Çorlu tren kazası ailelerinin 'Adalet nöbeti' yedinci gününde

Çorlu tren kazasında TCDD yetkilileri hakkında verilen “kovuşturmaya yer yoktur” kararının ardından başlayan adalet nöbeti yedinci gününde devam etti.

26 Nisan 2019 14:54
Son Güncellenme Tarihi: 26 Nisan 2019 19:34
Paylaş

Songül ŞENSOY
Çorlu

8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında meydana gelen 25 kişinin hayatını kaybettiği 340 kişinin ise yaralandığı tren kazasında, hayatını kaybeden ve yaralananların yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti sürüyor. 19 Nisan Cuma günü Çorlu Adliyesi önünde başlayan Adalet Nöbeti, bugün yedinci gününde.

Geçtiğimiz gün, Çorlu Tren katliamı ile ilgili TCDD yetkilileri hakkında verilen “kovuşturmaya yer yoktur” kararına yapılan itiraz reddedildi. İstanbul Barosu avukatları da bugünkü adalet nöbetine katıldı. Sosyal Haklar Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, Trakya Barosu, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu ve Çağlayan Adliyesi önünde tutuklu avukatlar için yapılan Adalet Nöbeti eyleminin yürütücülerinden Avukat Kemal Aytaç destek verdi.

AYTAÇ: ADALET BİR GÜN SİZE DE LAZIM OLUR

Nöbette konuşan Avukat Kemal Aytaç adaletin bir gün herkese lazım olacağını belirterek, “Kenarda bekleyerek sıra bana gelmez diye düşünmeyin, adalet bir gün size de lazım olur. Adaletin kestiği parmak acımaz şeklinde bir atasözü vardı ancak bu söz artık öldü. Bugün adaletin kestiği her parmak acıyor ve öyle bir acıyor ki İstanbul’da avukatlar adliye içinde değil dışında topluma dönük adalet arayışlarını anlatmaya çalışıyor. Bugün adalet adı altında var olan kurumların yaptığı şey adaletsizliktir. Hatta daha ileri gidelim tuzaktır” ifadelerini kullandı.

“BÜTÜN SORUMLULAR YARGILANANA KADAR DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Özgürlükçü Demokrat Avukatlar adına söz alan Yıldız İmrek, ailelerin acılarına paylaşmak ve adalet talebine ortak olmak için nöbete katıldıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı; “Bundan sonrada hem yargılama sürecinde hem de, bütün sorumlular yargılanana kadar takipçisi olacağız. Demokratik hukuk devleti var ise devletin kendisi bütün eylem ve işlemlerinde hukuka uygun davranması gerekir. Bu kaza ulaşım hizmetinin sunulmasında insanların, yolcuların, makinist ve personelin yaşam hakkını zora sokacak hiçbir şey yapmamalıdır devlet eğer varsa bir ihmal bunun önlenmesinde ve oluşan kazadaki sorumluların yargılanmasından sorumludur. Bu ilk değil Pamukova, Ankara ve daha bilmediğimiz birçok kazalar oldu bunlar neden oldu? Tüm kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi ile ilgili kamu hizmetinin bilimsel gerekliliklerine uygun davranmak yerine, bunları rant ve nemalanma organizasyonu olarak ifşa eden hizmet anlayışıdır ve bu çok açık bir şekilde siyasal sorumluluktur. Demir yolları yerine özel sermayeye bırakılan bu hizmetler sermayenin sorumluluğudur. Bu hesabı birlikte sormak zorundayız. Adalet arayışımızı birlikte mücadele ederek  bunları aşacağız. Bunlar kader değil, fıtrat değil, kaza değil hayır hepsinin sorumluları belli olan birer cinayet birer katliamdır.”

Sosyal Haklar Derneği Başkanı Melda Onur da konuşmasında “Somalı Aileler, Aladağlı ve Çorlulu aileler niye var? Çünkü toplu ölümlere toplu katliamlara yol açan bir ekonomik rant düzeni var ve onu aklayan bir yargı düzeni var. Bu ekonomik rant düzenini aklayan yargı düzeniyle mücadele ede ede bir araya gelen aileler bir birlik oluşturdu” dedi.

Takipsizlik kararının beklenen bir karar olduğunu belirten, bundan sonraki süreçte de böyle kararların çıkabileceğini çünkü karanlık bir dönemden geçtiklerini ifade eden Onur şunları söyledi: “Bu iş hem aileler adına hem avukatlar adına bundan sonra ne kadar birlikte ve bir arada olursa o kadar güçlenir. Dayanışırsak bir sonuca ulaşırız. Demokratik kitle örgütleri olarak bizler avukatlarımız her zaman yanındayız. Önemli olan bu dediğim dayanışmanın artırılmasıdır.”

“HAYALLER SÖNDÜ, HAYATLAR BİTTİ”

Kızını ve yakınlarını kazada kaybeden Zeliha Bilgin makam mevkinin korunmaması gerektiğini ve gerçek suçluların yargılanmasını istediğini belirterek; “Ben evlat kaybettim. Bana bunun açıklamasını kim yapacak. Hayaller söndü, hayatlar bitti. Ben bir anneyim, evladımı kardeşlerimi kaybettim, yeğenimi kaybettim, bırakın siyaseti rantı ve kalbinize dokunun vicdanınız varsa bunun bir muhasebesini yapın. Biz bunları yaşamak zorunda değildik. Kimse bu davada korunmamalı. Tüm suçlular yargılanmalı. Dün hakim beyden bir görüşme talep ettik ama bizi kabul etmedi. Neden kabul etmedi. Bize sözler verildi. Ben birilerinin korunmasını kabul etmiyorum” dedi.

Adalet nöbeti, ailelerin “hak hukuk adalet, kaza değil cinayet” sloganları ve pazartesi yeniden 10.00 ‘da adliye önünde buluşma çağrısıyla sona erdi. 

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Mahmut Tanal’dan yandaş hukuk bürolarına rant sağlandığı iddiası

SONRAKİ HABER

Nükleer karşıtları: Rosatom şirketi Çernobil’e gezi düzenlesin!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...