07 Mart 2019 08:26

Bulgu Araştırmanın kurucusu Turan: AKP seçmeninde tepki oyu gözleniyor

Bulgu Araştırmanın kurucusu Semih Turan AKP'li seçmenin bir kısmının yaşadıkları ekonomik çıkmaz nedeniyle tepki oyuna yöneleceğine dikkat çekti.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Çağrı SARI
İstanbul

Seçimlere üç hafta kaldı. Anket şirketleri üst üste oranlar açıklıyor. TÜAD Yönetim Kurulu Üyesi aynı zamanda da Bulgu Araştırmanın Kurucusu Semih Turan ile sahadaki araştırmaları sonucunda oluşan gözlemlerini konuştuk. Turan, AKP- MHP seçmeninin önceki seçimlere göre tepki oyu kullanma refleksi belirli oranlarda gözlediklerini söyledi. Turan bu refleksin kişiden kişiye, başka partinin adayına oy vermek ya da sandığa gitmemek, sandığa gidip geçersiz oy kullanmak şeklinde değişim gösterdiğini aktardı. Turan bu seçimlerde de EYT ve mülteciler gibi sorunların tartışma konusu olduğunu ancak en önemli belirleyicinin seçmenin cebi ve mutfak masrafı olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan anketlere inanmadığını ve manipülasyon olduğunu söylüyor. Erdoğan’ın anketlere güvenmemesinin altında yatan nedenler nedir?

Bizim yapacağımız her türlü yorum büyük bir manipülasyona yol açar. Ancak araştırmalara ilişkin soru işaretleri sadece Cumhurbaşkanında değil tüm kamuoyunda mevcut. Bu açıklama AK Partinin Araştırma yaptırdığı Firmalar tarafından da değerlendirilmeye muhtaçtır sanırım. “Araştırmalarda güven sorunu” artarak devam ediyor. Cumhurbaşkanının bu söylemi şu açıdan kritik; sektör olarak AK Partinin kurulduğu günden beri politikalarını belirlerken kullandığı en önemli parametrelerden birisinin yaptırdığı araştırmalar olduğunu ve yakaladığı başarılarda bunun değerli bir etmen teşkil ettiğini dillendiriyorduk. Nihayet bu referansımızı da kaybettik diyebiliriz.

AKP’nin 24 Haziran seçimlerinde aldığı oy oranına ulaşılmasının zor olduğu tartışıyor. Aradan geçen 9 ayda değişim yaşanır mı? Varsa, bu değişimin temel nedenleri nedir?

Bildiğiniz gibi toplum yaşayan bir organizma ve sürekli devinim halinde. Türkiye ve benzeri ülkelerde bu devinim çok daha aktif. Geçmişte, 7 Haziran seçimlerinden 1 Kasım seçimlerine kadar olan 5 aylık sürede AK parti oyları yaklaşık 9 puan artış göstermişti. Son seçimlerde tekrar Haziran’da ki oranlara geriledi. Elbette bugün sistem değişti, ittifaklar önemli bir argüman haline geldi. Siyasete İyi Parti gibi yabana atılmayacak bir aktör dahil oldu. Bence bu seçimlerde toplamda alınacak oy oranlarından çok bölge bazlı kazanımlar ve kayıplar daha önemli hale geldi.

24 Haziran seçimlerine giderken AKP’nin seçmeninin ‘eğitim ve ekonomi’ konusunda duyduğu rahatsızlığı söylemiştiniz… O günden bu yana enflasyon arttı, insanlar tanzim kuyruklarında, İşsizlik artıyor. AKP seçmeni bu sürece nasıl bakıyor?

Bu seçimde parametreler çok büyük ölçüde hayat pahalığı, işsizlik ve yoksullaşma diyor. Özellikle ekonomi terimini kullanmaktan kaçınıyoruz. Bunun çok toptancı bir tanımlama olduğunu, seçmenin büyük bir bölümü için makro ekonomik göstergelerin bir anlam ifade etmediğini görmekteyiz. Ancak seçmenin cebine ve mutfağına yansıdığı an tepki ortaya çıkmakta. AK Parti seçmeni de tüm parti seçmenleri ile aynı havayı soluyor ve var olan durumdan etkilenmemesi hayatın doğal akışına aykırı olur. Elbette EYT, göçmen sorunu  ve benzeri sorunlar da dile getirilmektedir. Ancak bunların etkisi ve dile getirilmesi gerilemiş bulunmaktadır.

Yaptığımız çalışmalarda bölgesel olarak farklılık göstermekle birlikte hem AK Parti seçmeninde hem de MHP seçmenin de tepki oyu kullanma refleksi belirli oranlarda gözlenmektedir. Bu refleks başka partinin adayına oy vermek ya da sandığa gitmemek, sandığa gidip geçersiz oy kullanmak şeklinde değişim göstermektedir. Ancak tekrar belirtmeliyim ki bu bir yerel seçim ve seçmen davranışı hem kendi partisinin adayına hem de diğer adayların profiline göre farklılık göstermektedir. Zaten seçmen şöyle dedi şöyle davranacak demek başlı başına yanlış bir yaklaşım. Çünkü ne seçmenler homojen bir yapıya sahip ne de seçim bölgeleri.

Anketler ve sahadan gelen raporlar, kararsızların oranının yüksek olduğunu gösteriyor. Kararsız oranı artıyor mu? Nedenleri neler?

