01 Ekim 2012 11:55

Ver paralıya vur abalıya

“Alkol, benzin ve tapu harçlarına gelen vergi zamlarını, sigara, doğal gaz, elektrik zamları takip edecek” diyenlere... Ne demişti başbakan?‘Kışa kadar zam yok!’Ama kışı görmeden zammı gördük. Ekim ayına zamlarla girildi... Doğal gaz ve elektriğe ard arda zam geldi. BOTAŞ, dünden itibaren geçerli olmak üzere d

Ver paralıya vur abalıya
Paylaş
Bülent Falakaoğlu

‘Kışa kadar zam yok!’
Ama kışı görmeden zammı gördük. Ekim ayına zamlarla girildi... Doğal gaz ve elektriğe ard arda zam geldi. BOTAŞ, dünden itibaren geçerli olmak üzere doğal gazda yüzde 9.8 oranında zam yapıldığını açıkladı. Doğal gaza yapılan zammın ardından elektriğe yapılan zam oranı da netleşti. Elektrik fiyatları konutta yüzde 9.81, sanayide yüzde 4.03 arttı.
Vatandaşın sadece doğal gaz ve elektrik faturası kabarmadı. Sanayide ve tarımsal sulamada kullanılan elektriğin fiyatı da arttı. Sanayideki ve tarımdaki bu maliyet artışı vatandaşa yansıtılacak. Vatandaşın aldığı ürün pahalılaşacak.

ZARARI NİYE VATANDAŞ ÖDÜYOR?

Hükümetin doğal gaza yapılan zamma ilişkin savunması hazır: Doğal gaz zamları mecburi! Çünkü BOTAŞ 100’e ithal ettiği doğal gazı 80-85’e satıyor.
BOTAŞ’ın doğal gazı kaça ithal ettiği pek belli değil. Bilinen bir gerçek var ki o da şu: Türkiye’nin imzaladığı uluslararası doğal gaz alım anlaşmalarında yer alan aleyhe hükümlerin bedelini vatandaş ödüyor.
BOTAŞ’ın özellikle Rusya ve İran’dan alınan doğal gaz anlaşmasında “al ya da öde” kuralı bulunuyor. Kural gereği Türkiye’nin belli bir miktarda gaz alması zorunlu... BOTAŞ’ın taahhüt ettiği miktarda gazı almaması halinde parasını ödemesi mecburi!
BOTAŞ’ın ithal etmeyi taahhüt ettiği miktarda gaz tüketimi gerçeklememesi halinde, Türkiye’nin fazlalık gazı depolayabilecek ölçekte bir deposu bulunmuyor. Bu durumda Botaş kullanmadığı gazın parasını ödediği için zarar ediyor.
BOTAŞ’ın 2011 yılında zararı 1.3 milyar! 2012 yılı 6 aylık zararı ise 700 milyon TL olarak tahmin ediliyor. Bu zarar rakamlarının kapatılabilmesi için doğal gaza yüzde 30 zam yapılması gerektiği hesaplanıyor. Yüzde 10’u geldi.
Devamının ne kadar olacağı meçhul!
Vatandaş, hem bütçe açığının kapanması için yapılan hükümet zamlarını göğüslemek hem de doğal gazı ve elektriği daha pahalı kullanmak zorunda kalıyor. Vatandaş çifte darbe yiyor yani.
Bürokrasinin beceriksizliğinin bedelini (Botaş’ın, almadığı doğal gaz için ödemek zorunda kaldığı tutarların bedelini) vatandaş ödemek zorunda mı?

FAİZİN FATURASI…

Bütçeden faize giden meblağ yüzde 15’i bulmuş ama artacak daha gibi gözüküyor.
Sekiz ayda 36 milyar TL’yi aşan faiz giderleri, daha çok iç faizden kaynaklanıyor. Bütçe açığı büyüdükçe borçlanma, borçlanma arttıkça faizler de yeniden artacak.
Son vergi zamlarıyla elde edilmesi planlanan 8.5 milyarın 5 milyarı faizlerin yüksek tutması nedeniyle artan faiz ödemelerine gidecek.
Toplumun yüzde 1’lik kesimi ve bir bölüm yabancı yatırımcının kazandığı fazla faizin faturasını neden tüm vatandaşlar ödüyor? (İstanbul/EVRENSEL)


DOĞAL GAZA BİR YILDA YÜZDE 50 ZAM

Ekim 2011’de doğalgaz fiyatlarına konutlarda yüzde 12.28 ile yüzde 14.35 arasında, elektrik fiyatlarında ise 9.07 oranında zam yapılmıştı. Nisan 2012’de ise ilk zammı da aşan bir biçimde doğalgaza yüzde 18.72, elektriğe yüzde 9.26 oranında zam yapıldı. 1 Ekim 2012’den itibaren geçerli olacak son zamlarla birlikte 1 yıl içinde üçüncü kez zam yapılmış oldu. Böylece bir yıllık zam oranı doğalgazda yüzde 49, elektrikte yüzde 31 oldu.


EMEKÇİLERİN BÜTÇESİNE BÜYÜK YÜK!

Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre… Türkiye’de çalışanların üçte ikisi aylık, ortalama brüt 1088 lira veya altında bir gelire sahip.
Net geliri ne oluyor?
800 lira.
Yani Türkiye’de 17 milyon kişi ayda net 800 lira ya da daha az parayla geçiniyor.
Şimdi bu tablo içerisinde elektriğe son bir yılda yapılan yüzde 30’luk zam vatandaşın bütçesini zorlamaz mı?
Doğal gaza geçen ekim ayından beri yapılan yüzde 50’lik zamdan sonra emekçiler kombilerini kapatmaz mı?
Türkiye İstatistik Kurumu araştırmasında göre… 2011 yılında kişi başına gelir artışı farklı toplumsal kesimlere çok farklı yansımış. Geliri en az artanlar ücret ve maaşla çalışanlar olmuş.
Emekçilerin geliri artmazken, ya da çok az artarken… Zamlar sonrası, ısınma, aydınlanma ve ulaştırma harcamaları artmışsa emekçilerin yapabileceği tek şey boğazından kısmak, giyimini sınırlamaktır.
Teşviklerle, vergi istisnalarıyla, faizle sermaye kesimlerine kaynak aktarılırken… Savaş politikalarıyla, yanlış anlaşmalarla bütçeye yük getirilirken… Bu işlerin faturası hep abalıya kesilir!


SERMAYEYE VERGİ KIYAĞI MECLİSTE

Doğal gaz, elektrik, benzin, otomobil, içki ve tapu harcına yapılan zamlar emekçilerin tepkisini çekerken, hükümet sermayeye yeni bir vergi istisnası için hazırlık yapıyor. Özel Tüketim Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısıyla, ihracatta 2012’de bitecek ÖTV istisnasının 2019’a kadar uzatılması öngörülüyor. ÖTV istisnasının uzatılması teklifi, önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelecek. Ancak kanun tasarısının tam da bütçe açığını kapatmak üzere açıklanan vergi paketiyle aynı sürece rastlaması başlı başına dikkat çekici.
Bütçe gelirlerinin büyük kısmını dolaylı yani halkın tükettiği ürünlerden alınan vergiler sağlarken, yeni zamlar emekçinin sırtındaki bu yükün daha da büyümesi anlamına geliyor. ÖTV istisnasıyla birlikte sermayeden alınan vergilerse daha da azaltılıyor.

ÖNCEKİ HABER

Yöneticilerin Kürt fobisi devam ediyor

SONRAKİ HABER

Böyle gelmiş böyle gitmez diyorsan sesimize ses ver

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa