Esenyurtlu seçmen seçim iptalinden rahatsız

Eren ERGİNE
Murat UYSAL
İstanbul

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) 31 Mart’ta yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin yeniden yapılması yönünde kararının ardından Esenyurt’un her yeri siyaset meydanına döndü. Yediden yetmişe herkesin dilinde seçim iptali var. Kıraathaneler, dernekler dolu ancak bu sefer oyun oynanmıyor, son dakika gelişmeleri takip ediliyor. Hangi siyasi parti temsilcisi ne açıklama yapacak merakla bekleniyor. Kararı yanlış bulanların sayısı ağırlığı oluşturuyor. “YSK doğru bir karar aldı” diyenler ise “neden?​” diye sorduğumuzda “Böyle gerekiyordu” diyerek konuyu kapatıyor.

"HABERSİZ KUŞ UÇMAZ"

İlk olarak soyadının yazılmasını istemeyen Şoför Baki’yle konuşuyoruz. Trakyalı. Son seçimde geçen seçimlerde olduğu gibi yine AKP’ye oy vermiş. İstanbul Büyükşehir seçimlerinde ise boş oy atmış. Seçim iptal kararını doğru bulmadığını söyleyerek devam ediyor: “Seçimlerle bu işlerin değişeceğini düşünmüyorum. İptali kararını doğru bulmuyorum çünkü 17 yıldır iktidar, 25 yıldır İstanbul’u yönetiyor. Ben 1 yıl yönetsem benden habersiz kuş uçmaz. Her şeyin başında sen varsın, seçim sonuçları açıklananınca mı sandık görevlilerinde usulsüzlük olduğu aklına geliyor.” 15 binlik farkın kapanabilir olduğu düşüncesiyle seçimin iptal edildiğini vurgulayan Baki “İmamoğlu 50 bin 60 bin fark atsaydı Erdoğan bunu kabullenecekti, seçim iptal olmayacaktı” diyor. Ortada bir hukuksuzluk olduğunu dile getiren Baki “Kral çıplak kardeşim kimse ne görüyor ne de konuşuyor” diyor.

"KARAR HUKUKA AYKIRI"

Aynı masada oturan arkadaşı İsmail Taştan söze giriyor. Taştan nakliye işiyle uğraşıyor. 3 dönem AKP’ye oy verdiğini, 31 Mart yerel seçimlerinde ise AKP’ye oy vermediğini söylüyor. 25 senedir İstanbul’u AKP’nin yönettiğini belirten Taştan şöyle devam ediyor: “15 bin farkla Ekrem İmamoğlu kazandı. Bırak kardeşim 5 sene de İmamoğlu yönetsin, bakalım ne değişiyor ama yok seçimi iptal ediyor bu karar hukuka aykırıdır.”Aynı kahvede farklı masada oturan İbrahim’in yanına geçiyoruz. O da soyadını vermekten çekiniyor. “İrademiz yok sayıldı” diyerek başlıyor söze: “Madem sandığa saygıları yok seçim yapmasınlar. Biz de sistemin adını ona göre koyalım. Halkın iradesini ayaklar altına aldılar, tüm dünyaya rezil olduk daha ne söyleyeyim.”

İnşaat İşçisi Hüseyin de İbrahim’in söylediklerine destek veriyor: “Diktatörlüğün olduğu yerde bunlar normaldir, bu çabalarını anlıyorum. Çünkü İstanbul’un sermayesini kaybetmek istemiyorlar.”

"TERAZİ KIRILDI HUKUKA OLAN İNANCIMIZI KAYBETTİK"

Kıraç’ta toplanan bir grubun arasındayız. AKP’ye oy veren de vermeyen de kaygılı. İçlerinden işi sıkıntıya girer diye adını soyadını vermek istemiyor. “Ekonomik gidişattan rahatsızım” diyerek giriyor söze ve devam ediyor: “Dolar aldı başını gitti, alım gücü çok düştü bu nedenle son seçimde AKP’ye oy vermedim. Doğmamış çocuğun adı konmuş, bunlar kazanana kadar seçim devam eder anlayışı kabul edilemez.” “İmamoğlu başta olsaydı adımı soyadımı verirdim” diyen arkadaşı giriyor söze: “Bu iş sandıkta olmayacak gibi. Tek adam rejimi güçleniyor, saldırılar daha da sertleşecek. Adalete olan inancımızı yitirdik, terazi kırıldı hukuka olan inancımızı kaybettik.”

"YILDIRIM’A OY VERMEYENLER YİNE OY VERMEYECEK"

Seçim iptalini konuşmak için Küçükçekmece’deyiz. 45 yaşındaki Ali Kemal, “Seçim sonuçlarının böyle olacağı belliydi” diyor. Kendisi gibi eskiden AKP’ye oy veren birçok kişinin sandığa gitmediğini, bu seçim de de sandığa gitmeyeceğini söylüyor. Kemal, yanındaki Ekrem İmamoğlu’ya oy veren arkadaşlarını göstererek, “Bak bunlar ittifak yaptı, yine seçimi ellerinden aldılar. Ağrı’da geçmişte kaç kez iptal ettiler seçimleri. Bunlar kazanana kadar böyle yapıyor” dedi

İkitelli’de atölyede çalışan bir işçi ise, “Seçimin belirleyeni AKP’ye oy atmış olan seçmen, AKP’liler ellerini vicdanlarına koymalıdır, aynı sandıkta aynı zarfta biri hileli, biri hilesiz zarf olur mu, bu oyu AKP’liler atmadılar mı? Şimdi bu kadar hak yeniyor. Meselem gerçekten Ekrem İmamoğlu değil. Ben başka şartlarda memleketine, birikimine bakarak oy vermeyebilirdim ama şimdi ortada bir adaletsizlik var, herkesin bunu görmesi lazım” diyor.

Söz alan başka bir işçi, geçen seçimlerde İmamoğlu’ya oy verdiğini, seçim tekrarında da oyunun renginin aynı olacağını söyledi. “Her şey bıçak sırtı” diyen işçi, şunları söyledi: “Şimdi kahvede herkes yüzde 60’la alırız bu sefer havasında ama ben çok umutlu değilim. AKP seçim sonucunu değiştirmek için her şeyi yapabilir. Ordu, polis, başka şeyler, karışık işler yapıyorlar. Yine seçim sonucunu tanımayabilir. Bir demokratik tepki göstermek, vurmadan kırmadan bir yürüyüş yapmak lazım. Hiçbir şey olmamış gibi seçimlere girmek de olmuyor. Yine tanımazsa ne olacak? Hep böyle ‘Ne derse tamam’la gitmez.”

Marangozda çalışan bir başka işçi ise, “Herkes boykot demezse, boykot demek çok anlamlı değil” diyor ve devam ediyor: “Şimdi 3-5 bin oya ihtiyacımız var, parçalandık mı, işimiz zor. Boykot açıklaması yapıyorlar, bu AKP’ye yarar.”

Görüştüğümüz bir başka tekstil işçisi ise AKP tabanında düşük düzeyde de olsa bu hukuksuzluğa tepki olduğunu, geçen seçimde Binali Yıldırım’a oy vermeyenlerin, bu seçimde de oy vermeyeceklerini söyledi. İşçi, seçim sonuçlarının tanınmamasının yanında, yeniden seçim masraflarının oluşmasına, doların yükselmesine, ekonominin düzelmemesine de tepkilerin olduğuna dikkat çekti. (İstanbul/EVRENSEL)

YSK, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etti