LC Waikiki işçileri: Biz birliğimizi sağladığımızda devran değişir
Kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesine tepki gösteren LC Waikiki işçileri birlik çağrısı yapıyor.
Fotoğraf: Fırat Turgut - Evrensel
Berivan BALKAY
İstanbul
Seçimlerin ardından Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan reform paketi ile kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesine LC Waikiki işçileri tepkili. Daha önce kurulan pek çok fonun emekçilerden çok patronlar için kullanıldığını, fonda biriken paraların akıbetinin belirsiz olduğunu ifade eden işçiler, “AKP işçilerin tüm haklarını yerle bir etti. Son olarak kıdem tazminatı kaldı. Onu da devretmek için elinden geleni yapıyor. Biz birliğimizi sağladığımızda devran değişir” diye konuştu.
LC Waikiki’nin Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan işçilerin gündeminde kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesi, zorunlu bireysel emeklilik sistemi ve geçim derdi yer alıyor.
FONA DEVRETMEK 'GÜVENCE' DEĞİL
Kıdem tazminatının fona devredilmesinin kendilerinin lehine olmadığını söyleyen bir işçi, “Madem fona devrettiğinde işçi bunu alabilecek, o zaman yeni yasa çıkar işveren versin tazminatı. Fona da devredilmesin. 1 gün, 2 gün, 10 gün çalışan işçi de hakkını alabilsin. Ve 30 gün üzerinden hesaplanan brüt ücretler 15 güne düşüyor. Bir de bize diyorlar ki ben sana bunu emekli olduğun zaman vereceğim. Emeklilik yaşı da yükseldi zaten. 50-60 yaşını görebilecek miyiz acaba?” diye soruyor. İşsizlik Fonu’ndan 1999 depreminde açılan yardımlaşma fonuna kadar tüm fonların bugüne kadar amacı dışında ve patronların çıkarı için kullanıldığını ifade eden işçi, “Deprem ve doğal afetler olduğu zamanlarda alınan deprem vergisini de 10 yıl aldılar ama toplanan paranın şimdi nerede olduğu belli değil” diye konuştu.
"BİRLİĞİMİZİ KURUP BUNLARA DUR DEMELİYİZ"
“Bu ülkede yöneticiler bir sürü şey yapıyor ama sebebi bizim hakkımıza sahip çıkmamamız” diyen bir başka işçi de şöyle devam etti: “Biz birliğimizi sağladığımızda devran değişir. AKP geldi, işçilerin kazandığı tüm hakları yerle bir etti. Şimdi bir kıdem tazminatı kaldı. Onu da devretmek için elinden geleni yapıyor. Ama aslolan şu, bir araya gelip bu sorunu çözmek için işçilerin bir şey yapması gerekiyor. Biz buradan o seçeneği yaratıp, onun üzerinden birliğimizi kurup bunlara dur demeliyiz. Bizim emeğimiz üzerinden rant sağlamalarına dur demeliyiz. Bir kahraman beklemeye vaktimiz yok. Değişirse ancak böyle değişir.”
Siyasi sebeplerden ötürü işçiler arasında ayrışmaların yaşandığına dikkat çeken bir diğer işçi ise “Asıl mesele şu, aynı fabrikada aynı işte ben de sakatlanıyorum, arkadaşım da sakatlanıyor. Bugün siyasi olarak farklı yerlerde duruyor olsak da sorunlarımız aynı” diyerek birlik çağrısında bulundu.
"GÖNLÜMÜZCE GEZMEK BİZİM DE HAKKIMIZ"
Ücretlerin her geçen gün düşmesi, artan zamlar ve yoğun çalışma nedeniyle çocuklarıyla birlikte bir hafta sonu dışarıya çıkıp rahatça gezemediklerini ifade eden bir işçi ise en basit masrafların dahi işçilerin sırtında büyük bir yük oluşturduğunu, ekonominin gün geçtikçe kötüye gittiğini söyledi. İşçi, “Her şey çok pahalı. Özellikle çocuk elbiseleri çok pahalı, ben çocuğum olduğu için biliyorum. Çocuğun elbisesine bakıyorum 90 lira, kendi elbiseme bakıyorum 30 lira. Diyorum şu aradaki farka bak” dedi.
Bir diğer işçi ise “Bizim de hakkımız dışarıya çıkıp gönlümüzce gezmek. Dışarıya çıkıp bir kahvaltı yapacak durumumuz yok” diye konuştu.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
