09 Mart 2019 22:34

Pazar yerinde bir seçim anketinin gösterdikleri

Bağımsız Belediye Meclis Üyesi Adayı Tersane İşçisi Ali Doğan’ın seçim çalışmalarından izlenimler bu seçimin farklı sonuçları olacağını gösteriyor.

Tuzla Belediye Meclisi Bağımsız Adayı Ali Doğan, Aydınlı semt pazarında esnafla ve alışveriş yapan yurttaşlarla görüştü | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Adile DOĞAN
İstanbul

Tuzla’da “Belediyede işçilerin de sesi olsun” diyerek Bağımsız Belediye Meclis Üyesi Adayı olan Tersane İşçisi Ali Doğan’ın sürdürdüğü seçim çalışmalarına katılıyoruz. Devasa seçim kampanyalarına, halktan alınan vergilerle büyük paralar harcanıyor. Koca koca araçlar ve o araçların üstündeki devasa ses sistemlerinden kimi ilahi çalarak, kimi kendini kahraman ilan eden şarkılarla 5 yıldır hiç girmedikleri sokaklarda dolaşarak oy istiyorlar. 

Meclis üyesi aday listelerinin önemli bir bölümünü taşeron ve müteahhitler oluştururken, Emek Partisinin desteklediği Tersane İşçisi Ali Doğan karşılarında mütevazı bir çalışma yürütüyor. 20 yıldır yaşadığı Tuzla’nın bütün emekçi mahallelerini zaten sorunlarıyla birlikte bilen adayımız “Bütün sistem partilerinin halkı yalnız bıraktığını, hiçbir sorunu çözmediklerini, emekçileri açlığa, sefalete, şiddete, iş cinayetlerine nasıl mahkum ettiğini ve kurtuluşun işçilerin örgütlü mücadelesinden geçtiğini” her yerde ifade ediyor. 

Geçen hafta seçim çalışmaları kapsamında bir pazar yerinin girişinde kadınlar, gençler ve işçilerle birlikte bildiri dağıtımı yaparken, üç farklı anket şirketinin birden anket yaptığını gördük. Vatandaşlara, yerelde ve büyükşehirde kime oy verecekleri ve hangi sorunlara çözüm istedikleri yönünde sorular yöneltiyorlardı. 

BÜYÜK RAHATSIZLIK VAR

Anketlere ilgi çok yüksekti. Biz de merak ettik ve yanlarına gittik. Anket yapan gençlerle sohbet etme fırsatı bulunca “Genel durum nasıl?​” diye sordum. 24 Haziran seçimlerinde de anket çalışması yapmışlar. O zamandan farklı olarak bu seçimde halkın, AKP’ye oy vermeyeceğini çok açık ifade ettiğini söylüyorlar. 24 Haziran’da halk “Öfkeli olduğunu ama oy vereceğini” söylüyormuş. Bu seçimde ise ankete katılanların hem öfkesini dile getirenlerin hem de oy vermeyeceklerini söyleyenlerin sayısının arttığını söylediler. Emekçiler yerelde ve genelde yaşadıkları sorunlar sorulunca, işsizlik, kriz ve hayat pahalılığının yanı sıra, artık nefes alacak yerlerin kalmamasından, doğru dürüst yeşil alan olmamasından, kentsel dönüşümden duyulan rahatsızlıktan bahsediyorlar. 

BAŞKANI TANIMIYOR, AKP VE RTE’DEN HESAP SORUYOR

Bu sohbet sırasında ankete katılmak isteyen bir vatandaşın ifadelerine tanıklık ettik. Belediye başkanının adı sorulduğunda bilemedi, bilemediği gibi bir de tepki gösterdi; “Ben başkan falan tanımam. Benim oyum hep Ak Parti’yeydi. Ama artık kesinlikle bunlara oy yok. Oyumu İYİ Partiye vereceğim” dedi. Bunun üzerine anketör İYİ Partinin seçime girmediğini söyledi. Vatandaş da “Ama ben biliyorum Millet İttifakı var, oraya oyumu vereceğim” diyerek, hemen arkasındaki AKP standını gösterip “Bunları göndereceğiz” diye ekledi. Ben de kendisine sordum; “Bu eğilim çok mu?​” diye. Öyle olduğunu söyledi.

AKP’ye oy verenlerin önemli bir oranı, belediye başkanının adını bilmiyor; Ya AKP’ye oy verdim diyor ya da RTE’ye... Dolayısıyla şu an hesabı bu ikisinden soruyorlar. “Oy vermeyiz” diyen AKP seçmeninin kendisini seçeneksiz gördüğü de anlaşılıyor. Çünkü, uzun dönemdir AKP’ye kızgınlar ama “Oy verecek kimse yok” düşüncesiyle oy vermeye devam etmişler. Bu seçimlerde “Kesinlikle oy yok, fakat alternatif de yok” diyenlerin kararsızlığı da var. 

Yürüttüğümüz seçim kampanyası, çaldığımız birçok kapıda, girdiğimiz evlerde karşılaştığımız tablo, fabrikalardan gelen haberler bu seçimin farklı olacağını gösteriyor.

ÖNCEKİ HABER

Açlık Grevleri İzleme Heyeti: İradeye karşı müdahale işkence suçudur

SONRAKİ HABER

Mülteci kadınlar da İzmir Kadın Emeği Fuarı'nda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa