TTB Yerel Yönetim Bildirgesi: Sağlığın yarısı yaşam koşullarıdır

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yerel yönetimler bildirgesini açıkladı. Sağlıklı yaşam alanlarına ve sağlıklı toplumu önceleyen yerel yönetimlere ihtiyaç olduğunu belirten TTB, sağlık düzeyinin yüzde 55'inin yaşam koşulları ile ilgili olduğunu dile getirdi. Açıklamada, çevre kirliliğinden temiz gıdaya, sosyal yaşamdan kadın haklarına birçok alanın yerel yönetimlerle ilişkili olduğu belirtildi.

Yaşam koşullarının sağlığın en önemli belirleyicisi olduğunu ifade edilen açıklamada, sağlık düzeyinin Dünya Sağlık Örgütü tarafından yüzde 5’inin genetik, yüzde 10’unun sağlık hizmetleri, yüzde 30’unun davranışsal faktörler ve yüzde 55'inin ise yaşam koşullarının sağlık düzeyi ile ilgili olduğu belirtilirken bu koşulların yerel yönetimlerin görev ve sorumluluk alanına girdiğine değinildi. Suyun yaşam kaynağı olarak belirtildiği açıklamada, ambalajlı suların getirdiği maddi yük ve hijyen tartışmalarıyla beraber yerel yönetimlerin sağlıklı su temini, su havzalarının korunması, yapılaşmasına izin verilmemesi, şebeke ve isale hatlarının iyileştirilmesi gibi yaşamsal konuları öncelemeleri gerektiğinin altı çizildi.

HAVA KİRLİLİĞİ KANSERDEN ERKEN YAŞLILIĞA KADAR ETKİ EDİYOR

Sağlıklı hava solumanın da önemine dikkat çekilen açıklamada, temiz havanın kanser dahil pek çok hastalığı önlediği belirtilerek, “Yerel yönetimlerin yerleşim yerlerinde hava kirliliğine neden olabilecek yapı ve oluşumları engellemesinin yanında; yerleşim yerlerinin doğal havalandırmasını, rüzgar alışını etkileyecek yapılara da izin vermeme yönünde tavır alması gerektiğini vurgulamak isteriz. Ülkemizin pek çok büyük kentinde hem kentsel dönüşüm projeleri ile hem de afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ile yoğun bir biçimde bina yıkımı olmaktadır. Bu yıkımlar sırasında çıkan toz, civarında bulunan kişiler için sağlığı tehdit eden özelliklere sahiptir. Zira, özellikle eski binaların yapımında kullanılan asbest başta olmak üzere pek çok kanserojen, ağır metal ve benzeri zehirli maddeler yıkımlar sırasında açığa çıkmaktadır. Ortaya çıkan tozlardan özellikle çok ufak boyutta olanlar (≤PM2.5) kan dolaşımına geçerek tüm vücudu etkilemekte, kalp-damar hastalıklarından nörolojik hastalıklara kadar pek çok sağlık sorununa neden olabilmektedir. Bu kirlilik özellikle anne karnındaki bebekleri ve çocukları etkilemekte, onlarda ciddi hastalıklara yol açmakta, kronik hastalığı olanların hastalıklarının ağırlaşmasına neden olmaktadır” ifadeleri yer aldı.

HALKIN İHTİYACI SAĞLIKLI VE GÜVENLİ BİR YAŞAM ALANI

Yerel yönetimlerden trafikte geçirilen sürenin azaltılması, ekonomik ve rahat yolculuk yapılması yanında yürüme ve bisiklete binme olanaklarının yaratılması için çalışmalar yapması istenilen açıklamada, doğal ve yeşil alanların korunup çoğaltılması gerektiğini ifade edildi. Açıklamada, “Yerel yönetimlerin iyi tarım ve hayvancılık uygulamaları ile ürünlerin halka sağlıklı, güvenli ve uygun fiyatlı koşullarda ulaşımının sağlanması yönünde plan, proje, uygulama ve denetimlerini gerçekleştirmesi gereklidir. Her türlü atığın geri dönüşümü için doğa dostu etkili sistemler kurmalı, kurulmasını desteklemelidir. Her türlü afete karşı hazırlıklarını yapmalı ve bu planları halk ile paylaşmalıdır” önerilerinde bulundu.

"21. YÜZYIL TÜRKİYE’SİNE YARAŞIR YEREL YÖNETİMLER"

Kadına yönelik şiddetin de önlenmesine katkı sağlayacak kurum ve yapılanmaların hayata geçirilmesi gerektiği ifade edilen açıklamada, “Bireyin ve toplumun sağlığını gözeten, sağlığı doğrudan ve dolaylı etkileyecek faktörleri bilen ve onları halkın sağlığını koruyacak ve geliştirecek yönde geliştiren; şeffaf, denetime açık, toplumun katılımını sağlayan bir anlayış ile kültürel mirası ve tarihi dokuyu koruyarak çalışan yerel yönetimler 21. yüzyıl Türkiye’sine yaraşır yerel yönetimlerdir. Yerel seçimlerin demokratik bir ortamda gerçekleşmesi ve halkın politik tercihine saygı gösterilmesi demokrasi ve özgürlüklerin olduğu kadar sağlıklı bir toplumun da olmazsa olmazıdır” denildi. (Ankara/EVRENSEL)

Barış isteyen TTB eski Merkez Konseyi üyeleri hakim karşısına çıktı

"Halk sağlığını korumaya ve barıştan yana olmaya devam edeceğiz"

Sağlık emekçileri bu yıl da 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlayamıyor