07 Mart 2019 08:59

Üniversiteli genç kadınlar ‘gerçek eşitlik’ istiyor

Ankara ODTÜ’de kadın öğrencilerle kampüs ve sosyal hayatta yaşadıkları sorunları ve taleplerini konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hazal GÖÇMEN
Ankara

ODTÜ öğrencisi genç kadınlar ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü öncesi kampüs yaşamında karşılaştıkları eşitsizliği, kadınların toplumsal alanlardan uzaklaştırılma çabasını ve taleplerini konuştuk.

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü 1. sınıf öğrencisi Şevval Özyol, bu dönem kadın yurtlarında geceleri odalara girilerek yoklama alındığını belirterek, “Geçmiş dönemlerde 10 olan devamsızlık bu sene 5 güne indi ve aşıldığı takdirde savunma yazılması bekleniyor” dedi. Ekonomik krizin kadınların yaşamı üzerindeki etkilerini tartıştığımızda ise kadınların ucuz emek gücü olarak görüldüğünü söyleyen Özyol, ev içerisinde de eldeki parayı idare ederek alışveriş yapma stresinin kadınlara yüklendiğini vurguladı.

“MAKET BIÇAĞINA MECBUR KALMADAN DIŞARI ÇIKMAK İSTİYORUZ”

Mimarlık bölümünden bir öğrenci ise kadınların nasıl giyindiklerinin bile insanların kadınlar hakkında bir şeyler düşünmesi için yeterli olabildiğini vurguladı. “Sen kadınsın bunu yapamazsın” sözlerinin çok fazla duyulmasından yakınan öğrenci, kadınların yaptığı işlerin çok fazla küçümsendiğini belirtti. İnsanların biri hakkındaki düşüncelerinin çok kolay etkilenebildiğini söyleyen öğrenci, bir bakışın veya sözün bile kadınları çok fazla etkileyebileceğini söyledi. “Bir dönem biber gazı taşımadan çıkmıyordum. Hala dışarı çıkarken bir mimarlık öğrencisi olarak maket bıçağı ile geziyorum ve bu bana güven veriyor. Böyle olmaması gerekiyor” diyen öğrenci, kadınların özgürce dışarı çıkabilmesini, yanlarındaki bir araca güvenmemeleri gerektiğini vurguladı.

Yine Mimarlık Bölümü 1. sınıf öğrencisi Simten ise genç kadınların sürekli endişeyle yaşadığını söyledi. Herkesin kulağına taciz, tecavüz haberleri geldiğini belirten Simten, kadınların kendisinin ya da bir tanıdığının başına gelir mi korkusuyla yaşadığını söyledi. Mimarlık öğrencisi olduğu için sürekli gece geç saatte okuldan taksiyle çıkmak durumunda kaldığını belirten Simten, bineceği taksinin plakasına bakmaya veya hep ön koltuğa oturmaya alıştığını anlattı. Bu endişelerine rağmen pembe taksi veya otobüslerin bir çözüm olamayacağını belirten Simten, ayrıştırmanın bir çözüm olamayacağını söyledi.

'MÜHENDİS KADINLAR İŞYERİNDE CİDDİYE ALINMIYOR'

Makine Mühendisliği'nden İlayda, kadınların özellikle de mühendislik okuyan veya mühendislik mezunu kadınların, çalıştıkları alanda gerek iş arkadaşları, gerekse de patron tarafından ciddiye alınmadığın söyledi.

Endüstri Mühendisliği'nden Beril ve Kimya Mühendisliği'nden Sera, mühendislik okuyan kadınların stajda belirgin bir eşitsizliğe uğramadıklarını fakat bölümdeki eşitsizliğin ve baskının görünür olduğunu, kadınların iş hayatında bir şey yapamayacağı düşüncesinin yaygın olduğunu söyledi. Beril ve Sera, bunun yanı sıra çalıştıkları işlerde de makyaj zorunluluğu ve kıyafet seçimindeki kısıtlamaların olmasına tepki gösterdi.

Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi Ezgi, mevcut yasaların daha sıkı uygulanması, okullarda ve aile içerisinde cinsiyet eşitliği eğitimlerinin başlaması gerektiğini dile getirdi. Biyoloji Bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi Simay ise kadın ve erkek eşitliğinin yalnızca 8 Mart gününe bağlandığını belirterek, bunun tüm sene boyunca devam etmesi gerektiğini dile getirdi.

Biyoloji Bölümü 2. sınıf öğrencisi İnci Topçuoğlu ise genç kadınların insani ve eşit haklar istediğini söyledi. Felsefe bölümünden bir öğrenci ise kadınların özel hayatlarının ihlal edildiğini, tacizin de bedensel ya da sözel olarak bu alanların tahrip edilmesi olduğunu anlattı. Hayatın her alanında saygısız ve sınırları aşan tavırlara maruz kaldıklarını belirten öğrenci “Bunun adı bazen rahatlık ve belki de modernlik olarak geçiyor” ifadelerini kullanarak sınırların aşılmasının çirkin olduğunu ifade etti.

YAŞAM HAKKINA SAYGI DUYULMALI

İktisat Bölümü 1. sınıf öğrencisi Defne Kuzucu, özellikle Türkiye'de kadınların yaşam hakkına saygı duyulması gerektiğini belirterek, kadınların bir namus objesi olarak görülmemesi gerektiğinin söyledi. “Kadınların her alanda varlığını kabul etmek lazım” diyen Kuzucu, ODTÜ de dâhil olmak üzere ülkenin her yerinde taciz, tecavüz olaylarının devam ettiğini ve önlemlerin yeterli olmadığını söyledi. Kuzucu, idam, hadım gibi düzenlemelerin ise bu konuda çözüm olmayacağını dile getirdi.

ÖNCEKİ HABER

Bulgu Araştırmanın kurucusu Turan: AKP seçmeninde tepki oyu gözleniyor

SONRAKİ HABER

Hindistan'ın gergin Cammu Keşmir bölgesinde bombalı saldırı: 18 yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...