05 Ekim 2012 10:06

AKP Türkiye'yi savaşın içine çekiyor

TUAD tarafından her hafta PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevlerindeki koşulların iyileştirilmesi için Bakırköy Kadın Cezaevi önünde gerçekleştirilen basın açıklaması bu hafta 205 Kürt siyasetçisinin yargılandığı Silivri'deki mahkeme salonu önünde düzenlendi.

AKP Türkiye'yi savaşın içine çekiyor
Paylaş

Açıklamaya BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, TUHAD-FED Başkanı Zübeyde Teker, BDP İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanı Asiye Kolçak, avukatlar ve BDP'liler destek verdi. Açıklamada, "Tecrit değil özgürlük savaş değil müzakere" pankartı açılarak, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Tezkereye hayır barış hemen şimdi" sloganları atıldı. 15 cezavinde 300'ü aşkın tutuklunun açlık grevine başladığını belirten TUAD yöneticisi Nurettin Kılıç, bu süre zarfında gerçekleşecek tüm olumsuzluklardan, ölümlerden AKP hükümetinin sorumlu olacağını söyledi. Kılıç, tüm siyasi parti, demokratik sivil toplum kuruluşlarının tutsakların sesine kulak vererek, kamuoyuna taşımasını istedi. Kılıç'ın ardından konuşan Gültan Kışanak, Silivri Cezaevi'nde 15 tutuklunun zorla hücrelere alınmasını hatırlatarak, açlık grevinin zorla ölüm orucuna dönüştürüldüğünü söyledi. Tutukluların daha en başında açlık grevine gireceklerini açıklamalarına rağmen, hayati ihtiyaçları için verilen sıvıların tüketilmesinin önüne geçildiğini belirten Kışanak, bunun da Adalet Bakanlığı'nın gözetimi altında gerçekleştiğini söyledi. Bir demokratik hakkın kullanımının önüne geçildiğini vurgulayan Kışanak, "Ölüme sebebiyet verecek rotaya sokulmaya çalışılıyor. Ya öl ya da eyleminden vazgeç dayatması yapılıyor. Bu bir suçtur. Yaşam hakkı bu kadar açık ihlal edilemez. Bu uygulamalardan derhal vazgeçilsin. Aksi takdirde sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bu halka bunun hesabını verirler" dedi. Açlık grevindeki tutukluların, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü için bedenlerini ölüme yatırdığına işaret eden Kışanak, buna sahip çıkmanın herkesin insanlık görevi olduğunu söyledi. Bu taleplerin karşılanmasının imkansız olmadığına dikkat çeken Kışanak, "Tüm Türkiye demokrasisinin vicdanı ayağa kalkmalı. İstenirse hemen karşılanabilecek taleplerdir" dedi.

'ANAYASAYA ANADİL MADDESİ KONSUN'

Meclis'te yeni anayasa tartışmaları yapılırken, anadil konusunun önündeki engellerin kaldırılması için anayasaya madde konulması gerektiğini belirten Kışanak, Meclis'te herkesin buna destek vermesi gerektiğini söyledi. Kışanak, "Diyalog ve müzakerenin başlaması için güven artırıcı bir adım olarak kabul edilecektir. Barışın tek koşulu demokrasidir. Diktatörlükte ısrar ederseniz barışa gitmek mümkün değil" dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın barışa gidecek yolda rolünü oynaması için gerekeli koşulların sağlanması gerektiğine vurgu yapan Kışanak, bunun mümkün ve gerekli bir durum olduğunu söyledi. Herkesin niyetleri farklı olsa da sonuç olarak Öcalan ile görüşülmesi gerektiği konusunda fikir beyan ettiğini belirten Kışanak, Türkiye'nin daha fazla savaş, çatışma, gerilimi kaldıramayacağına dikkat çekti. Kışanak, Öcalan ile görüşmeler için somut adımların atılması, somut önerilerin ortaya konulması gerektiğini ifade ederek, cezaevlerinde bulunan tutsakların bu taleplerle eylem gerçekleştirdiğini söyledi. Kışanak, süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine demokratik kitle örgütleri, insan hakları kuruluşları ve herkesin duyarlı olmasını isteyerek, eylemin tüm kamuoyuna duyurulması gerektiğini vurguladı.

'TÜRKİYE, SURİYE'YE GİRMEK İÇİN KOŞULLAR YARATIYOR'

Gazetecilerin tezkere ile ilgili sorularını da yanıtlayan Kışanak, AKP hükümetinin tezkere ile bölgesel bir savaşa hazırlık yaptığını söyledi. Tezkerenin bir gecede çıkmasının, tartışma konusu yapılmamasını skandal olarak yorumlayan Kışanak, tezkerede "Yabancı ülkelere asker gönderme" gibi muğlak cümlelerin olduğuna dikkat çekti. Kışanak, "Gerekçede Suriye dense de diğer ülkelere asker göndermenin önünü açacak bir tezkere. Tüm Türkiye dikkatli olmalı. Bölgesel savaş riski vardır. Suriye politikası Türkiye'yi bölgesel savaşın içine çekiyor" dedi. Suriye'ye müdahale konusunda Türkiye'nin kendisine zemin hazırladığını ifade eden Kışanak, AKP hükümetinin savaş koşullarını isteyerek geliştirdiğini ifade etti.

'OSMANLICILIK HEVESİNİ ONAYLAMIYORUZ'

Kışanak, AKP hükümetinin Yeni Osmancılık hevesi peşinden koştuğunu ifade ederek, Suriye'de Kürt kazanımlarına müdahale etmek istendiğini dile getirdi. Kışanak, "Bu meşru ve demokratik değildir. Osmanlı İmparatorluğu tarihte kaldı. 21. yüzyılda hiçbir ülke imparatorluk hevasiyle hareket etmez. Kürtler dişiyle tırnağıyla mücadele ederek orada kendi yönetimini kurmuş. Bunu engellemeye kalkışmak Türkiye'nin içerisini daha fazla karıştırmak anlamına gelir. Osmanlıcılık hevesini onaylamıyoruz. Suriye'deki Kürtlerin özgürlüğüne karşı çıkılması önünde sonuna kadar direneceğiz. Türkiye böyle bir şey yaparsa gerekirse tankların önüne geçeceğiz" dedi. Açıklama alkışlarla sona ererken, Silivre'de görülen KCK davası iddianamenin okunmasıyla devam ediyor. (İSTANBUL)

ÖNCEKİ HABER

Savaş halkların çıkarına düşman

SONRAKİ HABER

Üniversite gençleri tezkereye karşı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...