15 Mart 2019 06:10

Osman Kavala 500 gündür tutuklu: Uzun tutukluluk cezaya dönüştü

Gezi soruşturması nedeniyle 500 gündür tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, açıklama yaparak iddianeme ve uzun tutukluluğa tepki gösterdi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Gezi soruşturması kapsamında tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, tutukluluğunun 500. günü dolayısıyla açıklama yaptı. Gezi direnişiyle ilgili hazırlanan iddianamedeki çelişkilere dikkat çeken Kavala, “Bu iddianamede yer alan tüm suçlamaların beraatla sonuçlanacağına inanıyorum” dedi.

Açıklamada hükümetin Gezi direnişine ilişkin gündeme getirdiği iddialara da yanıt veren Kavala, “Haklı ve meşru taleplere dayanan  kitlesel protestolar, dünyanın her yerinde, otoriter rejimlerde olduğu gibi demokrasilerde de ortaya çıkabilir ve çıkmıştır” dedi.

Kavala’nın açıklamasının tam metni şöyle:
“Benim ve aralarında Gezi olaylarıyla ilgili suçlarından beraat etmiş olan Taksim Dayanışması sözcülerinin de olduğu 16 kişi hakkındaki iddianame mahkemeye sunulup kabul edilmiş bulunuyor. İddianamede yöneltilen ağır suçlamalarla sözü edilen olay ve bulgular arasındaki kopukluklar ve zıtlıklar kolayca fark edilebilir nitelikte.

İddianamede, Gezi olaylarının George Soros tarafından planlanmış bir tertip olduğu, onun kaynaklarıyla benim tarafımdan finanse ve organize edildiği kurgusu temel alınmış. Bu iddia, gazete yazılarına ve FETÖ’nün Emniyet’te aktif olduğu dönemde hazırlanmış raporlara, fezlekelere ve ihbarlara dayanıyor. Ancak, iddianamede anlatılan olayların seyri ve aktarılan konuşmalar, bu kurguyla çelişir nitelikte. İddianamede sık sık tekrarlanan kaos ortamı yaratmak için Gezi eylemlerini sürdürmek, derinleştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla sivil toplum kuruluşlarını yönlendirmiş olduğum iddiasına dayanak oluşturabilecek hiçbir konuşma ya da faaliyet yok.

Taksim Dayanışması’nın düzenlediği basın toplantısında da belirtildiği gibi, Gezi olaylarının içerden veya dışardan bir yöneticisi, yönlendiricisi, talimat vereni, tepe örgütü veya finansörünün olması söz konusu değildir.

Bu iddianamede yer alan tüm suçlamaların beraatla sonuçlanacağına inanıyorum. Ancak, böyle bir iddianamenin hazırlanmasını 16 aydır tutuklu olarak bekledim. Mahkeme tarihi de Haziran sonu olarak belirlenmiş olduğundan, tahliye olmadığım takdirde ilk duruşmaya kadar 18 ay cezaevinde kalmış olacağım. Yiğit Aksakoğlu da, 7 ay tutuklu kalmış olacak. Aralarında Ankara Barosu, İzmir Barosu, Diyarbakır Barosu, Van Barosu, Uluslararası Af Örgütü ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın da bulunduğu 17 kurum tarafından yapılan açıklamada vurgulandığı gibi, bu durum ülkemizdeki uzun tutukluluk uygulamalarının tedbir niteliğinden çıkıp cezaya dönüştüğünü gösteriyor. Daha önce aynı eylemlerden dolayı haklarında takipsizlik ve beraat kararı verilmiş olan Taksim Dayanışması sözcülerinin bu davada yeniden yargılanmaları da çarpıcı bir hukuk ihlali.

Gezi olaylarının hükümeti devirmek üzere planlanmış dış kaynaklı bir teşebbüs olduğuna gerçekten inananlara şunu hatırlatmak isterim; haklı ve meşru taleplere dayanan kitlesel protestolar, dünyanın her yerinde, otoriter rejimlerde olduğu gibi demokrasilerde de ortaya çıkabilir ve çıkmıştır. Demokrasinin kurum ve kurallarının çalıştığı, seçimlerin özgür ortamda yapıldığı ülkelerde, bu tür protestolar hükümetlerin devrilmesine değil, tepki çeken kararların ve uygulamaların yeniden gözden geçirilmesine ve düzeltilmesine neden olur. Demokrasilerde karar alma ve uygulama süreçleri demokratik olmayan toplumlara göre daha zor olabilir ve daha uzun sürebilir. Ama sürecin sonunda varılacak sonuç, sürecin zorluğuna ve uzunluğuna katlanmaya değer olduğunu gösteren bir sonuç olacaktır.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Çocuklar ve gençler iklim için bir arada: Geleceğimizi istiyoruz

SONRAKİ HABER

Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yangın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...