06 Ekim 2012 13:58

Erdoğan ‘kadın’ dedi duyan var mı?

Kimine göre büyük şov, kimine göre Türkiye’nin kaderinin yazıldığı bir tarih, kimine göre ise bilinenin aksine hiçbir konuda üzerine laf edilmemiş bir kongre. Herkes, her şeyi, tüm köşeler ince ince Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başlıklarını o başlıklardan değerli kelimeleri seçti değerlendird

Erdoğan ‘kadın’ dedi duyan var mı?
Paylaş
Serpil Savumlu

Her gün 5 kadının öldürüldüğü, yine bir o kadarının tecavüze uğradığı Türkiye’de hamile kaldığı için işinden atılan, kadın olduğu için çok çalıştırılıp az ücret verilen, tacize maruz kalan, kürtaj bekleyen, mahkeme kapılarından suçlanarak gönderilen kadınlara da mı, yoksa Başbakan Erdoğan hadlerini bildirip gündeme almadı! Bilinmez...

Oysaki çok değil mayıs ayında yapılan kadın kurultayında eline mikrofonu alan Başbakan, kadın politikalarının ne kadar da önemli olduğunu anlatmış, hatta kadınlarla ne denli ilgili olduğunu sezaryen yasası ve kürtaj tartışmaları ile değerlendirmişti. Başbakana göre “her kürtaj bir Uludere”ydi ve kadınların öyle tek başlarına yapabilecekleri bir iş de değildi. Buna kendisi karar verebilir, 3 çocuktan 5 çocuğa sıçrama bile yapabilirdi. Ne de olsa aile olmalı ve korunmalıydı. Ancak aile dediğin bir de muhafazakar olmalıydı. Ve eğer gündem değişecekse kadın iyi “malzemeydi”.

'KADINLAR AİLENİN TAŞIYICISI'

Başbakan uzun kongre konuşmasının yalnızca bir bölümünde kadınlardan söz etti. Üst başlık yine aileydi: “Ailenin taşıyıcısı olarak gördüğümüz kadınlarımız için, Anayasa değişikliği ile pozitif ayrımcılık getirdik. Şiddete maruz kalan kadınları korumak için, acil yardım hattı ve sığınma evleri başta olmak üzere pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. Hamileler ve doğum yapan kadınlarımız için, hem sağlık hizmetleri konusunda, hem de iş hayatında onları gözetecek imkanlar sağladık. Aile Danışma Merkezlerinin sayısını 17’den 50’ye çıkardık. Kadın konukevlerinin sayısını da, aynı şekilde 8’den 66’ya yükselttik. Kadınlarımızın evlerinde üret-       tikleri ürünleri vergiden muaf tutarak, mikro kredi ile destekleyerek, ekonomide aktif olmalarının önünü açtık. Siyasetin her kademesinde kadınlarımızın daha fazla temsil edilmesini teşvik ettik ve bu konuda bizzat öncü olduk.”

Defalarca koruma talep ettikleri halde göz göre göre öldürülenler, normal doğumda ısrar edildiği için masada kalanlar ya da bebeklerini kaybedenler, temizliğe gittikleri evlerde tecavüze uğrayanlar ya da cam silerken düşenler, siyasetin her kademesinde yer almaya çalışıp kimliklerinden dolayı eve gönderilenler, ana dillerinde konuşamayanlar,   örgüt üyesi olduğu iddiasıyla cezaevine gönderilen sendikacı kadınlar, Mecliste konuşurlarken sesleri kısılmaya çalışanlar nerede acaba?

AKP VİZYONU: SÖYLEYEYİM DE GEÇEYİM

“Hadi şunu da söyleyeyim de geçeyim” dediği konuşmasından da belli olan Erdoğan’ın partisinin İnternet sayfasında yayınladığı 2023 parti vizyonu metninde ise “Kadına yönelik şiddetin sıfırlanması için kadına karşı şiddetle mücadelede sıfır tolerans ilkesi uyguluyoruz. Bu çerçevede Şiddet Önleme Merkezleri vasıtasıyla önleyici ve koruyucu hizmetlerini yaygınlaştırılmayı, her ilde ŞÖNİM (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi) ve Kadın Sığınma Evleri açmayı öngörüyoruz. 2012 yılı sonuna kadar 14 ilde ŞÖNİM açılacaktır” deniliyor. Türkiye’de kadına yönelik şiddet yeni bir şey değil elbette; ancak istatistikler ve her gün gelen ölüm haberleri durumun vahametini ortaya koymaya yeterli. Başbakan her ne kadar topu muhalefete ve medyaya atıp kadına yönelik şiddet haberlerinin abartıldığını söylese de İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesinin raporu 2005-2011 yılları arasında 4 bin 190 kadın cinayeti yaşandığını ve 3 bin 74 kadının da tecavüze uğradığını ortaya koyuyor. Kadın örgütleri ise cinayetlerde yüzde 1400 artış olduğuna dikkat çekiyor.

ERDOĞAN'IN İSTİHDAM HEDEFİ

2023 vizyon metninin bir diğer ayrıntısı ise “Kadınlarımızın iş ve aile hayatlarının uyumlaştırılması sağlanacaktır. Çalışan annelere kreş yardımı yapılarak, çocukların kamu ve özel kreşlerden yararlandırılmaları sağlanacaktır” maddesi ve kadın iş gücünün yüzde 40’a, kadın istihdamının ise yüzde 38’e yükseltme hedefi. Oysa Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfının yaptığı araştırma 2012 yılının başlangıcı ile birlikte kadın istihdamının yüzde 500 bin azaldığına dikkat çekmişti. Çalışabilir kadın nüfusumuzun yüzde 27’sinin istihdam içinde yeraldığını düşündüğümüzde Erdoğan’ın istihdam hedefini 2023’e kadar nasıl tutturacağı ise merak konusu.

AKP’nin bir diğer övünç kaynağı ise kocaları ölmüş kadınlara para yardımı. 2023 vizyonunda sosyal palitikalar başlığı ile sunulan bu yardıma 192 bin 109 kadının başvurduğu bilgisine yer veriliyor. Ancak hâlâ ‘Paramı yanındaki adama mı yedirtecem” mantığı ile hareket eden hükümet bu yardımdan faydalanmak isteyen kadınlara sevgili yasağını da ihmal etmiyor.
Özeti şudur ki AKP’nin 2023 planı içinde kadınlar, iki satırdan öteye geçemiyor.


ÖNCE HOŞGÖRÜ DEDİ AMA...

Başbakan kadınları çok ilgilendiren ancak sadece kendisinin söz sahibi olduğunu düşündüğü bir konu ile ilgili ise uzun uzun konuştu. Mesele Kürt sorunuydu. Başbakana göre operasyonlar devam etmeli sorun çözülmeli. Yeni yasama döneminde Türkiye’nin “ihtiyacı” olan tezkere uzatılmalı. Oysa Başbakan Erdoğan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadınlara hoşgörü ve kardeşlik şehri olarak tanıttığı Mardin’den sesleniyordu. Erdoğan, tüm kadınlara barış diliyordu ve kadınlar için çözüm ürettiklerini söylüyordu. Erdoğan, Mardin’den kadınlara sorunu çözme sözü vermişti.


SATIR SATIR 'KADIN MESELESİ'

Erdoğan kadınların özne olduğu konuşmalar da yaptı tabi.  Bunlardan biri Mardin’deki 8 Mart konuşması... Bir diğeri Türk Metal İş Sendikasında kadınlara seslendiği konuşma... İşte o konuşmalardan satır başları...

ŞİDDET ABARTILIYOR

"Biz çalışmaları başlatana, araştırmaları başlatana kadar, bu ülkede şiddete uğrayan kadınların istatistiği bile tutulmuyor, bunlardan hiç kimsenin haberi olmuyordu. Bugün artıyormuş gibi lanse edilen şiddet, esasen daha önce bilinmeyen, gizli-kapalı tutulan, aslında artık azalmaya da başlayan vakaların abartılmasından başka bir şey değildir."

'HER KÜRTAJ BİR ULUDERE'DİR'

"Bunların planlı yapıldığını biliyorum ve bunun, ülke nufüsunun artmaması için atılan adımlar olduğunu biliyorum. Bununla bu ülkenin nüfusu bir yerde durduruluyor. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Bu ifademe karşı çıkan bazı çevrelere, medya mensuplarına da sesleniyorum. Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz Uludere diyorsunuz. Her kürtaj bir Uludere'dir diyorum'.'

EN AZ 3 ÇOCUK İSTİYORUM

“Türkiye olarak, çocuklar konusunda da büyük bir hassasiyet içindeyiz. Çocukları çok seviyorum. Ben ülkemde en az 3 çocuk istiyorum. Çünkü genç dinamik bir nüfusa ihtiyacımız olduğunu biliyorum ve bu çalışmayı sürdürüyoruz.


GEÇEN HAFTANIN KADIN GÜNDEMİ

* Mısırlı kadınlar yeni anayasa taslağını kadınların haklarını kısıtladığı gerekçesiyle protesto etti. Kadınlar “kadın ticareti”nin yasaklanmasının kanunlardan çıkartılmasının kadın bedeni üzerinden para kazanma ihtimalini arttırdığı, yeni anayasada Şeriat yasalarının referans alındığını, bunun farklı İslam alimleri tarafından nasıl yorumlanacağının belirsiz olduğunu ifade ediyorlar.

* Mardin’de 28 erkeğin tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki N.Ç. ile ilgili dava  Yargıtayın “kısmi bozma” kararının ardından yeniden görülmeye başlandı. Mardin 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada yine N.Ç.nin rızası olduğu öne sürüldü. Daha önce ifade vermeyen bir sanık hakkında yakalama kararı çıkarken mahkeme 9 Kasıma ertelendi.

* Afrika’nın Marikana şehrinde kadınlar, 16 Ağustosta maden işçilerinin grevi sırasında polisin açtığı ateş nedeniyle 34 kişinin öldüğü ve 78 kişinin yaralandığı şiddet olayını protesto etti. ‘’Kadınların talebi Marikana için adalet’’ pankartı taşıdılar.
* Tunus’ta nişanlısıyla yakınlaştığı için tutuklanan bir kadın 3 polisin tecavüzüne uğradı. Kadın polislerin yargılanması için dava açtı ama kendisi yargılandı! Mahkeme ‘’kamusal alanda ahlaksız davranıştan’’ suçlu olduğuna karar verdi.  

* Kürtajın yasak olduğu ülkelere giden Hollandalı Women On Waves (Dalgaların Üstündeki Kadınlar) sivil toplum örgütüne ait kürtaj gemisi Fas’a gizlice ulaştı. Açıklanan tarihten önce Smir Limanına ulaşan gemiyi engellemek için Fas sahil güvenliği perşembe günü denize açılırken, geminin son bir kaç gündür limanda olduğu anlaşıldı.  Özel olarak dizayn edilen gemi kürtaj hakkında bilgilendirmenin yanı sıra uluslararası sulara açılarak, Hollanda kanunlarına göre yasal kürtaj operasyonu gerçekleştiriliyor.
* Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı kadına yönelik şiddet raporunda 2011 verileri açıklandı. Rapora göre Türkiye’de 2011 yılında 257 kadın öldürüldü, 102 kadın tecavüze uğradı ve 220 kadın yaralandı. Rapordan diğer notlar şöyle. Türkiye’de her gün 5 kadın cinayeti işleniyor,.Türkiye kadın erkek eşitliğinde 135 ülke arasında 132. sırada, 44 ülke arasında kadın nüfus başına düşen sığınma evi ve yeterlilik açısından 23.sırada. Hollanda, İspanya gibi ülkelerde her 3 bin nüfusa bir sığınma evi düşerken, Türkiye’de toplam sayı 86.

ÖNCEKİ HABER

Depremin enkazından yeni bir hayata…

SONRAKİ HABER

Laiklik ve barış için!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...