Kemal Kılıçdaroğlu: Fakire din iman, köşeyi dönünce han hamam

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

19 Şubat 2019 09:40
Son Güncellenme Tarihi: 19 Şubat 2019 10:36
Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

"Ozan Arif'e Allah'tan rahmet diliyoruz. Onun Erzurumlu Emrah'tan Neşet Ertaş'tan, Pir Sultan'dan bir farkı yoktu.

Suriye'de bir şehidimiz var. Anneler yine kaygıyla bakıyorlar Suriye'deki evlatlarına. Suriye'deki şehit Umut Özlütepe kardeşimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Güvenlik güçlerimize, kahraman ordumuza başsağlığı diliyoruz. Şehit hepimizin şehididir. Öteden beri Suriye politikasının yanlış olduğunu söyledik. İçişlerine karışmayın dedik. 3 buçuk milyon Suriyeli geldi ama ne yapacağımıza karar veremedik. Bugün geldiğimiz noktada tam bir açmazdayız ve şehitlerimiz geliyor.

Aydınlarımıza yeni bir tehdit. Cumhuriyet gazetesinin değerli yazarları yeniden hapse girecekler. Musa Kart dünyaca ünlü bir karikatürist. Aydınları hapse atıp ne yapacaksınız? Türkiye'nin itibarını zedeliyorsunuz. Türkiye'de alınan talimat gereği yargı kararları uygulanıyor. Bunu herkes biliyor. Hakan Kara, Emre İper, Mustafa Kemal Güngör yeniden hapse dönecek. Bunu içimize sindirebilir miyiz? Bu kararın hakka ve hukuka uygun bir karar olduğunu söyleyebilir miyiz? Hayır. Yargının bağımsız olduğunu gelip külahıma anlatın. Bunu içimize sindirebilir miyiz? Adalete en büyük zararı adalet mensupları veriyor.

Şehidimize Allah'tan rahmet diledik. Bugün sözleşmeli er ve erbaşlar konusuna değineceğim. Erkekler bilirler bir askerlik kanunu var ve herkes askerlik yapmakla mükellef. TSK'de istihdam edilecek erbaş ve erlerin temini, yetiştirilmesi vs. bunları yapacak bir kanun çıkarıyoruz diyorlar. Bunlar bir sınavla göreve alınıyor. Raporlar alınıyor. Belli bir takım uygulamalardan, testlerden geçiyorlar sonra bazıları hak kazanıyor. En az ortaokul mezunu olması lazım. Doğuda görev yapıyorlarsa 5500 lira, Batıda görev yapıyorlarsa 3500 lira maaş alıyorlar. 7 yıllık görev süreleri var. 7 yıl sonra nereye gidecekler? 7 yıl sonra sorunlar çözülsün diye bir madde koymuşlar. 7 yıl sonunda İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı bir yönetmelik çıkaracaklar ve bu 7 yıl askerlik yapanlar kamuda memur olarak çalışacak. Ama bir türlü çıkmıyor bu yönetmelik. 7 yılını tamamlayıp dışarıda olanlar işsiz ordusuna katıldı. Evlerinde oturuyorlar. Şu anda görev yapan er ve erbaşlar? Uzman çavuş veya bir astsubay, mesai bitiminde evine gider. Orduda 7 yıl görev yapan er ve erbaşlar evlerine gidemiyorlar. 7 yıl evlerine gidemiyorlar. Ancak yılda 30 gün izin hakları var. Evlenmeye 7 gün izin.

Değerli arkadaşlarım bir başka konu. Benzer görev yapan orduda görevlilerimiz var. Hepsine evlilik, çocuk yardımı yapılır ama sözleşmeli erlere bu yardım yapılmaz. Aileyse aile. Herkese yardım, zam ama sözleşmeli erlere yapılmıyor. Neden? Uzman çavuşlar, askerler görevlendirilir. Giderken tayin izin alırlar, yol izni alırlar. Sözleşmeli erlere bu hak da yok. Bineceksin otobüse gideceksin. Belli sürede de kışlada olacaksın. Bana anlatıyorlar sorunlarını. Çocuğu babasını tanımıyor. Sözleşmeli erler şehit olduklarında ayda 4200 lira para veriliyor. Diğer rütbelilere 5600 lira veriyorlar. Şehit şehittir ya. Fark var mı şehitler arasında? 15 Temmuz şehitlerinin ailelerine verilmek için toplanan milyonlar nereye gitti? AGİ (Askeri Geçim İndirimi) sözleşmeli erlere yok. Neden? Bunlar insan değil mi?

Sosyal devlete geçelim. Geçen 6 milyon kişiyi ilgilendiren bir toplantı yaptık. "Sokak ekonomisi" yani sokakta geçimini sağlayanlar. Kestane satanlar, şeker satanlar, plastik toplayanlar, çöp toplayanlar. 6 milyon kişi. Aileleriyle düşündüğünüzde 20-25 milyon kişi olarak kendilerini görüyorlar. Biz Halk Partisiyiz. Biz CHP'yiz. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bunlarla ilgili bir toplantı yapıldı.

Devlet kime hizmet eder? Devlet baskıcı mı olmalı vatandaşına, hizmet mi vermeli? TC demokratik laik, sosyal, hukuk devletidir. Bunun değiştirilmesi teklif dahi edilemez anayasada. Sosyal hukuk devleti insan haklarına dayanan kişilerin mutluluk içinde yaşamalarını güvence altına alan, kişi hak ve özgürlükleri ve kamu yararı arasında adil bir denge kurabilen.

Bu tablo 21. yüzyılın tablosudur. Bu kişinin çöpten yiyecek aramasının sebebi de fotoğrafta duvarda resmi var. Bu kadıncağızın tanzim satış noktasına gidecek parası bile yok. Hangi sosyal devlet? Hangi fakirin fukaranın yanında oldu devlet? Bu tabloyu görüp vicdanı sızlamayan var mı? Fotoğrafı görünce tüylerim diken diken oluyor. Saray'da oturup bu fotoğrafa bakan acaba ne hissediyor?

İşsizliği önlemek için bu hükümet hangi tedbirleri aldı? 17 yıldır iktidardalar, onların çocukları işsiz değil. Onların çocuklarının bir eli yağda bir eli balda. Ama sen vatandaş olarak hâlâ ona oy vermeye devam edersen yarın ağzındaki lokmayı da alacak. Bunlardan önce Anadolu Kaplanları vardı. Şimdi Anadolunun içini boşalttılar. Kaplan falan kalmadı. Sarayda oturan kibir abidesi ve sosyete damat, işsizlik ne demek bilir mi? AKP Milletvekilleri işsizlik ne demek bilir mi? Hortumcu piyasa ekonomisinin en önemli aktörleri AK Partili milletvekilleridir. Fakire din iman, köşeyi dönünce han hamam. Bunların felsefesi budur.

EYT'lilere türedi diyorsun. Yüzbinlerce kişi emeklilikte yaşa takılıyor ve bu kişiler işsiz. 706 bin haneye gelir girmiyor, ne olacak bunlar? Bu evlerde çocuklar var, kadınlar var. Ne olacak bunlar?

Yüzbinlerce üniversite mezunu var. İş bulamıyorlar. 3 buçuk milyon Suriyeliyi getirirsen işsizlik sorununu çözemezsin. Devletin fabrikalarını satarsan çözemezsin. Fabrikaları sattın şimdi domates satıyorsun, şu geldiğin noktaya bak.

Çiftçi üretemiyor. Borç batağı içinde. Kime satacak ürettiğini? İşsizlik sorunu planla, istişare ile çözülür. İşsizlik nasıl çözülür? Bir devlette liyakatı geri getireceksin. Devlette liyakatlı kişi kalmadı. Her şeyi kim biliyor? Erdoğan diyor ben bilirim. Sen biliyorsan böyle olur. İşsizlikte mücadelenin temel anahtarı üretmektir. Üreteceksiniz, tarlada, üniversitede. Her alanda üreteceksiniz ki Türkiye'de işsizlik bitsin. İthalatla olmaz. Peki neyi nasıl üreteceksiniz? Ben üretimi önceledim diyen bir siyasi iktidara şu sorular sorulur; Üretimi destekliyorsan senin vergi politikan nedir? Üreticiyi vergi olarak nasıl desteklersin? Vergiyi yukarıya, geliri aşağıya yayacaksın. Aşağıdaki adamın bir geliri olacak. Asgari ücretten vergi almayacaksın. Yük az olacak, daha fazla gelir elde edecek sonra gidip tüketecek bu adam. Alışveriş yapacak.

Sanayideki politikan ne? Fabrika kurmak mı yoksa fabrikaları satmak mı? Babalar gibi sattın şimdi de kuru soğan satıyorsun. Tarım politikan ne? Çiftçiyi nasıl destekleyeceksin? Çiftçi desteklenecek ki eksin. KOBİ politikan ne? KOBİ'leri nasıl destekleyeceksin? Bütün bunların hiçbiri yapılmıyor. Tanzim Satış Mağazaları kurdular sıkışınca. E kurun. Gariban insan yakınsa gidip Tanzim Satış Noktasından alışveriş yapar. İstanbul'da yaşayanlar bilir. Uzaktaki insan gelemez oraya. Otobüs parası var mı o insanda?

Hafta sonu İzmir'deydim. Aziz Kocaoğlu dedi ki kenti biliyoruz. 35 bin fakir aile var. Tanzim Satış Mağazaları kurup gelip alışveriş yapmalarını beklemeyiz. 10'ar kilo götürüp evlerine vereceğiz. 10 kilo patates, 10 kilo kuru soğan. İşte sosyal adalet budur.

Daha önce uygulanan süt projesi var. Bir evde bir çocuk doğduysa araba gidip sütü kapıya bırakırdı. İşte insan onuruna uygun davranış budur. İnsanı sevmek de budur. Bu kuyruk varlık kuyruğuymuş. Eskiden yokluk kuyruğuydu şimdi varlık kuyruğu. E en varlıklı sensin, sarayda oturan sensin. Sen niye bu kuyrukta yoksun? Vatandaşın aklıyla dalga geçiyorlar. Varlık kuyruğuymuş...

Bu yüksek binaları kim yaptı diyor. Sanki Kore'den gelip yaptılar." (EVRENSEL WEB TV)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Pervin Buldan: Tercih yapmamız lazım; demokrasi mi, faşizm mi?

SONRAKİ HABER

Oyuncu Berna Laçin, 'Dini değerleri aşağılama' iddiasında beraat etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...