24 Nisan 2019 01:04

Duvarlara hayat veren kadın: Nuran Erden

Nuran Erden, İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Germiyan köyünde, evlerin duvarlarına yaptığı resimlerle köyünü dünyaya tanıtan kadın.

Fotoğraf: Ramis Sağlam

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

Anadolu’nun değişik dönemlerinde yaptıklarıyla, yaşadıkları yerlere damgasını vuran bilge kadın hikayeleri mevcuttur. Bu kadınlar hikayeleriyle kendinden sonraki kuşaklara da yol gösterici olmuşlar.

Bu kadınlardan biri de İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Germiyan köyünde yaşıyor. Germiyan köyü, İzmir’den yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta, 1260 nüfuslu tam bir Ege köyü. Germiyan köyü, Çeşme’nin tek Türkmen köyü olmakla birlikte, Slow Food (Yavaş Gıda) ve Cittaslow (Yavaş Şehir) olma özelliğine de sahip.

Bu köyü, bize ve dünyaya tanıtan ise bir kadın: Nuran Erden. Bu hikaye köyün ekonomisini geliştirip, iş olanağı yaratma isteğiyle başlamış. Bu yıl 6.’sı yapılacak olan Germiyan Festivali’nin hazırlık aşamasında, Nuran Erden’e tahta sandalye boyama işi verilir. Herkes sandalyenin tamamını aynı renge boyamasını beklerken O, sandalyelere adeta hayat verir; sandalyeler çiçek açar, motiflere bezenir.

DUVARIMA DOKUNMA DİYENLER SIRAYA GİRMİŞ

Nuran Erden, bir süre sonra sandalyelere çizdiği çiçekleri, motifleri duvarlara taşır. İlk zamanlar, bir kişi “Duvarıma dokunma” dese de, neredeyse köyün tamamı destek olur. Nuran Erden yani Nuran Abla hem kendine hem de Germiyan köyüne yeni bir dünyanın kapılarını aralamış. Trakya Üniversitesi Halıcılık Bölümü mezunu olan Nuran Erden, çobanlığının ve zeytinciliğinin yanına, Anadolu’nun binlerce yıllık motiflerini duvarlara nakşederek ressamlığı da eklemiş. Önceleri “Duvarıma dokunma” diyenler bir süre sonra duvarlarını beyaza boyayıp, sıralarını beklemeye başlamışlar.

NE ZAMAN SIKILSAM...

Nuran Abla ile yaptığımız röportaj, bir süre sonra derin sohbete dönüştü. O, başındaki yazmasını iki de bir toparlayıp, yeni bir konuya hazırlanırken, kendisine duyduğu öz güvenle kadın isterse her şeyi değiştirmeyi başarır mesajını veriyor. Konuşmamızdaki ilk cümlesi gülerek “Ben bu köyün delisiyim” demek oldu. Ben bu gülmenin ve deliliğin altındaki bilgeliği konuşmanın ileriki aşamasında daha iyi anlayacaktım.  

Bu topraklarda kadınların, binlerce yıldır bilinen el işlerine duygu dünyalarını yansıtmalarını, O da sıkıldıkça ustalıkla duvarlara yansıtmış. Nuran Abla için Germiyan köyünün duvarları adeta tuval olmuş.

BUNLARI KİM YAPTI?

Germiyan köyü, duvar resimleriyle ünlenmeye başlayınca, geleni gideni artmaya başlamış. Nuran Abla, kendi şivesiyle yaşadığını anlatırken usta bir oyuncunun sahne aldığı izlenimi ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Gelen konuklardan birinin, “Bu resimleri kim yaptı?​” sorusunu soruş şeklinden, Nuran Abla, gururla yüksek sesle “Ben yaptım” demek yerine kısık bir sesle “Ben” diyebilmiş. Kılığı, kıyafeti üzerinden yaptığı sanatın ustalığının kendisine yakıştırılmadığını anlaması ile de tepkisi sert olmuş ve yüksek sesle “Ben yaptım” demiş.

Germiyan köyünün duvarlarına bir kadın eli, Nuran Erden’in eli değmiştir. Hatai’ler, hayat ağaçları, “bay ve bayan kuşlar”, balıklar, doğadan alınmış çiçeklerle duygu dünyası yansımıştır.

Yolunuz bu yana düşerse, Germiyan köyü size çok yakın... 

ÖNCEKİ HABER

23 Nisan'da gelecek hayali: Alman vatandaşı olmak

SONRAKİ HABER

Cumhuriyet staffs talked before returning to jail: May things go well for us on the inside and you on the outside

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...