09 Nisan 2011 10:49

Cumartesi Anneleri, Üskül’ü ciddiyete davet etti

Cumartesi Anneleri, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunca Tolga Baykal Ceylan’ın akıbetini araştırmak için kurulan alt komisyonun raporunu açıklayan Komisyon Başkanı Zafer Üskül’ü ciddiyete davet etti. Üskül’ü sorumluğunu yerine getirmeye çağıran kayıp yakınları, bu hafta Midyat’a bağlı Doğan&cce

Cumartesi Anneleri, Üskül’ü ciddiyete davet etti
Paylaş

Cumartesi Anneleri’nin “Kaybedilenler İçin Adalet” eyleminin 315. haftasında 20 Kasım 1994 yılında evine yapılan baskın sonrasında gözaltına alınarak kaybedilen Nihat Aydoğan’ın akıbeti soruldu. Oturma eyleminde konuşan İnsan Hakları Derneği Üyesi Sebla Arcan, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nca Tolga Baykal Ceylan’ın akıbetini araştırmak için kurulan alt komisyonun raporunu açıklayan Komisyon Başkanı Zafer Üskül’ün “Tolga Baykal Ceylan’ın gözaltında kaybedilmediği çünkü jandarmada kaydı bulunmadığı” yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, “Zafer Üskül’ü ciddiyete davet ediyoruz” dedi.

‘NEREYE GÖMÜLDÜĞÜNÜ AÇIKLAYIN’

Bu haftaya ilişkin hazırlanan basın metnini İHD İstanbul Şube Üyesi Fadik Temizyürek okudu. Toplu mezar haberlerinden sonra birçok kayıp yakını gibi, “Belki cenazesini buluruz” diye Nihat Aydoğan’ın ailesinin harekete geçtiğini söyleyen Temizyürek, 32 yaşındaki Aydoğan’ın, Midyat’a bağlı Doğançay köyünde jandarma tarafından gözaltına alındığını ve korucu olmaması halinde evinin yakılması ile tehdit edildiğini anlattı. 20 Kasım 1994 günü sabah saatlerinde evine baskın yapan Midyat Karakolunda görevli jandarmaların, Aydoğan’ı döverek gözaltına aldıklarını söyleyen Temizyürek, Aydoğan’ın önce Midyat Karakoluna sonra Mardin Merkez Komutanlığına götürüldüğünü ve burada 15 gün boyunca işkenceye maruz kaldığını paylaştı. Temizyürek, Aydoğan’ın gözaltındayken telefonla aradığı köy muhtarının, Aydoğan’ın jandarmalar tarafından “Beni bıraktılar, geleceğim” demeye zorlandığını ifade ettiği ve bu görüşmeden sonra da kendisinden bir daha haber alınamadığını söyledi. Olayın ardından İstanbul’a göç etmek zorunda kalan ailesinin de, Aydoğan’ın Mardin’de bir toplu mezarda olduğunu düşündüğünü dile getiren Temizyürek, Midyat Nüfus Müdürlüğüne giden Halime Aydoğan’ın eşi Nihat Aydoğan’ın ‘ölü’ olarak kayda geçtiğini öğrendiğini kaydetti. Nüfus Müdürlüğü’ne ve İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne seslenen Temizyürek, “Nihat Aydoğan’ı nasıl ölü olarak nüfus kaydından düşürdünüz, ölüm tutanağını açıklayın. Ölüyse nereye gömüldüğünü açıklayın! Sizden yanıt bekliyoruz!” diye konuştu.

BİZİMKİ EŞ DEĞİL Mİ?

Temizyürek’in ardından konuşan Nihat Aydoğan’ın eşi Halime Aydoğan ise, evlerine baskın yapıldığında 12 yaşındaki kızlarının dilinin tutulduğunu ifade etti. Konuşmasında Başbakan Erdoğan’a seslenen Hatice Aydoğan, “Başbakan, eşini bir yüzük gibi yanında taşıyor. Bizimki eş değil miydi? Eşim 17 yıldır kayıp, nerede? Canlısı bize gelmez biliyoruz, ama ölüsünü istiyoruz. En azından bir mezarı olsun. Erdoğan her yerde, ‘Müslüman’ım’ diyor ama bu anneleri duymuyor, görmüyor. ‘Ülkeyi kanunlara göre yönetiyorum’ diyor. O zaman göstersin bize, mezarlarımız nerede? Bize hesap versin” diye konuştu.

Aydoğan’ın açıklamasının ardından Cumartesi Anneleri bu haftaki oturma eylemlerine son verdi. (İstanbul/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

‘Ölen de öldüren de kurban!’

SONRAKİ HABER

Dikkatli olun herkes tutuklanabilir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa