Kadın örgütleri: Cezasızlık erkekleri cesaretlendiriyor

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Gazal Bayram Koluman ve Roza Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya son dönemde Diyarbakır’da sık yaşanan kadın cinayetlerinin cezasızlık ve yasaların uygulanmaması nedeniyle gerçekleştiğini söyledi.

Kadın cinayetlerindeki artış devam ederken, sadece Diyarbakır’da son üç hafta içinde üç kadın cinayeti gerçekleşti. Yaşanan kadın cinayetlerine ilişkin Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Gazal Bayram Koluman ve Roza Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya ile konuştuk. Koluman, kadın cinayetlerinin önüne geçilememesinin mevcut yasalların uygulanmaması olduğunu söylerken, Kaya ise, cezasızlığın erkekleri cesaretlendirdiğini dile getirdi.

‘ŞİDDETİ KORUYAN İKTİDAR’

Koluman, kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurgulayarak, erkek  şiddetini koruyan bir iktidarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Koluman, “Burada eril zihniyetinin kadına yönelik erkek şiddetini koruyan bir devlet ve iktidarla karşı karşıyayız. Yargılamaların etkin bir şekilde yapılmadığı, koruma talep eden kadınların yeteri kadar korunamadığı önlemlerin alınmadığı, failin etkin soruşturmadan geçmediği bir süreçten geçiyoruz. Yargılamalarda faile, haksız tahrik indirimi, iyi hal indirimi, saygın tutum indirimi veriliyor. Cezasızlıkla veya oldukça düşük cezalarla neticeleniyor davalar. Bu politikalar erkeğin şiddetten uzaklaşmamasının önünü açıyor” dedi.

YASA VAR, UYGULAMA YOK

Kadın cinayetlerinin önüne geçebilecek yasaların olmasına rağmen bu yasaların uygulanmadığını belirten Koluman, “Bu alandaki mevcut yasal düzenlemeler eksik değil. 6284 sayılı bir yasamız mevcut ki bu yasa oldukça etkin ve kadını koruyucu faktöre sahip. Asıl sorunumuz yasal mevzuattan ziyade bunun uygulanması sorunu. Bunu çözmek gerekiyor” dedi.

Toplumun kadına bakış açısının değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Koluman, eğitim başta olmak üzere toplumun her alanında etkin bir sistemin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Koluman, “Kurumlar arası eş güdümü sağlamak gerekiyor. Hem kolluk hem yargı hem de bu alandaki Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sahadaki uygulama alanını genişletmek, güçlendirmek gerekiyor. Yani kadın sığındığı zaman sırtını rahatlıkla dayayabileceği kurumsal bir alt yapının oluşturulması gerekiyor. Son üç haftada 3 kadın cinayeti yaşandı. Buna karşı ciddi kadın dayanışması ve ciddi bir politik tavır almak gerekiyor” dedi.

‘BİRLİKTE, ÖRGÜTLENEREK BAŞ EDEBİLİRİZ’

Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya ise kadına yönelik şiddetin artmasında iktidarın kadına karşı kullandığı dil ve kadının yaşamına müdahale eden söylemlerin etkili olduğunu ifade etti:
“Şiddet üreten bir sistemin içerisinde yaşıyoruz. Tabii burada iktidarın kullandığı dil oldukça cinsiyetçi. Kadına nasıl yaşayacağına dair sınırlamalar ve kurallar koyan bir söylemle karşı karşıyayız.”

Bölgede kadına yönelik şiddetteki artışın OHAL ve kayyum dönemlerinde artış gösterdiğini belirten Kaya, “OHAL ile birlikte kadın kurumlarının kapatılması, kadınların KHK’lerle işten çıkarılması... Bunların hepsi şiddetin artmasının sebeplerinden. En önemlisi iktidarın ve medyanın bu durumu meşru gösteren dili var. Kadın saldırıya uğruyorsa ‘O saatte ne işi vardı?​’ gibi sözlerle kadının yaşamını yargılayan bakış yaygın. Zaten yargılamalarda cezasızlık politikasının işlediğini ve erkeğin de bundan cesaret aldığını gösteren bir durum bu. Son bir ayda ciddi bir şiddet artışı var. Koruma kararı olduğu halde yargının korumadığı kadınlar var” dedi.

Şiddete ve eşitsizliğe karşı kadınların birlikteliğinin önemine vurgu yapan Kaya şöyle devam etti:
“Örgütlü kadın gücüne inanıyoruz. Bütün kadın örgütlerine Türkiye ve dünyadaki bütün kadınlara çağrımız var. Birlikte, örgütlenerek bununla baş edebiliriz.”