulun ilk günü kavga ettim. Dersten çıkıp edebiyat fakültesinin bahçesine çıktım ve orda mey çalan Yiğit’i gördüm; o çaldı, ben söyledim. Daha sonra ‘böyle takılalım’ dedik. Bu süreç ‘Göç’ isimli gruba kadar gitti. Dersim ve Alevi derneklerinin etkinliklerine çıktık. Sokak müziği yaptık. Grubumuzun ismi değişti ‘Anahita’ oldu. Kardeş Türküler’in tarzını örnek aldık. Okul bitince hem gidenler oldu hem de müzik anlayışımız değişti ve grubumuz dağıldı. Üniversiteyi son sınıfta bıraktım”

"BİRÇOK KÖY OKULUNA MÜZİK GÖTÜRDÜK"

Okulu bırakıp gezmeye başlıyor Celo ve yaptığı bu yolculuklar müzik konusunda kendini geliştirmesine ön ayak oluyor. Gezdiği yerlerde dinlediği hikayelerin müzikal yaşamına olumlu katkılar yaptığını dile getiren Celo, “Karadeniz dışında bütün bölgeleri gezdim. Gezdiğim yerde hikayeler dinledim. O hikayeler senin kendi hikayeni yaratmana yardımcı oluyor. Hayata bakış açın değiştikçe müziğe bakış açın da değişiyor. Son 5 aydır Mardin’in köy okullarını dolaşıp çocuklarla müzik yapıyorum. 2 arkadaş gerçekleştirdik bu işi. Diyarbakır, Batman ve Mardin’de birçok köy okuluna gittik. Son dönemde sosyal medyada tanınmaktan dolayı hem çocuklara müzik yaptık hem de kitap, müzik aleti, kıyafet gibi eksikliklerini gidermek yardımlar topladık. Daha çok bölge illerinde geziyorum, yapmak istediğim müziğe burası yakın. Kültürel aidiyet. Ayaklarım beni bir şekilde buraya getiriyor” şeklinde konuştu.

"ÖNCE İSTEMEDİLER SONRA KABULLENDİLER"

Ailesi çocukken Celo’nun müzikle ilgilenmesini istemiyormuş. Zamanla bu düşüncelerin değiştiğini anlatan Boluz, “Onlar öğretmen olmamı istiyordu. Baktılar olacak gibi değil ‘Tamam, sen bu işi yapıyorsun’ dediler. Ardından konsere davet ettim. Tolga Sağ ile birlikte sahne aldık, plaket verildi. Sonra TV’ye çıktım derken beni ciddiye almaya başladılar. Babam artık sosyal medyadan arkadaşlarına ‘bu benim oğlum’ diye videolarımı gösteriyor, annemde öyle.” ifadelerini kullandı. 

"BESTELERİMİN OLGUNLAŞMASINI BEKLİYORUM"

Celo derdini müzik yaparak anlatmaya devam ediyor. Ağırlıklı olarak dijital platformlarda çalıştığını söyleyen Boluz “Albüm çıkarmak maddi olarak çok zorluyor. Artık insanlar albüm almıyor internetten indiriyor. Bir tane single çıkardım ‘Gülizar’ ismiyle... Annemin ismiydi ve ona atfettim ilk çalışmamı. Bunun dışında birçok bestem var. Onların olgunlaşmasını bekliyorum” dedi.

Evrensel'i Takip Et