Emek ve meslek örgütleri: Barış talebinin arkasındayız
TMMOB, TTB, KESK, DİSK yaptıkları ortak basın açıklamasında "Barışı savunmaya devam ediyoruz" mesajı verdi.
TTB üyesi Dr. Bülent Nazım Yılmaz, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, TTB Genel Başkanı Sinan Adıyaman, KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, DİSK Genel Sekreteri Cafer Gonca (soldan sağa)
Fotoğraf: Evrensel
TTB, KESK, TMMOB ve DİSK yaptıkları ortak açıklamada, barış akademisyenlerinin yargılama süreçlerinin cadı avına dönüştüğüne, savunma hakkının yok sayıldığına, pek çok mahkemenin açık açık tarafsızlık ilkesini yok saydığına dikkat çekti.
Türk Tabipler Birliği (TTB), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), üyelerinin de aralarında olduğu “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan barış akademisyenlerinin yargılamalarının hukuksuzluğuna ilişkin basın toplantısı düzenledi. TTB Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında ortak açıklamayı TTB Başkanı Sinan Adıyaman yaptı.
"PEK ÇOK MAHKEME TARAFSIZLIK İLKESİNİ YOK SAYDI"
2016 yılında metni kamuoyuna açıklayan akademisyenlerin gözaltı ve tutuklanmalarıyla başlatılan ceza yargılamasının OHAL sonrasında bütün imzacı akademisyenlere genişletildiğini söyleyen Sinan Adıyaman, tüm baskı ve tehditlere rağmen akademisyenlerin metne attıkları imzanın arkasında durduklarını ve dayanışmaya devam ettiklerini vurguladı. Ceza yargılamaları ile ortaya çıkan hukuk dışılığın inanılmaz boyutlara ulaştığını belirten Adıyaman, “Savunma yaptırılmaması, yapılan savunmaların dinlenmemesi, savunma hakkının sınırlanması ile pek çok mahkeme açık açık tarafsızlık ilkesini yok saydı” dedi.
“ÜLKEMİZ ADINA UTANÇ VERİCİ BİR SÜREÇ”
Adıyaman, verilen hapis cezalarının tüm hukuksuzluklara rağmen istinaf mahkemelerinde onaylanmaya başladığını belirterek, “Bu hukuk dışı süreç ülkemiz demokrasisi ve adalet sistemimiz adına utanç vericidir” dedi.
“HER TÜRLÜ DEMOKRATİK TALEBİ TERÖRLE İLİŞKİLENDİREN İKTİDARIN YANSIMASI”
Bu hukuksuzluğun ve hapis cezalarının, hakları için mücadele eden işçilere, kamu emekçilerine, mimar, mühendis, hekim ve tüm halk kesimlerine bir sindirme ve korkutma mesajı olduğunu ifade eden Adıyaman, “Bu, grev erteleme ve yasaklarla övünen, sermayenin ihtiyaçlarını tereddütsüz yerine getiren ama emekçilerin her türlü demokratik talebini terörle ilişkilendiren bir iktidarın yansımasıdır” dedi.
“AKADEMİNİN İÇİNDE BULUNDUĞU ÇÖLLEŞMEYE ZEMİN HAZIRLANDI”
Kendisi de imzacı akademisyenler arasında olan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen de akademisyenlere yönelik baskıların cadı avına dönüştürüldüğünü belirterek akademinin içinde bulunduğu çölleşmeye zemin hazırlayan bir tasfiye süreci yaşandığına dikkat çekti.
Gezen, “Akademisyenlerin kamusal sorumluluğu vardır, iktidarlara göre yer almazlar. Her koşulda toplum sorunlarına dikkat çeker, eleştirel düşünceyi savunurlar. Barış talebine ve üniversitelere sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
“BARIŞ TALEBİNİN ARKASINDAYIZ”
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise, yargının siyasallaştığına ve yargı süreçlerinin adil bir şekilde işletilmediğine dikkat çekti.
Koramaz, “İktidar yargıyı kendi ihtiyaçları çerçevesinde kullanıyor. Barış gibi önemli bir konuda düşüncelerini paylaşması ve yaşamı savunması akademisyenler açısından bir ifade özgürlüğüdür ancak bunu kabullenemiyorlar” dedi.
DİSK Genel Sekreteri Cafer Gonca da yargılamaların hukukla bağdaşır yanı olmadığını belirterek, “Barış, emek, demokrasi, eşitlik mücadelesi veren akademisyenlerin yanındayız, adaletsizliğin olduğu bu ortamda demokrasiyi, barışı, özgürlüğü birlikte getireceğiz “dedi. (Ankara/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
