08 Nisan 2019 00:24

Memur-Sen'in TİS'te daha fazla ayrıcalık talebine tepki

KESK ve Kamu-Sen, yetkisiz sendika üyelerine toplu sözleşme ikramiyesi ödenmemesini isteyen Memur-Sen'e tepki gösterdi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Buse VURDU
Ankara

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın “Toplu Sözleşmenin Dünü, Bugünü ve Yarını” panelinde yaptığı diğer konfederasyonların toplu sözleşme masasından çıkarılması ve yetkili sendika üyelerine “artırımlı ikramiye” ödenmesi ya da yetkisiz sendika üyelerine toplu sözleşme ikramiyesi ödenmemesi önerisine Türkiye Kamu-Sen ve KESK tepki gösterdi. Kamu-Sen Başkanı Önder Kahveci konfederasyonlarının birilerinin lütfuyla toplu sözleşme masasına oturmadığını vurgularken, KESK Eş Başkanı Aysun Gezen de Memur-Sen’in bu tutumunun emekçilerin örgütlenme özgürlüğüne bir engel olduğunu söyledi.

KESK Eş Başkanı Aysun Gezen, Memur-Sen’in ağustos ayında yapılacak toplusözleşme yaklaştıkça dayanışma aidatı ödenmesi, yetkili olmayan sendikaların masaya oturmaması, toplu sözleşme ikramiyesinin diğer sendika üyelerine verilmemesi gibi talepleri gündeme getirdiğine dikkat çekerek, öncelikle aidatların devlet tarafından ödenmesinin sendikal bağımsızlığa aykırı olduğunu söyledi. Bir sendikanın en çok üyeye sahip olmasından dolayı bu tip ayrıcalıklara sahip olmasının örgütlenme özgürlüğüne aykırı olduğunu belirten Gezen, “İktidarın tek adam rejimini her yerde kurumsallaştırdığı bir dönemde bu tip talepleri ciddiye almak gerekiyor. Kamu emekçilerinin hakkını gözetmeyen, yüz binlerce emekçinin ihracını görmeyen bir Memur-Sen, örgütlenmenin önünde engel” diye konuştu. Memur-Sen’in birçok konferansta kendisini kamu emekçilerinin hakları verildiğinde uzlaşan, verilmediğinde restleşen konfederasyon olarak tanıtmasını eleştiren Gezen, son toplu sözleşmede Memur-Sen’in yüzde 3.5+4’e imza attığını hatırlattı. “Emekçilerin hak ettiği gerçekten bu mu” diye soran Gezen, Memur-Sen’in bu taleplerde uzlaşmasıyla kamu emekçilerinin haklarına ulaşmasının çok zor olduğunu söyledi.

"HAKLARIMIZ SEÇİM MALZEMESİ YAPILAMAZ"

Ekonomik kriz koşullarında işsizliğin bu kadar arttığı, güvencesizliğin yaygın istihdam biçimi haline getirildiği bir ortamda en önemli taleplerinin güvenceli iş ve gelecek olduğunu ifade eden Gezen,  “Her emekçinin insanca yaşanabilir bir ücret alması için mücadele edeceğiz ve yıllardır kabul edilmeyen taleplerimizi işyerlerinden başlayarak belirleyeceğiz” dedi. İki seçimdir iktidarın vadedip yerine getirmediği 3600 ek gösterge konusuna da değinen Gezen, “Belirli meslek gruplarıyla tarif edilen ve kamu personel rejimi dönüşümüyle birlikte ele alınan asgari olarak 3600 ek gösterge tüm kamu emekçilerine uygulanmalı. 3600 ek gösterge talebinin seçim malzemesi yapılması ve seçim sonrasında rafa kaldırılması kabul edilemez. En az 3600 gösterge ve emekliliğe yansıtılması haktır” diye konuştu. 

"TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın sözlerine tepki göstererek “Ali Yalçın’a sormak lazım amacı sendikacılık mı yapmak yoksa kendisinin dışındaki sendikaları bitirmek için mi uğraşmak?​” diye sordu. Bir memur sendikasının amacının, memurların ve onların ailelerinin en azından mali haklarını korumak ve bu hakları geliştirmek, daha iyi şartlarda çalışmalarını tesis etmek olduğunu dile getiren Kahveci, başka sendikalara olan tahammülsüzlüğü anlamanın mümkün olmadığını ifade etti. Kahveci, ne kadar güçlü bir sendikal yapı olursa toplu sözleşme masasında işverene ve işveren vekiline yönelik daha güçlü bir mücadele ortaya koyulabileceğini söyledi.

"KENDİ BAŞARISIZLIKLARINI KAPATMAK İÇİN"

Ali Yalçın’ın memurlara ilişkin söyleyecek bir sözü olmaması nedeniyle kendine göre bir gündem yaratma peşinde olduğunu belirten Kahveci, “Ancak biz toplusözleşme masasına birilerinin lütfuyla oturmuyoruz. 4688 sayılı kanunun vermiş olduğu yetkiyle ve aynı zamanda 400 bin üyemizin verdiği destekle oturuyoruz. Ali Yalçın’ın haddi değil bizim oraya oturmamızı engellemek. Bu düşünceyi de demokrasi özürlü bir düşünce olarak görüyorum” dedi. Memur-Sen’in altına imza attığı toplusözleşmelerin rakamlarının ortada olduğunu dile getiren Kahveci, “2018 yılı yüzde 7.5’lik zamma şu anki yetkili konfederasyon imza attı, 2019’daki 4+5’lik zamma  yine kendileri imza attı. Geçen yıl enflasyon 20.30, bu sene iki aylık enflasyon yüzde 20. Rakamlar ortada. Kendi başarısızlıklarını kapatmak için toplu sözleşmede başka konfederasyon olmasın diyorlar” diye konuştu.

"AMACIMIZ SENDİKALILIĞIN ARTMASI"

Kahveci, dayanışma aidatı tartışmalarına da değinerek bunun sendikalılığın üst düzeyde olduğu gelişmiş batı ülkelerinde olmayan bir uygulama olduğunu dile getirdi. Dayanışma aidatı uygulamasını desteklemediğini belirten Kahveci, halihazırda uygulanan sendika tazminatı uygulamasının geliştirilmesinin daha doğru olacağını dile getirdi. Kahveci, bunun sendika üyesi olmayı da teşvik edeceğini ifade ederek, “Bizim amacımız sendikalaşma oranının daha fazla artması, çalışanların sendikaya daha fazla üye olabilmeleri. Ama anlıyorum ki bu ‘Malum Sen’in başkanı kendisi dışındaki bütün sendikaları tamamen bitirmek istiyor” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Mazbataların geciktirildiği Mardin'de iki genel müdür ataması yapıldı

SONRAKİ HABER

HDP Silopi İlçe Eş Başkanı Fatma Gündüz tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...