28 Nisan 2019 11:43

“Güçlü” ile “haklı” olanın yarışı

“Halkçı belediyecilik” anlayışını anlatan bağımsız aday Eylem Sarıoğlu, üniversitelilerin içerisinde ilgi uyandırdığını söyleyebiliriz.

Seçim çalışmaları sırasında Kayseri Bağımsız Belediye Başkan adayı Eylem Sarıoğlu işçilerle
bir araya geldi. | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Barış TİMUR

Kayseri

31 Mart yerel seçimlerini geride bıraktık. Türkiye’nin genelinde olduğu gibi, Kayseri’de de iki ittifakın adayları Kayseri kamuoyunda ön planda bir şekilde çalışmalarını tamamladılar. İki ittifakın dışında Saadet Partisi de sahada çalışma yürütenlerdendi. Öte yandan sermaye partileri ve ittifaklarının dışında, Emek ve Demokrasi Güçleri’nin önemli bir bölümünün desteğini alan Bağımsız Aday Eylem Sarıoğlu “halkçı belediyecilik” şiarıyla çalışmasını yürüttü. Peki, gençliğin önemli bir kısmı adaylara karşı seçimlerde nasıl tutum aldı?

AKP ÜNİVERSİTELİLERİ KAZANABİLMİŞ DEĞİL

Öncelikle Kayseri’de önemli bir oranda seçmen sandığa gitmedi. Son yerel seçimlerde sandığa gitmeyen 70 bin seçmen iken, bu seçimde yaklaşık 150 bin seçmen sandığa gitmedi. Yani sandığa gitmeyenlerin sayısı iki kattan fazla arttı. AKP-MHP İttifakının 2014’te toplam oyu yüzde 87 iken, bu seçimde yüzde 63’te kaldı. Yani sandığa gitmeyenlerin önemli bir kısmını daha önce bu ittifakın partilerine oy veren seçmenler oluşturdu. Ancak gençliğin, özellikle de üniversite gençliğinin çok büyük bir kısmının sandıklara giderek oy kullandığını gördük. AKP’nin, Kayseri’de aday çıkardığı ilçelerden birisi olan Talas, üniversite öğrencilerinin yoğun yaşadığı bir bölge. Burada AKP, her ne kadar belediyeyi kazanmış olsa da İYİ Parti ile olan yarışını fazla olmayan bir farkla sonlandırdı. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz ki üniversite gençliği sandığa gitmemek yerine, ikili ittifakların olduğu seçimlerde AKP karşısında, en güçlü gördüğü adaya oylarını verdiler.

HALKI BELEDİYECİLİK VE GENÇLER

Öte yandan sermayedarların çıkarlarını gözetenlerin dışında “Halkçı bir belediye nasıl olmalıdır?​” sorusunu cevaplayan bağımsız aday Eylem Sarıoğlu’nun da çalışmasına gözlemledik. Bağımsız adayın çalışmalarından izlediğimiz kadarıyla, seçim çalışmalarında öne çıkan başlıklar yalnızca belediyelerin nasıl olması gerektiği değil, ülkenin genel siyaseti, üniversitelerin giderek bilimden uzaklaşması, üniversite mezunlarının önemli bir kısmının işsiz olması ve gençlerin eğitim hayatlarında birçok sorunla karşılaşması oldu. Üniversitelilerle yapılan ev toplantılarında, mahalle aralarında yapılan buluşmalarda, ekonomik krizin öğrencilere barınma, beslenme, ulaşım gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlarla çarpıcı şekilde yansıdığını gördük. Öğrenim hayatlarını devam ettiren öğrenciler, “Temel yaşam unsurlarını bile sağlayamıyoruz, öğrenciler için sosyal yaşam hiç yok.” yanıtlarını verdiler. Bugünkü belediyenin uygulamaya koyduğu sosyal yaşam alanlarını, geçimlerini sağlamakta güçlük geçen işçi-emekçi çocuğu öğrenciler için kurmadıkları bilinen ve tartışılan bir gerçek. Bu açıdan ittifakların karşısında farklı bir ses olan ve “halkçı belediyecilik” anlayışını anlatan bağımsız aday Eylem Sarıoğlu,üniversitelileriniçerisinde ilgi uyandırdığını söyleyebiliriz.

GÜCÜMÜZ TALEPLER ETRAFINDA BİR MÜCADELE DE

Kuşkusuz daha detaylı bir şekilde “Belediyecilik nasıl olmalı?​” sorusunu irdelediğimizde hangi partiye oy vermiş olursa olsun etkilendiğini söyleyebiliriz. Üniversite öğrencilerinin önemli bir kısmının bu zor geçim ve eğitim şartlarının altında, oylarını iktidarın belediyecilik anlayışına karşı en güçlü olan adaya oy vermek olduğunu da söylemek lazım. Son olarak, gençliğinde tüm emekçilerinde kendi gücüne güvenmesinden başka çaresi yoktur. Seçimlerin ardından üniversiteli gençliğin işsizlik sorunundan, yemek, barınma vb. sorununa kadar çözümü ve talepleri kendi örgütlü mücadelesindedir!

ÖNCEKİ HABER

Hazırlık öğrencileri olarak bizim de 1 Mayıs'ta yerimiz var!

SONRAKİ HABER

1 Mayıs’a sen de bize katılmaya ne dersin?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...