Tehdit eden TARİŞ patronu, hapis cezası verilen işçiler!

DİSK Ege Bölge Temsilciliği, TARİŞ'te sendikalı olduğu için işten atılan 5 işçi ile 4 sendika yöneticisine verilen hapis cezasına tepki gösterdi.

10 Mayıs 2019 10:27
Paylaş

İzmir’in Çiğli ilçesi Organize Sanayi Bölgesi'ndeki TARİŞ Fabrikası’nda, DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikasına üye olmak istedikleri için işten atılan 5 işçi ile sendika yöneticisi 4 kişi hakkında, toplantı ve gösteri kanununa muhalefet iddiasıyla Karşıyaka 9’uncu Asliye Mahkemesinde açılan dava sonuçlandı. Mahkeme, 9 kişi için 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilciliğinde yapılan basın toplantısında cezaya itiraz edileceği açıklandı. Açıklamada, işçiler üzerindeki tehditlere karşı sendika tarafından yapılan suç duyuruları henüz dosya aşamasına gelmemişken yargının bu kadar kısa sürede işçiler aleyhine karar vermesine tepki gösterildi. 

DİSK Ege Bölge Temsilciliğinde yapılan basın açıklamasına Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP bir önceki dönem İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Birleşik Metal İş Şube Başkanı Ali Çeltek ve TARİŞ'te direnen işçilerden Murat Yılmaz katıldı.

"YARGI, 301 İNSANIN KATİLİNİ DE SERBEST BIRAKTI"

Yargı kararlarına tepki gösteren Gıda İş Genel Başkanı Seyit Aslan, "Bundan iki gün sonra Soma'da 301 işçi arkadaşımız hayatını kaybettiği katliamın yıl dönümü. Bilirkişi raporlarında da Soma patronunun önlem aldırmadığını, bu nedenle göz göre göre ölüme gittiğini görüyoruz ve bu patron yakın zamanda tahliye oldu. Ülkemizde hukukun geldiği noktayı gösteriyor. Yargı, 301 insanın katilini serbest bıraktı. Bu ülkenin ana muhalefet genel başkanı linç edilmek istendi. Genel Başkanına linç girişiminde bulunanlar kahraman ilan edilip serbest bırakıldı. Yargının siyasallaştığını gösteriyor. İstanbul seçiminin iptali de bunun en somut, en taze kararlarından biri." diye konuştu.

TARİŞ işçilerine verilen yargı kararının da, Soma'da verilen kararın da artık şaşırtmadığını belirten Aslan, "Türkiye'de artık insanların örgütlenmeye müsaade edilmeyeceğini, kırıntı da olsa 'Haklarınızı kullanmayın, biz ne diyorsak onu yapın' demenin ötesinde bir şey değildir. Bu ülkede 17 yıllık iktidarın ve 25 yıldır da yereldeki iktidarın Türkiye'yi bir enkaza dönüştürdüğünü, tek adam yönetiminin ne derse yargıçların savcıların harfiyen hayata geçirdikleri bir süreci yaşıyoruz. Biz elbette bunlara sessiz kalmayacağız, bunun karşısında mücadelemizi kesintisiz bir şekilde mücadele edeceğiz." dedi.

"CEZA MEŞRU DEĞİL, İTİRAZ EDECEĞİZ"

TARİŞ işçileri için verilen cezada 291'den bir şey tutturamadıklarını belirten Aslan, "Tek söyledikleri şey yönetimin hak ve özgürlüklerini sınırlamışız. TARİŞ işçilerinin mücadelesi yaklaşık 4 ay sürdü. TARİŞ yönetimine masada çözme çağrımıza yanıt vermediler, işçileri bölmeye çalıştılar. Mobbing uygulandı, sendika değiştirmeleri istendi. Bunun karşısında işçi arkadaşlarımız suç duyurusunda bulundu. Bölge çalışma müdürlüğüne 'Gelin, inceleyin' dedik ama bir adım atılmış değil. İzmir emniyetinin işgüzarlığı ve işçiye yaklaşımı bunun somut durumudur. Sözüm ona iyi hal indirimiyle 1 yıl 3 ay ceza verildi. Bu ceza bizim nazarımızda asla meşru degildir" dedi.

"MÜCADELEYİ BİRLİKTE YÜRÜTME SORUMLULUĞUMUZ VAR"

Ülkenin esas olarak demokratikleşmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Aslan, "İşçi sınıfının halkın düşüncelerini serbestçe ifade etmeye ihtiyacı vardır, işçilerin baskısız bir şekilde örgütlenmeye ihtiyaç vardır. Önümüzdeki dönemde her sendikal hak ve özgürlüklere dönük saldırılar karşısında her alanda mücadelemizi birlikte yürütmek gibi sorumluluklarımız var. İstanbul seçimleri de bunlardan biridir. Buradan TARİŞ işçilerine verilen cezaları kınıyoruz. YSK hakimlerinin almış oldukları kararlar bunların nerden geldiklerini ortaya koyuyor. TARİŞ işçilerine cezayı verenler de bunlardan bağımsız değil" diye konuştu.

"İKTİDAR, ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDEN KORKTUĞU İÇİN SOPA SALLIYOR"

CHP önceki dönem İzmir Milletvekili Zeynep Altıok ise, siyasal iktidarın yargıyı bir araç olarak kullandığını beliterek, "Bu öyle bir boyuta geldi ki istanbul secimleri iptalini yaşadık yakın zamanda. TARİŞ'te de acıklı ve üzücü olan TARİŞ'in oluşumu içinde yer alan işçilere karşı bir dava açılmış olmasıdır. Üstelik yargının aldığı karar sendikalı olma hürriyetini engelleyerek işten çıkardıkları işçileri, hürriyeti engellemek suçuyla yargılamış olmalarıdır. Bu son derece kabul edilemez bir mantıktır. İktidar sadece haklı ve örgütlü mücadeleden korktuğu icin sopasını sallamaya devam ediyor. Bağımsız yargı karşısında masumiyette bir haktır. Biz bu hakkı talep etmeye devam edeceğiz" dedi. 

"TEHDİT EDEN İŞVEREN DEĞİL İŞÇİLER CEZALANDIRILIYOR"

TARİŞ'te direnen işçilerden Murat Yılmaz, "İşten atılma gerekçesi olarak kadro fazlalığı ve yeniden yapılandırma olarak gösterildi. Ancak biz öncülerdendik. Bu yaşadığımız mücadele zarfında şunu gördük, biz sadece emekçiler olarak ekonomik mücadele değil demokrasi sorunun bir parçası olduğumuzu bunu aldığımız ceza ile gördük. Tüm ülkemizde yaşanan demokrasi sorunun birlikte çözeceğiz ve biz kazanacağız. Örgütlenmemizin başından beri TARİŞ yönetimi tarafından odalara çekildik, tehdit edildik ama işveren değil örgütlenmeye başlayan işçi cezalandırılıyor. Ama bunun bir üst mahkeme tarafından çözüleceğine inanıyorum. Birlikte mücadele edeceğiz" diye konuştu.

"VERİLEN CEZAYI KABUL ETMİYORUZ"

Basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise "Sendikamızın, TARİŞ yönetiminin yapmış olduğu keyfi uygulamalara, sendikal hak ve özgürlükler üzerindeki baskılara, işçilerin odalara çekilerek istifaya zorlanmalarına, işçiler üzerindeki tehditlere karşı yapmış olduğu suç duyuruları ise henüz dosya aşamasına gelmemişken yargının bu kadar kısa sürede karar vermesi ne anlama geliyor? İzmir emniyeti ve TARİŞ yönetiminin beyanlarına dayanarak işçilere ve dayanışmaya gelenlere vermiş olduğu ceza yargının bütünüyle iktidarın ve sermayenin yargısına dönüştüğünün en açık ifadesidir. TARİŞ işçilerine ve dayanışmaya gelenlere verilen bu ceza ise sendikal hak ve özgürlük mücadelesi içinde olan işçilere, dayanışma gösterenlere verilen bir cezadır" dedi.

"YARGILANMASI GEREKEN TARİŞ YÖNETİMİDİR"

Verilen bu cezayı asla kabul etmediklerini de aktaran Sarı, şunları söyledi:

"Hangi koşullarda ve nasıl olursa olsun, verilen cezalar işçilerin, emekçilerin, onlarla dayanışma içinde olanların ve sendikamızın mücadelesini asla durduramayacak, meşru olan haklarımızı sonuna kadar kullanmaktan asla vaz geçmeyeceğiz, geri durmayacağız. Yargılanması gereken birileri varsa, bu da Tariş yönetimidir. İzmir Emniyeti’nin başından itibaren, işçilere ve dayanışmaya gelenlere yönelik anti demokratik tutumları ortadayken, mahkemenin doğrudan emniyet müdürleri ve amirlerinin ifadelerine dayanarak ceza vermiş olması tam bir hukuk garabetidir. Hiçbir araştırmaya, incelemeye gerek duymayarak yapılan bu yargılama ve verilen ceza mahkemenin yargılama sürecinde niyetinin ne olduğunun açıkça göstergesi olmuştur. Başta Soma katliamı olmak üzere onlarca, yüzlerce işçiyi katledenler, beş yıl içinde ellerini kollarını sallayarak cezaevlerinden çıkarken, sendikalaşma mücadelesine 1 yıl 3 ay ceza vermek tam bir aymazlıktır. Yapılan bu yargılama, verilen ceza meşru değildir. Bu karar, İzmir işçi ve emekçileri başta olmak üzere, tüm işçi ve emekçilerin vicdanında mahkum olacaktır" (İzmir/EVRENSEL)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Kurdaki yükselişi durdurmak için 1 milyar dolar döviz satışı yapıldı

SONRAKİ HABER

CHP'li Ayhan Barut: Adana'da söz verilen hastaneler yapılmayacak mı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...