Kılıçdaroğlu'dan Erdoğan'a: 80 milyon insan seni doyuruyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, işsizlik ve yoksulluk üzerinden hükümete ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çıkıştı, Man Adası iddiasını yineledi.

21 Mayıs 2019 09:38
Paylaş

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

19 Mayıs'ın 100'üncü yılındayız. 19 Mayıs Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda en önemli adımın atıldığı, kaderimizi kendi ellerimizle belirlemenin tarihidir, emperyalizme ve işbirlikçilerine boyun eğmemenin tarihidir, esareti reddeden bir milletin hakkına, bağımsızlığına sahip çıkmanın azminin tarihidir, ulusu cumhuriyete ve özgürlüğe kavuşturan direnişin tarihidir.

100 yıl önce büyük bir azim ve kararlılıkla yola çıkıldı. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni demokrasi ile taçlandırma göreviyle görevliyiz. Bugün ülkemiz, demokrasimiz ve anayasal kurumlarımız çağın gerisine düşmüş olabilir, güçler ayrılığı ortadan kalkmış olabilir, hayatın her alanındaki kötüye gidişe ses yükselten bütün yurttaşlar baskı ve zulümle karşı karşıya gelmiş olabilir. Bütün baskılara rağmen, sarayda oturmalarına rağmen bize ve bu ülkenin yurttaşlarına gerçek anlamda demokrasiyi getirme sorumluluğu yüklenmiştir.

TRT ÇALIŞANLARININ İŞİNDEN EDİLMESİ

Bugün aramızda TRT çalışanları var. Devletin kamu hizmeti yaptığı görevlerden birisi de TRT aracılığıyla yapılır. TRT'yi siyasetçi de hiçbir siyasi partiye katılmayan ama haberleri doğru izlemek isteyen her vatandaş da doğru haber almak için izler. TRT'nin kuruluşunda da bunlar vardır. TRT bu görevi yaparken kendi yasası var, anayasası var. Anayasa 'haberler doğru verilecektir' diyor. TRT için söylüyor bunu.

15 Temmuz'dan sonra, yaşadığımız o büyük olaydan sonra sarayda bir toplantı yapılmıştı ve ben katılmıştım. 'Yargı bağımsızlığını sağlamak zorundayız, devletin kurumları yansız olmak zorundadır' demiştim. 'TRT'nin herkese eşit mesafede olması lazım' dedim, 'hiç olmadı' dedim. 15 Temmuz'dan sonra bizi TRT'ye davet ettiler, röportaj yaptılar. Erdoğan 'bu olmaz' dedi. 15 Temmuz geçti, TRT eski TRT'ye döndü. 1 gün bile CHP'nin doğru dürüst haberleri verilmiş değildir. TRT halkındır, halkın kalmalı. İstihdam fazlası personel var diyorlar. 169 kişinin bu şekilde TRT'den uzaklaştırılması hedefleniyor. İhtiyaç fazlası olan ödüllü sanatçılar var muhabirler var... Niye gönderiyorlar bunları? TRT, havuz medyasının da sponsorluğunu yapıyor.

Bakın size iki belge göstereceğim. Bu belgelerde, TRT'nin iki istasyonundan Turkuaz şirketine yani A haber, Sabah grubuna ayrıcalık sağlanıyor. Bir protokol sağlanmış mı, hayır, ama tutanağı var. 169 kişiyi gönderirsek kimsenin sesi çıkmaz diyorlar. İstediğin kadar havuz medyasına kaynak aktar kardeşim, ne o gazeteler okunuyor ne de o televizyonlar dinleniyor.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra pek çok kişi hayatını kaybetti. Vakıf kurulacak diye şehitler ve gaziler için 300 milyon liradan fazla para toplandı. Vakıf hâlâ kurulmadı. Siz şehidin ve yakınlarının paralarına bile göz diktiniz.

EKONOMİK KRİZ VE İŞSİZLİK

Karşımızda devasa bir işsizlik var, işsizliği de mi dış güçler yaratıyor? Damadı getirmişler ekonominin başına. Ekonomi nedir diye sorun, cebindeki parayı gösterir, fakiri fukarayı bilmez.

TOBB toplantı yapıyor ve sonrasında da açıklama yapılıyor. '2019 yılında 2 buçuk milyon yeni istihdamı hayata geçireceğiz' dediler. Ne oldu, 1 milyon 300 bin kişi işsiz kaldı.

8 milyon 475 bin kişi şu an Türkiye'de işsiz. 'İstihdam seferberliği başlattık' diyorsun, herkes işsiz. İşsizlik seferberliği desen anlarım. Kendisini yakan insanlar var. Bir insan kendisini niye yakar! İktidar sahipleri ne düşünüyor acaba? İşsizlik, sokağa çıkamamaktır, insanın umudunu tamamen kaybetmesidir. Bütün toplumsal değerlerin yıpranmasıdır. Uyuşturucu bataklığına insanların sürüklenmesidir, açlıktır, yoksulluktur. Bunlar işsizliğin ne olduğunu biliyorlar mı acaba? Sosyete damat ve onun kibir abidesi kayınpederi bunları biliyorlar da bilmiyorlar. 'İşsizlikle uğraşmayın' diyorlar.

27 Kasım 2017'de Ankara Ticaret Odasındaki toplantıda Erdoğan şunları söylüyor, 'Yeni isthdama rağmen kadın ve gençlerin katılımıyla işsizlik çift hanelerde gözüküyor'. Akla bak, dehaya bak! Aynı Erdoğan bir yıl sonra 'Yakında ülkemizde işsizlik değil çalışacak eleman sıkıntısı yaşayacağız' diyor. Bunlar ülkeyi yönetemezler.

2 Mart 2019'da, 'Şimdi de işsizliği dillerine doladılar. Biz cumhuriyet tarihinin istihdam rekorunu kırdık' diyor. E ne yapalım, işsizin derdini anlatmayacak mıyız? Sarayda senin yaptıklarını mı anlatacağız! İşsizliği ve ekonomik sorunu bunlar çözemezler.  

Niçin işsizlik patladı? Neden cumhuriyet tarihinin rekoruyla karşı karşıyayız? Çünkü Türkiye'yi üretimden kopardılar. Gittiniz Londra'daki bir avuç tefeciden para dilendiniz. Bitlis'teki sigara fabrikasını bile kapattılar. Bütün fabrikaları kapattılar. Bir ülke üretmezse o ülkede işsizlik olur.

Çiftçi de perişan, artık binlercesi üretmiyor. Büyük kentlere gidiyor, 'acaba asgari ücretle iş bulur muyum' diyor. Sorunu çözmek için önce sorunu yaşayan kişilerle oturup konuşman lazım. Rahmetli Ecevit, 'Ekonomik ve Sosyal Konsey'i kurmuş. 3 ayda bir toplanması gerek ama bu kurum 10 yıldır toplanmıyor.

Türkiye'nin kalkınma planı yok. Plansız bir ülke nasıl üretim yapacak! TÜSİAD uyarı yapıyor. Gönül isterdi ki bunu TOBB da yapsın. TÜSİAD Başkanı açıklama yapıyor, ekonomiye, hukuka, adalete ve demokrasiye dair uyarı yapıyor. Bunu söyleyeni dinlemesi gereken, devleti yöneten kişi 'Ben sizin 17 yıl önceki durumunuzu da biliyorum, bugünkü durumunuzu da biliyorum. Yeri gelirse bunları teşhir ederim ama hesabını sormasını da bilirim' diyor. Kimin hesabını soruyorsun sen? 8 milyon işsiz bekliyor, hâlâ bunu görmüyor musun sen! Devletin temeline dinamit koydun, yargı bağımsızlığını yok ettin. Hakimler senin istediğin gibi kararlar verse de o hakimlerin hakim olmadığını görmüyor musun sen! Kibir abidesi dediğim zaman bazı kimseler 'abartıyorsun' dedi. Allah kimseyi kibirli yapmasın. 

16 Mayıs'ta 'Herkesin midesini doyurduk ama neticede durum böyle. Karnını doyuruyorsunuz, her türlü ihtiyacını karşılıyorsunuz ama yine de oy vermiyor' diyor. E millet akıllı kardeşim, kim yaptı bunu, sen yaptın. Kimin parasıyla kimi doyuruyorsun? Fakir fukaradan topladığın paralarla sosyal yardım yapıyorsun, 'doyurdum' diyorsun. Asıl bu millet seni doyuruyor, 80 milyon seni doyuruyor, yüzüne gözüne dursun, o ejder meyvelerinin parasını kim ödüyor! Sen o oyların hiçbirisini helal etmiyorsun!

Bu ülkenin fakir fukarası vergi öder, bunlar vergi ödememek için Man Adası'nda 1 sterline şirket açar. Siz en son konuşacak adamsınız. Çocuğunu yatağa aç yatıran kadın vergi ödüyor, sen 5 kuruş ödemiyorsun.

İSTANBUL SEÇİMLERİ VE YSK'NİN GEREKÇELİ KARARI

YSK pazartesi günü gerekçesini açıklayacaktı. Kim söyledi, sarayda oturan zat söyledi. Çünkü YSK'nin tek üyesi sarayda oturan zat, gerisi çete! Binali Bey meselesine girmek istemiyorum, onu Allah'a havale ediyorum, yolunu yordamını kaybetmiş birisi. Bunlar ne kadar bu işi bilmez, köşeyi dönmeye çalışan varsa belediye başkan adayı yaptılar, biz genç ve namuslu insanları yaptık. (Evrensel WebTV)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Temelli: Samsun'a 19 Mayıs'ın ruhuna vakıf olmayanlar gitti

SONRAKİ HABER

Sürgünün çocukları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...