28 Mart 2019 12:12

İzmir Baro Başkanı: Demokrasiyi yerellerde birlikte sağlayabiliriz

İzmir Barosu ‘Yerelden İnsan Hakları Temelli Kalkınma Modeli’ başlıklı bildirgeyi belediye başkan adaylarının imzasına açtı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Metehan UD
İzmir

İzmir İnsan Haklarının Başkenti Belgesi ile ilgili konuştuğumuz İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, demokrasiyi belediyeler ve kitle örgütleri ile birlikte yerellerde kurmanın mümkün olduğunu vurguladı.

İzmir Barosu hazırladığı “Yerelden İnsan Hakları Temelli Kalkınma Modeli” başlıklı İzmir İnsan Haklarının Başkenti Vizyon Belgesi geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıkladı. Belge, İzmir’in binlerce yıllık kent tarihi ve kültürel mirası ile gerek Türkiye'nin gerekse bölge ülkelerinin ihtiyacı olan demokrasi ve hukuk devletini en güçlü şekilde inşa etmek için örnek bir model yaratması düşüncesine dayanırken, yerel yönetim ve sivil toplum işbirliği ile şehrin insan haklarını temel alan bir yaklaşımla kalkınmasını hedefliyor. Yerel seçimler öncesinde belge tüm belediye başkanı adaylarının imzasına açıldı.

Proje kapsamında İzmir’in yıl boyu süren etkinliklerle Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütlerin toplantılarına ev sahipliği yapacak bir konferanslar kenti haline gelmesi, Uluslararası İzmir İnsan Hakları Ödülü verilmesi, İzmir İnsan Hakları Müzesi’nin kurulması ve İzmir'e içinde bölgenin en büyük kütüphanesinin bulunduğu bir İnsan Hakları Köyü inşa edilmesi planlanıyor. Projenin başarıya ulaşması halinde İzmir'e Aralık ayı boyunca insan hakları temalı kış pazarları kurulacak, film festivali ve çocuk hakları şenliği gibi etkinliklerle şehrin ismi insan hakları ile beraber dünyaya tanıtılacak.

İNSAN HAKLARINA SAYGILI YEREL YÖNETİM

İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel ile İzmir İnsan Haklarının Başkenti Belgeleri üzerine konuştuk. Merkezden sağlanmayan iktidarın yerelden sağlanmasının mümkün olduğunu ifade eden Yücel “Bir yandan ülkede insan hakları alanında büyük sorunlar olduğunu söyleyip bir yandan da bunun çözümü için merkezi otoriteden hareket beklemek gibi bir eğilim içindeyiz. Oysa merkezi otoritenin insan hakları ihlallerinin temel kaynağı olduğu düşünüldüğünde oradan gelecek çözümün ya çok uzun zamanlara ihtiyaç duyacağını ya da zaten kaynağı kendisi olan bir kurumun sorunu çözemeyeceğini düşünüyoruz ama öte taraftan yerel yönetimlerle yerelde bulunan demokratik toplum kuruluşları ile iş birliği halinde kent özelinde bu gelişmeyi sağlayabiliriz. Kentte insan haklarına duyarlı bir yerel yönetim sağlamak mümkün diye düşünüyoruz” dedi.

'İZMİR ROL MODEL KENT OLABİLİR'

Kentin her noktasına ulaşabilen yerel yönetimlerle yurttaşlara hakları konusunda eğitimler verilebileceğini ve hak ihlalleri karşısında başvurabilecekleri merkezlerin oluşturulabileceğini ifade eden Yücel şunları söyledi:

“Biz bir ağ mekanizma öneriyoruz. Yerel yönetimler yurttaşla bağımızı kursun. Yargıya taşınması gerektiğinde adli yardım merkezlerini daha etkin kullanalım. Vatandaş ekonomik gücü olmadığı için yargıya gidemiyor bazen hakları olduğunu bilmediği için yargıya gidemiyor. Bu kent tarihine de sahip çıkan ve geleceğe uzanan bir kent neden olmasın. Tüm bunları İzmir açısından yapabilmenin imkanları var çünkü bu kentin tarihsel bir dokusu var ve zaman zaman tartışma yaratsa ülke açısından en demokrat kenti olarak tanımlayabiliriz. Üstelik biz bunu burada başarabilirsek başka kent açısından da rol model olabilir. İddialı ve zor bir proje, tek başına altından kalkılması zor bir proje ama işbirliği ile hayata geçirilmesi bir o kadar mümkün bir proje.”

YEREL YÖNETİMLERE BİRLİKTE ÇALIŞMA ÇAĞRISI

Hazırladıkları belgeyi adaylardan imzalamaları ve seçilmeleri takdirde uygulamaları isteyen Yücel “Seçme hakkı üzerindeki denetimimizi kullanmak istiyoruz. Oy vereceğimiz insanları görmek istiyoruz önce, bu kentle ilgili hangi duyarlılıklara sahip, insan hakları konusuna nasıl yaklaşıyor, ne kadarını kullanmak konusunda istekli, ne kadarını taahhüt ediyorlar bilmek istiyoruz. Gelen yanıtlardan üzerinden biz de oy rengimizi daha netleştirmiş olacağız. Kentte insan hakları, doğal yaşam hakları, bütün dezavantajlı ya da korunmaya ihtiyaç duyulan kesimler için hazırlanan bir proje için imza atmayan belediye yönetimi ile kentin bir yere gidebileceğini düşünmüyoruz. Bütün yerel yönetimlere çağrıda bulunuyoruz gelin birlikte çalışalım ve yurttaşın haklara erişimde yaşadığı ekonomik problemleri çözelim. Bir kent olarak birlikte mücadele etmenin olanaklarını arıyoruz. aday olanlara insan hakları konusunda var mısınız diye soruyoruz” dedi.

PROJEYLE PLANLANANLAR

  • İnsan Hakları Kongreler Kenti
  • İnsan Hakları Hedefler Listesi Doğrultusunda Üretim
  • Ege İnsan Hakları Köyü
  • İnsan Hakları Günleri, Film Festivali ve Kış Pazarları
  • 23 Nisan Uluslararası Çocuk Hakları Şenliği
  • İzmir İnsan Hakları Üniversitesi
  • İzmir Uluslararası İnsan Hakları Ödülü
  • İzmir İnsan Hakları Müzesi
  • Doğu Akdeniz İnsan Hakları Örgütü
ÖNCEKİ HABER

Erdoğan'ın Van mitinginin masraflarını belediye karşıladı

SONRAKİ HABER

Temelli'den Erdoğan'a: Keynes ve Adam Smith mezarında takla atmıştır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa