06 Nisan 2019 00:11

Anayasa Hukukçusu Kaboğlu: Seçime itiraz kurallar zorlanarak yapılıyor

Anayasa Hukukçusu CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu ve seçim sürecini sahada takip eden CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker ile konuştuk.

Anayasa Hukukçusu ve CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu | Fotoğraf: Erdost Yıldırım/EVRENSEL

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Resmi olmayan seçim sonuçlarına göre, CHP’li Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yapılan seçimi önde bitirdi. Fakat AKP’nin seçim sonuçlarına itirazı nedeniyle İstanbul’da bekleyiş sürüyor. CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, AKP’nin itiraz sürecini zorlayarak yaptığına dikkat çekerek “298 Sayılı Yasa’nın itiraz etme süreci ve onun bekleme ve sonuç alma şeklinde belirlediği kurallar zorlanarak yürütülüyor” dedi. Seçmenlerin demokratik olmayan ortama karşın iradesini ortaya koyarak oy kullandığını vurgulayan Kaboğlu, tüm yaşanan bu süreci seçim hazımsızlığı olarak yorumladı. Kabaoğlu İmamoğlu’nun mazbatasını da istedi.

31 Mart’tan itibaren CHP’nin İstanbul milletvekilleri seçim süreciyle ilgili gelişmeleri takip ediyor. Seçim sürecini CHP’nin seçim koordinasyon merkezinde takip eden Anayasa Hukukçusu ve CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve seçim sürecini sahada takip eden CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker ile konuştuk.

"YILDIRIM’A ZİYARET, SEÇİM GECESİ DARBESİDİR"

İbrahim Kaboğlu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven’in seçim gecesi yaptığı konuşmayı olumlu buldu. Kaboğlu, 31 Mart gecesi ve 1 Nisan’da yaşanan gelişmelere dikkat çekti. Kaboğlu, Anadolu Ajansının haber akışını bloke etmesi, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı konuşma, seçim gecesi Binali Yıldırım’ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından ziyaret edilmesi ve 1 Nisan’da AKP’nin afiş astırmasının dört önemli gelişme olduğunu belirtti. Afişlerin asılması konusunda Kaboğlu, “Anayasanın 67’inci maddesinde güvence altına alınan serbest ve özgür seçim, gizli oy, açık sayım ilkeleri ihlal edildi” dedi. 31 Mart gecesi iki bakanın Binali Yıldırım’a yaptığı ziyarete dikkat çeken Kaboğlu, “Bu ziyaret aslında cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinde genelkurmay başkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısının Abdullah Gül’ü ziyareti gibi bir şey. Bir tür seçim gecesi darbesi olarak görülebilir. Bunu gözden uzak tutmamak gerekir” ifadelerini kullandı.

Somut gelişmelerin ardından yaşanan itiraz süreciyle ilgili de konuşan Kaboğlu şunları söyledi: “Kuşkusuz demokratik bir haktır. Anayasa’da 298. maddenin tanıdığı bir haktır. Fakat burada bu hakkın kullanılma tarzı, bunun kamuoyuna yansıtılması, seçim kurullarının baskı altına alınması, YSK’nin gece yarısında karar vermesi, esasen AK Parti kurmayları tarafından bu seçim sonuçlarının hazmetme güçlüğünü ifade ediyor. Oysa seçimler yapılmış, bir farkla da olsa o değişinceye kadar o başkan sayılır.”

"DEMOKRASİYE YABANCILAŞMA VAR"

Kaboğlu, demokrasiye ciddi bir yabancılaşmanın söz konusu olduğunu bunun sorgulanması gerektiğini belirtti. Seçim sonrasının değerlendirilmesi için seçim öncesi, esnası ve sonrası şeklinde ayırt edilmesi gerektiğini anlatan Kaboğlu şunları belirtti: “En sağlıklı olanı, esnası yani oy kullanma süreci olmuştur. Çünkü, öncesinde eşit kampanya yürütülmedi. Bütün devlet olanakları seferberlik ilan edilerek tek yanlı kullanıldı. Kriminalize çalışma yapıldı. Oy serbestçe kullanıldı. Ama sonrası da İstanbul özelinde sanki mutlaka AK Parti adayı kazanacakmış gibi, o kazanmalıymış gibi bir görüntü verildi. Bu demokratik değil. Bu demokrasi açısından sağlıklı olmayan bir durumdur.”

"İMAMOĞLU’YA MAZBATA VERİLMELİ"

Demokratik olmayan tavrın sürmesinin kaygı verici olduğuna vurgu yapan Kaboğlu şunları söyledi: “Çünkü demokratik olmayan ortama rağmen, seçmen iradesini ortaya koymuştur. Dolayısıyla itirazlar ve itirazlardan sonuç alma işlemi zorlama yapılmadan, kendi doğal mecrasında ilerlemelidir. Ama öyle yapılmıyor. Öyle yapılmadığı için 298 Sayılı Yasa’nın itiraz etme süreci ve onun bekleme ve sonuç alma şeklinde belirlediği kurallar zorlanarak yürütülüyor. O bakımdan temennim bir an önce bunların sonuçlandırılması, İstanbul için söylüyorum. Ekrem İmamoğlu’ya mazbata verilmeli.”

ALİ ŞEKER: İTİRAZLAR SONUCU DEĞİŞTİRMEYECEK

31 Mart'tan beridir seçim sürecini sahada takip eden Ali Şeker, seçim günü ve itiraz sürecinde yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Seçimde yapılan maddi hataların düzeltilmesi için CHP’nin de itiraz ettiğini hatırlatan Şeker, AKP’nin de yaptığı itirazla birlikte kaydırmadan kaynaklı yapılan maddi hataların iki parti lehine düzeltildiğini belirtti. Yapılan maddi düzeltmelerin ardından AKP’nin geçersiz oylar üzerinden sonucu değiştirmek istediğine dikkat çeken Şeker, yapılan itirazın ardından tekrar sayımın yapıldığını belirterek, “Yüzde bir bile çıkmadı. Geçersiz oylardan beklediğini alması mümkün değil” dedi.

15 ilçede geçersiz oyların tekrar sayılacağını anlatan Şeker, “Sonuç almaya çalışacak ki oralarda daha az sayıda seçmen var. Sonuç değişmeyecek. Kamuoyunu kaotik bir sürece götürmek istiyorlar. Sonucu hazmedemediler. Kaybettiğinde teslim etmesini bileceksiniz. Bu durum hem ülkenin ekonomik açıdan hem de demokratik açıdan zarar veriyor” ifadelerini kullandı. İktidara yakın basında seçimlere “darbe seçimi” şeklinde haberlere ve yazılara tepki gösteren Şeker, bu yönlü haberlerle yapılmak istenen manipülasyona dikkat çekti: “İktidar ‘FETÖ’cüleri temizledikten sonra bunların yaşanması içine düştükleri aczi gösteriyor.”

Sandıklardın çıkan oy pusularına seçmenlerin yazdıklarına dikkat çeken Şeker, “Seçimi neden kaybettiklerini anlamak istiyorlarsa, seçim pusulalarına yazılanlara bakmaları gerekir” dedi Şeker, CHP olarak bir oya sahip çıkacaklarını ve kimsenin hakkının başkasına geçmesine izin vermeyeceklerini ifade etti.

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakırlı yurttaşlar: İşsizlik had safhada alternatifler üretilmeli

SONRAKİ HABER

Süper Lig'de 27'nci hafta | Rize'de gol yağmuru: Rize 2-7 Beşiktaş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...