12 Nisan 2019 11:52

Diyarbakırlılar YSK’nin KHK kararına tepki gösterdi

YSK’nin KHK ile ihraç edilenlere mazbataların verilmemesi yönündeki kararına Diyarbakır halkı tepki gösterdi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Yüksek Seçim Kurulunun KHK’yle ihraç edilenlere mazbata verilmemesi kararını değerlendiren Diyarbakırlı seçmenler, YSK’nin tarafsızlığını yitirdiğini belirterek, kararın kayyım zihniyetinin yeniden inşası olduğunu söyledi. “YSK’nin aklı yeni mi başına gelmiş” diye soran seçmenler, “Halkın iradesini gasbetmekten vazgeçsinler” diyerek, mazbataların verilmesini istedi.

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), kanun hükmünde kararnameyle (KHK) kamu görevinden ihraç edilenlerinin adaylığını kabul etmesi, ancak seçildikten sonra mazbata verilmeyeceğini açıklamasına tepkiler devam ediyor. Diyarbakırlılar kararı Mezopotamya Ajansından Esra Solin Dal’a değerlendirdi.

YSK’nin kararına tepki gösteren ve kararı keyfi olarak değerlendiren Rahmetullah Durmuş (55) verilen kararla YSK’nin yasaları ve kendi kararlarını çiğnediğini söyledi. Durmuş, “Biz halk olarak bizim seçtiğimiz belediyelerin bir an önce mazbatalarının verilmesini bekliyoruz, bu kararı kınıyoruz” dedi.

‘YSK’NİN TARAFSIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM’

Turizm İşletmecisi Mustafa Akyüz, “YSK’nin bu saatten sonra bağımsız ve  tarafsız olduğunu düşünmüyorum. Çünkü öyle bir şey olmuş olsaydı İstanbul’da bu kadar oy farkıyla kazanan Ekrem İmamoğlu’ya mazbatası verilirdi. Madem böyle bir şey yapacaklarsa seçim yapmalarına gerek yok zaten. Dilediğinizi kayyım atayıp dilemediğinize mazbata vermiyorsunuz, seçim yapmanın fantezisi nedir” diye sordu. 

KARAR KAYYIM ZİHNİYETİNİN YENİDEN İNŞASI

Giyim sektöründe çalışan Mehmet Halim Güler, YSK’nin verdiği kararın kayyım zihniyetini yeniden inşa etmek anlamına geldiğini ifade ederek, “Önceden diyorlardı ‘Kayyım atayacağız’ kılıf bulunca da hemen kayyım atadılar. Tek kelimeyle kayyımdır açıkça bir haksızlık yapıyorlar” diye konuştu.

İnşaat İşçisi Mehmet Çelik, “Seçim yap sonra ‘Beğenmedim’ olmaz. Halk kime oyunu vermişse ona verecek mazbatayı. Erdoğan ‘Her şey benim. Ben başkanım. Türkiye’de ben ne dersem olur’ diyor.” ifadelerini kullandı.

‘MAZBATALAR SAHİPLERİNE VERİLMELİ’

 YSK’nin kararını “Adaletin olmadığının kanıtı” olarak değerlendiren Mehmet Alkan, şöyle konuştu: “Bu karar haksızlıktır. Madem seçilen adayların bir sabıkası varsa neden önceden kabul ettiniz? Tüm adaylar, kendi sicilini YSK’ye vermişti. Başta bu başvuruları kabul etmeseydi. Halk bu adayları seçmiş, YSK’nin aklı yeni mi başına gelmiş. Mazbatalar halkın seçtiği insanlara verilmeli, adalet bunu gerektirir. Halkın iradesini gasbetmekten vazgeçsinler. Türkiye’de adalet adına da bir şey kalmamış. Seçimlerde dahi binbir dolap döndü. Hiç demokratik bir seçim olmadı. YSK’nin bazı partilerin hiçbir itiraz ve başvurularını kabul etmemesi zaten tarafsız olmadığını gösteriyor. YSK toplumun vicdanında mahkum olmuştur.”

‘BU HAK DEĞİL TAM BİR REZALET’

 Türkiye’de kendi geleceğinin güvende olmadığını ve bir an önce yasaların demokrasiden yana düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Melike Ateş (19), “Ben YSK’nin kararını doğru bulmuyorum, neden sonradan böyle bir karar verdiğini anlamak zor. Her birey özgür iradesini kullanabilmeli, bunun adına seçimlerde sandığa gittik ve oyumuzu kullandık. Yani bizim irademizi yok saymaktır, bunu kabul etmek mümkün değil” sözleriyle tepki gösterdi.

 YSK’nin verdiği kararla bağımsızlığını şaibeli hale getirdiğine işaret eden İşletmeci Engin Osmanoğlu, “YSK’nin tek başına aldığı bir karar olduğunu düşünmüyorum, Yani üst merci dedikleri kişiler. Bunu kendi kararlarını iktidarlarının rejimlerini sürdürmek istiyorlar, başka bir şey değil. Bu hak değil, rezalet başka bir şey değil, diye düşünüyorum” dedi.

‘BELEDİYELERİ HDP’DEN ALMAK İÇİN’

YSK, KHK ile ihraç edilmiş ve 31 Mart yerel seçimlerinde seçilen belediye başkan adayları, il genel meclis üyeleri ve belediye meclis üyelerine mazbata verilmeyeceği yönünde karar verdi. Kararın ne anlama geldiğini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden ihraç edilen Akademisyen Cenk Yiğiter MA’dan Diren Yurtsever’e değerlendirdi.

 Yiğiter, 24 Haziran seçimlerinde CHP’den aday olan ve milletvekili seçilen İbrahim Kaboğlu’nun adaylığına KHK’li olduğu gerekçesiyle yapılan itirazı hatırlattı. Yiğiter, “YSK, Kaboğlu’nun aday ve milletvekili olabileceğini karar bağlamıştı. Ama şimdi 6-7 ay önce verdiği kararın aksi yönde bir karar verdi” dedi.

 Mazbata verilmeyecek KHK’lilerin adaylık sürecine YSK tarafından onay verildiğini hatırlatan Yiğiter, şöyle devam etti: “ İbrahim Kaboğlu milletvekili iken bir belediyeye başkan olabilirdi. İbrahim Kaboğlu seçilseydi kendisine mazbata verilmeyecekti. Düşünün bir milletvekiline mazbata verilmiyor. Ayrıca teorik olarak Kaboğlu’nun TBMM Başkanı olma ihtimali var. TBMM Başkanlığı için yeni bir seçim yapılsa, İbrahim Kaboğlu aday olsa ve yeterli oy alsa Meclis başkanı olabilecek. Bu çok önemli. Çünkü cumhurbaşkanlığından  hemen sonra gelen bir pozisyon. Bütün bir yasamayı Mecliste temsil eden bir statü. Sonuç, İbrahim Kaboğlu Türkiye Büyük Millet Meclisinin başkanı olabilir; ama küçük bir belediyenin başkanı olamaz. Böyle bir garabet durumuna sebep oldular. Nedeni de belediyeleri gasbetmek için. Bunların hukuki tutarlılık, ‘Kamuoyuna bunu nasıl açıklarız, nasıl gerekçelendiririz’ diye bir kaygıları yok. Tamamen o belediyeleri HDP’den almak için uydurulmuş ve sonucu da çok komik bir sürü senaryoya ulaşabilecek bir durum aslında.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Erzin'de 1 Mayıs toplantısı: Herkes talepleriyle alanda yerini alacak

SONRAKİ HABER

Kısa vadeli dış borç 13 günde 35,8 milyar TL arttı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa