22 Nisan 2019 17:00

Meslek odaları, Mansur Yavaş’tan nasıl bir kent istediklerini anlattı

Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası: 25 yıldır Ankara’nın çevre düzeni planı yok. 

Fotoğraf: Google Maps

Paylaş

Burcu YILDIRIM
Ankara

Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetiminin 25 yıl sonra değişmesinin ardından konuştuğumuz meslek odaları, belediyenin geçmişteki usulsüzlüklerin ortaya konulması ve bundan sonra şeffaf ve katılımcı bir anlayışın egemen olması gerektiğini söyledi. Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Gözde Güldal, başkentin kentleşme planlarının bu zamana kadar hiç sorulmadığını belirtirken, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan da meslek odaları olarak başkentin daha yaşanılır hale gelmesi için bütün bilgi birikimlerini ortaya koyabileceklerini söyledi. 

Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Cumhuriyet döneminin ilk toplu konut merkezi olan Saraçoğlu’nun mülkiyetinin Maliye Bakanlığı’nda olduğunu ve davalık sürecinin devam ettiğini belirterek, “Büyükşehir Belediyesi bu konu içerisinde Saraçoğlu’nun altına otopark yapılmasına karşı çıkabilir çünkü orası bir rant projesi olarak görülüyordu. Saraçoğlu hem Cumhuriyet tarihinin ilk toplu konut merkezi hem de Kızılay kent merkezinin bir anlamda nefesi” dedi. Candan, Saraçoğlu, Ulus, Güvenpark, AOÇ gibi öncelikli alanlarla birlikte tüm Ankara’nın varlık değeri ile birlikte korunması meslek odaları ve kamuoyunun da katılımıyla geleceğinin belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

“ULUS'TA YAYALAŞTIRMAYA EVET, TÜNELE HAYIR”

Ulus’ta yapımına başlanması düşünülen alt geçit vb. projeler için hukuksal süreçlerin beklenmesi gerektiğine de dikkat çeken Candan, “Ulus için bilirkişi raporlarında da belirtilen şey var. Ulus’a dair projeleri yapanlar tarihini ve taşıdığı potansiyelleri bilmeyenler tarafından yapılmış. Ulus, uygarlıkların bir araya geldiği çok önemli bir kesit. Bir tarafta Hacı Bayram camisi, bir tarafta Agustus Tapınağı var. Aslında dinsel olarak da hoşgörünün merkezi. Agustus Tapınağı Roma döneminin dünyada ayakta kalmış tek eseri. Birçok yerde Agustus tapınağı yapılıyor ama bir tek Ulus’taki ayakta kalıyor. Ulus’un yayalaştırılması planlanıyor. Yayalaştırmaya evet ama altının oyularak tünel yapılmasına hayır” dedi. 

“İŞLETMECİ ANKAPARK’I BIRAKIP KAÇABİLİR”

Mansur Yavaş’tan öncelikli olarak bekledikleri şeyin bir hukukçu olarak dava süreçlerini dikkate alması olduğunu vurgulayan Candan, “Bu Ankapark için de geçerli. Orası AOÇ arazisi. 56, 59 sayılı kanuna göre bu arazide ticaret, sanayi, konut yapılmaz. Bu kadar net ve açık. Ankapark ticari bir kuruluştur. Hukuk dışıdır. Bu ekonomik krizde yapılsa dahi hiç kimsenin oraya, kişi başı 25 lira verip gitmesi mümkün değil. O işletmeyi alan işletmecinin de bunu yapabilecek pozisyonu yok, işletmeci bırakıp kaçabilir ”diye konuştu.

Meslek odaları olarak başkentin daha yaşanılır hale gelmesi için bütün bilgi birikimlerini ortaya koyabileceklerini ifade eden Candan, yapılan tüm usulsüz ihalelerin üstü kapatılmadan halkla paylaşılması ve şeffaf davranılması gerektiğini söyledi. Candan, belediyenin yapacağı bütün kamusal işlerin yarışma yoluyla yapılması ve tek aklın değil çok aklın hakim olduğu bir sürecin işlemesini istediklerini dile getirdi. 

25 YILDIR ANKARA’NIN ÇEVRE DÜZENİ PLANI YOK

Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şube Başkanı Gözde Güldal, 31 Mart yerel seçimler öncesi Ankara’nın yeni seçilecek yerel yönetimleri için bir yol haritası çıkarma çabalarının olduğunu ifade ederek, “Ama bu çabanın karşılığında ‘Ben Şehir Plancıları Odasına samanlık peyzajı bile çizdirmem’ ya da Güvenpark’ın Cumhuriyet değerleriyle birlikte yeniden kazandırılması çabası karşısında ‘Siz çok konuşuyorsunuz gelin buraya bir tuvalet çizin o zaman’ muameleleri içerisinde bir kentsel mücadele yürütmeye çalıştığımız bir dönemi geriye bıraktık” dedi.

SİNEMALAR GİTTİ, AVM'LER GELDİ

Ankara'nın 25 yıldır plansızlıklarla yönetilen bir başkent olduğunu, Kilis’le birlikte çevre düzeni planı olmayan tek kent olduğunu belirten Güldal, şehir plansızlığının en çok AOÇ’de bir hegamonya inşası kurmak ve muhafazakar kent inşasını yapmak üzere kurulduğunu söyledi. Güldal, “Sayıları 56’yı bulan mahalle ölçekli, apartman altı sinemalar vardı. Şimdi bunlardan birkaçı kaldı. Bir yandan da var olan ve onaylanan alışveriş merkezleriyle birlikte 54 tane AVM merkezi olacak” dedi.

5 BUÇUK MİLYON NÜFUS, 12 MİLYON KONUT VAR!

Gereksiz ve plansız yapılaşmanın trafik yükünü de beraberinde getirdiğini ifade eden Güldal, “Bir ulaşım ve altyapı planı yok, yağmur suyuyla kanalizasyon suyu birlikte akıyor. Ankara bir dereler kentidir ve bütün derelerin üstü asfaltlandı. Ankara bir vadiler sistemidir ve bütün o vadilerin çeper alanları yüksek katlı yapılaşmaya açıldı. 5 buçuk milyon nüfusa, 12 milyon kişiye yetecek kadar konut var. Özel araç, özel halk otobüsü, taksi ve dolmuşların yanında belediyenin sunduğu halk otobüsü ve metro ağı yüzde 10-15'lerde kaldı” diye konuştu.

Geçmişte yaşanan en büyük problemlerden birinin de belediyenin sivil toplum ve meslek odaları ile ilişkisinin kesmesi olduğunu söyleyen Güldal, “Bu sorunların onarılmasını ve sağlıklı bir diyalog içerisinde mutlu bir kent çevresi var etmek istiyorsak diyalogu tekrar inşa etmemiz gerekiyor. Bütün bu problem tanımlarında 800’e yakın davamız var. Bu davaların hazırlık süreçleri zaten ciddi teknik bilgi gerektiriyor. Gözlemliyoruz çalışıyoruz ve bütün bu bilginin Ankara’yı iyileştirecek toplum yararına bir yere kanalize edilmesinde büyük bir birikim var. Şimdi her şeyin şeffaflaşıp var olan birikimi bir masaya oturup tespitlerin çok hızlı yapılabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu. Bu zamana kadar Ankara’nın kentleşme planına ilişkin kendilerine hiç soru sorulmadığını ifade eden Güldal, “Bu konuda belediye ile her daim fikirlerimizi paylaşmak isteriz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Avcılar Belediyesi işçileri: İşçi sınıfı kendi hikayesini yazmalı

SONRAKİ HABER

Makro Market işçileri tazminatlarını istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa