12 Mart 2019 11:30

Sağlık emekçileri: Döner sermaye kime sermaye?

Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde döner sermaye dağılımında yaşanan adaletsizliğe karşı sağlık emekçileri açıklama yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi ve İstanbul Tabip Odası, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşanan sorunlara ilişkin açıklama yaptı. Sağlık emekçilerinin döner sermayeden almış oldukları ek ödemelerin yetersiz ve adaletsiz olduğunu ifade eden sağlık emekçileri, sermaye dağılımındaki adaletsizliğin bir an önce giderilmesini istedi.

Beyoğlu'da bulunan Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yapılan açıklamaya İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Osman Öztürk, SES yöneticileri, hastane çalışanları ve çok sayıda kişi katıldı.

Hastanenin haziran ayında açılarak hizmet vermeye başladığını ancak o günden bu güne özellikle döner sermaye başta olmak üzere yaşadıkları sorunların çözüme kavuşmadığını belirten SES Şişli Yöneticisi Ferdane Çakır, “Neydi bu sorunlarımız; yaşamımızın her alanında oldukça yoğun hissettiğimiz ekonomik kriz karşısında bizler iki kat daha fazla eziliyoruz, çünkü; her toplu görüşmede bize ek zam verilmemesine gerekçe olarak hiçbir zaman tam almadığımız döner sermaye sabit ve performans ücretleri gösteriliyor. Biz hastane çalışanları olarak taşındığımız günden bugüne, döner sermaye performans ücretlerini ya hiç almadık, ya da 8, 20, 70 TL gibi çok komik rakamlar aldık. Eğer özellikli birimde çalışmıyorsanız, idarenin inisiyatifiyle o komisyon, bu ihale, şu eğitimde görevlendirilmediyseniz ve yine yüzde 20’lik dilime girmediyseniz o ay döner sermaye almayacaksınız demektir. Aynı birimde aynı işi yapan eş kıdemli iki kişiden birisi 800 TL alırken diğerinin hiç almamasını nasıl izah edebiliriz. İdareye yaptığımız her başvurunun karşılığında, yönetmelik öyle, taşınma masrafı, yeni malzeme alımı gibi mazeretler sunulması bizim mağduriyetimizi gidermediği gibi üç beş kuruşun hesabını yapmakla suçlanıp psikolojik olarak yıpranıyoruz” diye konuştu.

“SAĞLIK-SEN’E ÜYEYSEN KAPILAR SONUNA KADAR AÇILIR”

Hastanenin birbirinden oldukça uzak 3 ayrı yerleşkesinin olmasından kaynaklı özellikle uzman doktorların 3 hastane arasında sıkışmış durumda olduğuna belirten Çakır, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Öyle ki bugün Taksim’de poliklinikte, yarın GOP’ta ameliyat yapıp ertesi gün Mevlana’da nöbete kalıyorlar. Bu uygulamayla sürekliliği olan sağlık hizmetlerinin olmazsa olmazı nitelik ve memnuniyet azaltılıp hem hasta hem doktor için oldukça olumsuz bir geri dönüş olmaktadır. Yine özellikle radyoloji teknisyenlerinin bu 3 hastane arasındaki dağılımında kişilerin rızası göz önünde bulundurulmayıp, bir hastanede yığılma varken diğer hastanede eksiklik yaşanmaktadır. Hastanemiz içerisinde yapılan birim sorumluluğu ve değişikliği görevlendirilmelerinde liyakat, eğitim, kıdem yılı gözetilmekten çok, en önemli kriter olarak kişinin üyesi olduğu sendika, siyasi görüş ve iktidar ile kurduğu yakın ilişkisi gözetiliyor. Yani bu iş yerinde Sağlık-Sen’e üyeysen bütün kapılar sonuna kadar açılır ve kariyer basamaklarını hızla tırmanırsın. Ama eğer değilsen her an yerin değişebilir, en olası bir talebin dahi sorun olarak algılanıp karşılık bulmaz.”

“ÇALIŞANLAR ARASINDAKİ HAKSIZ AYRIMCILIK GİDERİLSİN”

Yaşanan sorunların, sağlık çalışanlarının arasında moral ve motivasyon kaybına neden olduğunu, iş barışını bozduğunu ve güven duygusunu zedelediğini aktaran Çakır, “Bizler; bu sorunların çözülerek çalışanlar arasındaki bu haksız rekabetin ve ayrımcılığın giderilmesini istiyoruz” diyerek taleplerini sıraladı:

Taksim yerleşkesine 0-6  yaş gurubu çocuk kreşinin ivedilikle açılması,

Döner sermaye dağılımındaki adaletsizliğin biran önce giderilerek zamanında ve eşitlikle bir dağılımın yapılması,

Mahsuplaşma adı altında her yıl sonunda yatırılması gereken ama yine maalesef bize hiç ödenmeyen ücretlerin (2012 yılından bu güne)  yasal faiziyle birlikte her çalışana hakkedişi tutarında yatırılması,

Yöneticilerimizin görevlendirmeler yaparken, biz çalışanlar arasında sendika ve siyasi ayrım yapmadan,muhalif gördüklerine öteki muamelesi yapmaması.

YOLSUZLUK YAPANLAR ÖDÜLLENDİRİLDİ

Hastanede yaşanan yolsuzluklara ilişkin de konuşan Çakır şunları söyledi:

“Bir polikliniğin 10 dakika geç açılması nedeniyle hemen orada görevli doktordan savunma isteyen idaremizin, gündüz vakti hastanemiz GOP ve Mevlana Yerleşkelerinde depo önüne çekilen araçlarla yüzlerce temizlik ve onlarca medikal malzemelerimizin çalınması olayını da aynı titizlikle aydınlatmasını ve bu yüz kızartıcı suçu işleyenlere ve buna göz yumanlara en kısa sürede gerekli yaptırımları uygulamasını istiyoruz. Çünkü; olayın üzerinden 1 ay gibi bir süre geçmesine rağmen hırsızlık olayının yaşandığı depodan sorumlu kişiler değil cezalandırmak, ödül verilir gibi daha iyi birimlerde görevlendirildiler.”

KRİZİN FATURASINI EMEKÇİLER ÖDEMEYECEK

Daha sonra söz alan İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Osman Öztürk, hastane yönetiminin döner sermayedeki kesintilere gerekçe olarak hastanenin taşınmasını gösterdiğini belirterek şunları söyledi:

“Şunu bilin ki; bu döner sermaye kesintileri taşınmayla ilgili değil sadece. Çünkü taşınma olmayan diğer hastanelerde de yaşanıyor. Aslında bunun nedeni açık; dün rakamlar da açıklandı. Büyümeye değil, küçülmeye girdi Türkiye ekonomisi. Bunun bütün sağlık çalışanlarına yansıması döner sermayedeki kesintiler. Ve eğer biz karşı çıkmazsak, hakkımızı aramazsak bunun devamının geleceğini görüyoruz. Bu krizin bedelini ne sağlık emekçileri ne de diğer emekçiler ödeyecek. Bu krizi kim yarattıysa, 17 yıldır kim bu ülkeyi yönetiyorsa, 17 yıldır bu iktidara kim sırtını dayayıp bu ülkenin zenginliklerini sömürüyorsa, kim semiriyorsa, kim mal, mülk sahibi olduysa onlar ödeyecek. Bu mücadelemizi her yerde her zaman sürdüreceğiz.” (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Gümüşhane'de belediye başkan adayları kim, önceki seçimlerde ne oldu?

SONRAKİ HABER

Bahçeli beka söyleminde ısrarcı: Milli bekamız bıçak sırtında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...