Özkök Darbe Komisyonu’nda 12 Eylül’ü savundu
MECLİS Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda konuşan eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, 12 Eylül darbesini savundu, Türkiye’de ‘gladyo’ yapılanması olmadığını savundu.TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül darbeleri, 12 Mart muhtırası ve 28 Şubat süreciyle ilgili olarak, eski Genelkur
MECLİS Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda konuşan eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, 12 Eylül darbesini savundu, Türkiye’de ‘gladyo’ yapılanması olmadığını savundu.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül darbeleri, 12 Mart muhtırası ve 28 Şubat süreciyle ilgili olarak, eski Genelkurmay Başkanı Özkök’ü dinledi. Türkiye’de ‘gladyo’ tipi bir yapılanma olmadığını savunan Özkök, darbelerle ‘gladyo’ arasında bir ilişki görmediğini söyledi.
‘12 EYLÜL BAŞARILI’
12 Eylül darbesini ‘başarı’ olarak niteleyen ve “Başarının nedeni zamanlamanın iyi olmasıydı” diyen Özkök, “İhtilal olduktan sonra halkın devlete güveni geldi. Olayların bıçak gibi kesilmesinin nedeni bu” dedi. 12 Eylül’den sonra Kenan Evren’in Cumhurbaşkanı olduğunu ancak diğer askerlerin idarede yer almadığını bunun da ordunun devletin idaresinde olma hevesi taşımadığını gösterdiğini söyleyen Özkök, halkın mutsuz olduğu zamanlarda ‘ya Allah’tan ya aşiretten ya başbakandan ya da askerden bir şeyler beklediğini’ söyledi. Özkök, 27 Mayıs darbesini ise doğru bulmadığını belirtti. Komisyon Başkanı Nimet Baş ve bazı üyelerin, 12 Eylül darbesini haklı bulduğu izlenimi edindiğini belirtmesi üzerine Özkök, hiçbir darbeyi savunmadığını ifade ederek, “Sonrasında iyiye mi gitti, kötüye mi gitti, ona bakmak lazım” dedi.
‘YEMİNİME SADIK KALDIM’
Görevini kanunlar ve nizamlara göre yaptığını, yeminine sadık kaldığını söyleyen Özkök, “Şu parti, bu parti ayırmam. Kim gelse, görevimi yeminime sadık kalarak yapardım” dedi.
1 Mart 2003 tarihindeki Irak tezkeresi için devreye girip girmediği sorulan Özkök, “Ben politikacı değil, bürokratım. ABD ile münasebet neyse, devlet politikasına göre hareket ederim. O dönem MGK da dahil çeşitli toplantılar yaptık. Tezkerenin geçmesi ve geçmemesi halinde neler olabileceğini değerlendirdik. Ne basına konuşarak hükümete baskı yaptım ne de ABD’lilerle görüştüm” dedi.
‘35. MADDE O KADAR ÖNEMLİ DEĞİL’
TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi kaldığı sürece darbe tehlikesi olup olmadığına dair görüşü de sorulan Özkök, “35. madde bence dışarıdan önemsendiği kadar büyük bir madde değil” dedi. Özkök, CHP ve MHP’li komisyon üyelerinin ‘Balyoz Planı’ ve ‘Ergenekon’ davalarıyla ilgili sorularını ise yargılama devam ettiği için cevaplamak istemediğini söyledi. Mahkemeye tanık olarak ifade verdiğini anlatan Özkök, yine de yöneltilen sorular üzerine, ‘Balyoz Planı’ diye bir darbe hazırlığı duymadığını, bu konuda düzenlenen seminerde ‘ileri giden’ ifadeler kullanıldığını duyması üzerine konuyu dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’a incelemesi için ilettiğini söyledi. Özkök, Cumhurbaşkanlığı teklifi alıp almadığı sorusunu da “Asla. Ne ima ne teklif aldım” diye yanıtladı. (ANKARA)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
