24 Mayıs 2019 09:01

Torun Center’daki iş cinayeti için verilen para cezaları onandı

10 işçinin asansörden düşerek yaşamını yitirdiği iş cinayeti, para cezasının onanması ile bir "adalet cinayeti" olarak tarihe geçti.

Torun Center inşaatında 10 işçinin asansörde düşerek yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan iş cinayeti. | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Torun Center inşaatında 10 işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayeti davasında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi sanıklara verilen para cezasını onadı. İşçi ailelerinin avukatları, “Bu kararla birlikte yargılama sürecinin bir bölümü, bir adli cinayet olarak tarihe geçmiş oldu” diyerek duruma tepki gösterdi. Avukatlar, “19. Ceza Dairesi, hiçbir hukuki tartışma yapmadan, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin adaletsiz olduğu kadar vicdanları da yaralayan kararını onamıştır. Bu karar bir kez daha bağımsız ve tarafsız bir yargının olmadığının teyidi olmuştur” dedi.

6 Eylül 2014 günü İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan Torun Center inşaatında, asansörün içinde bulunan işçilerle birlikte 32’inci kattan zemine çakılması sonucu 10 işçi yaşamını yitirdi. Açıklan dava sonucunda 2’si Torunlar, 4’ü asansör firması, 3’ü iş güvenliği firması personeli olmak üzere 9 kişiye 8 yıl 4 ay hapis cezası veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “iyi hal” gerekçesiyle bu cezayı her bir sanık için 60 bin 800 TL adli para cezasına dönüştürdü. Torunlar, Geda Majör ve NCA iş güvenliği firmalarının bir kısmı yönetici konumdaki diğer personeliyle ilgili ise beraat kararı verildi.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi de mahkemenin verdiği bu kararı onadı.

"İŞ KAZASI DEĞİL İŞ CİNAYETİ!"

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan işçi ailelerinin avukatları, “İş kazalarında ölümlerin yüzde yüz önlenebilirliği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ülkemizin iş cinayetlerinde Avrupa’da birinci, dünyada 3. sırada olmasının tek nedeni, patronların kâr hırsı ve hızlı üretim baskısıyla iş güvenliği tedbirlerini almaması, devletin iş güvenliği tedbirlerini denetlememesi ve yargısal düzeyde de cezaların caydırıcı olmamasıdır. Ne yazık ki, pek çok iş cinayeti yargılama sürecinde yaşananlar Torunlar iş cinayetinde de tekrar etmiştir. Savcılığın Torunlar patronları hakkında takipsizlik kararı vermesi patronlar için cezasızlık anlamına gelmiştir. Bu kararla ilgili Anayasa Mahkemesinin kararı da ne yazık ki, topu taca atmış, soruşturmasız ve kovuşturmasız nasıl ortaya çıkacağı izah edilmeyen yeni delillere havale etmiştir. Uzun süren çabalarımıza rağmen hiçbir kamu görevlisi cezalandırılmamıştır” ifadelerini kullandı.

"HUKUKTAKİ KARŞILIĞI HER İŞÇİ İÇİN 20 YIL CEZA"

10 işçinin yaşamına mal olan iş cinayetinin, patronların kârı için onların bilgisi ve gözetimi altında örgütlenen ve sürdürülen, güvencesiz/hızlı üretime dayalı üretim sürecinin sonucu olduğu belirtilen açıklamada, “Asansörler daha önce defalarca katlardan düşmüştür, yasak olmasına rağmen asansörlerin kapılar açık olarak ve limit durdurucular devre dışı bırakılarak çalıştırılmasına izin verilmiştir. İş cinayeti, 32. kattan düşme halinde ölümün gerçekleşeceği öngörülmesine rağmen; asansörün çıkmaması gereken kata çıkabilmesi için limit durdurucuların devre dışı bırakılması nedeniyle gerçekleşmiştir. Bunun ceza hukukundaki karşılığı olası kasttır ve bundan sorumlu olan yöneticilerin her bir işçi için en az 20 yıl hapisle cezalandırılması gerekir” dendi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Ancak, ne yazık ki, öncelikle, aynı zamanda genel müdür olup üretim sürecinden sorumlu olan patronlar ve yöneticiler, eşitlik ve adalet ilkesiyle bağdaşmayacak şekilde takipsizlik ve beraat kararlarıyla, cezasızlıkla ödüllendirilmişlerdir. Bu kararların anlamı, işçinin sadece emeğinin değil, hayatının da sermayenin varlığına armağan edilmesidir. Beraat kararları aleyhine Yargıtaya, kesinleşmiş para cezasıyla ilgili kararlar aleyhine Anayasa Mahkemesine başvuracağız. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesinin bu kez hukuken tutarlı bir değerlendirme yapmasını ve işçi hayatına, ailelerin acısına saygı gösteren bir karar vermesini; işçi sendikaları, emek ve meslek örgütleri başta olmak üzere kamuoyunu davayı takip etmeye çağırıyoruz.”

Açıklamada, verilen beraat kararları açısından ise Yargıtay nezdinde temyiz yolunun açık olduğu belirtildi. (İstanbul/EVRENSEL)

Torun Center: Gökyüzünde can pazarı, yer altında hapishane

ÖNCEKİ HABER

Tanrıkulu: İBB’nin AKP’ye yakın kuruluşlara desteği araştırılsın

SONRAKİ HABER

Şevkin: Kıyı kesimleri rant ve talan ekonomisine kurban edilecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...