Bu seçime özel olarak sandık başında karar verecek bir bölüm seçmen olduğunu bile düşünüyorum. O nedenle bu seçimler kimsenin beklemediği sonuçları ortaya çıkarabilir.

MUHALEFETİN DAHA AKTİF OLMASI GEREK

Bu kadar sık seçim yapılması, sandıklara güvensizlik gibi etkenler kararsızların oranını artırıyor mu?

Seçimlerden bıktığını söyleyen seçmen kadar bundan mutluluk duyan bir seçmen kitlesi de oluşmuş durumda. Hatta her yıl seçim olsun, ancak o zaman adam yerine konuluyoruz, siyasi partiler sadece o zaman gelip dertlerimizi dinliyor diyenler de mevcut.

Sandığa güvensizlik muhalefet partilerine oy veren seçmenin bir bölümünde dillendirilmeye devam ediyor. Bu sorunun çözümü için özellikle muhalefet partilerinin daha aktif olmaları ve kendi seçmeninin içini bu konuda rahatlatmaları gerekmektedir.

İktidarın kendi dışında oluşan tüm ittifakları "terör" ile işbirliği yapmakla suçlaması, seçmenin oyunun renginde nasıl bir sonuca yol açar.

İktidar partileri doğal olarak şu anda seçmenin canını yakan hayat pahalığı, yoksullaşma ve işsizlik gibi kendisi için dezavantaj olarak gördüğü konulara yönelen dikkati dağıtmak ve kendi tabanını konsolide etmek için seçmende var olan “Güvenlik. Terör, Dış Ülke saldırıları, inançlar’ ve benzeri konularda ki duyarlılığı harekete geçirmek isteyecektir. Önemli olan muhalefeti bu alana ne kadar çekebilecekleridir.

Aynı şekilde Muhalefet Partileri de tersini yapıp hayat pahalığı, yoksullaşma ve işsizlik parametrelerini gündemden düşürmemeye çalışmalıdır. Saydığım bu iki yaklaşımında seçmen bazında alıcısı var. İşte bu aşamada aday özellikleri ve yapılan kampanyaların etki düzeyi çok önemli hale geliyor.

Sosyolojik olarak bunun sonuçları ne olur. Kutuplaşmanın çok arttığına dair uyarılar var…

Ülkemiz sözünü ettiğiniz Kutuplaşma iklimine maalesef çok önceden girmiş bulunuyor. 7 Haziran seçimlerinden sonraki iklim halen hepimizin hafızalarında. Ancak seçim öncesi kampanyalarda kullanılan dile ben çok fazla bir anlam yüklemiyorum. Kamuoyunun önemli bir bölümünde bu algı hakim.

Sözünü ettiğiniz kutuplaşmayı tarihsel bağlamda değerlendirmek gerekiyor. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak kutuplaşma kültürü beni de çok rahatsız ediyor. Ancak 80’li ve 90’lı yılları yaşamış bir Ülke olarak, kutuplaşma ve ayrıştırma düzeyinin çok daha fazla tırmandırıldığı yıllara tanıklık ettik .Dönem-dönem gerek etnik, gerek dini kışkırtmalar sonucu büyük acılar da yaşadık. Ancak yüzyıllardır bir arada yaşama kültürü Türkiye halkının özüne kodlanmıştır. Her türlü olumsuz propagandaya karşı enseyi karartmamalıyız. Bu Ülkede ki hoş görü ve ötekileştirmeye karşı olan kültürün tekrar yeşermesine katkı sunmalıyız diye düşünüyorum.

AKP’li adaylar beka tartışmasını bu seçimlerde daha sıklıkla yapıyor. Alandan- sokaktan karşılığını alabiliyor mu? Siz nelerle karşılaşıyorsunuz?

Beka argümanı İktidar Partileri tarafında bu seçimlerin ana enstrümanı olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Bu nedenle adayların bunu sık kullanması çok doğal. Her ne kadar araştırmalara güvenin azaldığı ifade edilse de bence bu argüman yapılan nicel ve nitel araştırmalar sonucu belirlenmiştir. Ya da seçmendeki karşılığı mutlaka ölçülmüştür. Bizim de yaptığımız gözlemlerde kategorik olarak farklılık gösterse de bu argüman seçmenin bir bölümünde karşılık bulmaktadır.

ŞAŞIRTICI SONUÇLAR OLACAK

24 Haziran’ın sürprizi MHP olmuştu. Bu seçim için sürpriz var mı? Ankara ve Bursa AKP’nin kaybedeceği iller arasında gösteriliyor. Siz sahadan nasıl sonuçlar alıyorsunuz?

Bildiğiniz gibi bu seçim yerel seçim ve yaşanabilecek sürprizler de bölgesel olacaktır. Her bölge de araştırma yapma olanağımız olmadı. Ancak buna bir araştırmacı olarak değil de bir sosyolog olarak tamamen gözleme dayanan kişisel yorumlar getirebilirim. İlçe bazından başlayarak iller ve büyük şehirlerde dahil olmak üzere hem İktidar bloğunun hem de muhalefet bloğunun çok şaşıracağı seçim sonuçlarının bizleri beklediğini düşünüyorum. Bu seçim geçmişteki tüm seçimlerden çok daha heyecanlandıracak hepimiz.

ÖNCEKİ HABER

İSİG: İstanbul iş cinayetlerinin başkenti oldu

SONRAKİ HABER

Üniversiteli genç kadınlar ‘gerçek eşitlik’ istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa