16 Mart 2019 07:59

"Buca'daki demokratik-halkçı belediyecilik çalışması bile kazanımdır"

İzmir Buca’dan bir metal işçisi yaklaşan yerel seçimleri yazdı.

Buca Belediyesi Bağımsız Belediye Başkan Adayı Gürkan Emreoğlu (ayakta) | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Metal işçisi

31 Mart yerel seçimleri yaklaştıkça meydanlar kızışıyor, liderler ise “milliyetçilik ve din” üzerinden her geçen gün sert sözler kullanarak toplumu ayrıştırıyor.

İzmir’in en kalabalık ilçesi olan Buca’da da durum aynı.

İttifakların ve diğer partilerin adaylarının söylemleri hep “proje” ya da “Şunu yaptık bunu yapacağız” üzerine kurulmuş seçim söylemleri. Adayların seçim bildirgelerinde rant ve yağma kokusu var. Rant paylaşım mücadelesi öyle keskin bir hale geldi ki, son bir ayda partiler arası özellikle belediye meclis üyeliklerinde ilginç geçişler yaşandı.

BUCA’DA FARKLI SES

Buca’da tüm bu aday profillerinden farklı olarak; “Rantçı değil halkçı belediyecilik” diyen, işçilerin emekçilerin bağımsız belediye başkan adayı olan Gürkan Emreoğlu farklı bir ses getirdi. Emreoğlu yıllardır işçilerin ve emekçilerin mücadelesinde yer almış, Emek Partisinde ilçe yöneticisi olarak görev yapmış ve DİSK’e bağlı İletişim-İş Sendikasında İzmir’de örgütlenme çalışması yürüten emekçi bir aday.

Rantçı ve yağmacı belediyeciliğe karşı savunduğu belediyecilik anlayışı ise “demokratik- halkçı belediyecilik”. Sermaye partileri ve ittifakları arasında kalmış işçilere, emekçilere ve halka “Seçeneksiz değiliz” diyen Emreoğlu’ya Buca halkının ilgisi yoğun. İşyerinden emekçi semtlerine, sendikalardan kahvelere, derneklere, emekçilerin olduğu her yerde tartışmalar açılıyor, halkçı belediyecilik anlayışı yaygınlaşıyor. Öyle ki diğer sermaye partileri ve adayları da “halkçılık” üzerinden propagandaya başladılar.

İŞÇİLERDEN EMREOĞLU’YA DESTEK

Gürkan Emreoğlu’nun, işçi ve emekçilerin adayı olarak çıkması başta işçiler emekçiler olmak üzere tüm kesimler tarafından sahipleniliyor. İşçiler, emekçiler ve kadınlar seçim kampanyasına sadece kapı kapı gezerek değil, aynı zamanda maddi ihtiyaçlara destek için kendi aralarında harçlıklardan, günlüklerden, haftalıklardan para ayırarak kampanyaya destek olmaya çalışıyorlar.

Buca da bağımsız aday etrafında yürütülen çalışma, “Adayı destekliyoruz” demenin ötesine geçmiş, halkçı belediyeciliği savunan herkes kendi etrafında çalışmalar yürütüyor, irili ufaklı halk toplantıları ile ev gezmeleri yapılıyor.

31 Mart yerel seçimleri Buca’da nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, “demokratik-halkçı belediyecilik” anlayışının yaygınlaşması ve tartışılması en büyük kazanımdır. Krizin faturasının işçi ve emekçilere kesilmesine ve “tek adam tek parti yönetimine” karşı mücadeleyi birleşik ve örgütlü bir mücadeleye dönüştürdüğümüzde işte o zaman “martın sonu bahar“ olur.

ÖNCEKİ HABER

O Ses Türkiye birincisi Ferat Üngür gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

Mansur Yavaş: Adaylık kesinleşince savcıyı değiştirdiler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa