Meclis, Gül-Erdoğan polemiğiyle açıldı

Yeni dönemde Meclisin ilk gündem maddesi ise, hükümet üyelerinin daha önceki açıklamalarında da işaret ettiği gibi sınır ötesi tezkerenin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin teklif görüşmesi olacak. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla gönderilen tezkerede, “terör tehdidinin ve saldırılarının bertaraf edilmesi amacıyla” Meclisten yetki istendi.

BU HAFTA GÖRÜŞÜLEBİLİR

17 Ekimde süresi dolacak olan ve sınır ötesi harekata imkan veren tezkerenin 4 Ekim günü Mecliste görüşülmesi bekleniyor. Tezkereye BDP/Blok grubu destek vermezken, iktidar partisinin yanı sıra CHP ve MHP de destek veriyor.

YEREL SEÇİMLERİN ÖNE ALINMASI

Meclisin öncelikli diğer bir gündemi ise yerel seçim takviminin öne alınmasına ilişkin Anayasa değişikliği olacak. Değişiklik yerel seçimlerin 27 Ekim 2013’te yapılmasını öngörüyor. Bu değişikliğe ise AKP’nin dışında MHP de destek verirken, CHP’nin olumlu oy kullanması beklenmiyor. BDP/Blok grubunun da desteklemediği değişiklik için AKP’nin milletvekillerine “Tam kadro Mecliste olun” talimatı verdiği ifade ediliyor.

Patron örgütlerinin karşı çıkması nedeniyle yasalaşmadığı için binlerce işçinin toplu sözleşme imzalayamamasına neden olan Toplu İş İlişkiler Yasa tasarısının ise ne zaman gündeme geleceği henüz belli değil. (Ankara/EVRENSEL)

‘TUTUKLU VEKİLLER MECLİS İÇİN NOKSANLIKTIR’

TBMM’nin yeni yasama yılı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tutuklu vekillerin durumuna değinerek, “Haklarında kesin yargı kararı çıkıncaya kadar yasama faaliyetine katılmalılar” değerlendirmesinde bulundu.

Meclisin yeni yasama yılı nedeniyle konuşan Cumhurbaşkanı Gül, Mecliste olamayan vekillerin bir noksanlık olduğunu ifade etti.

Gül, seçimlere katılmış, halkın oyunu almış, milletvekili sıfatını taşımaya hak kazanmış herkesin, haklarında kesin yargı kararları ortaya çıkana kadar yasama faaliyetine katılması gerektiğini düşündüğünü söyledi.

‘GEÇMİŞİ TEKRAR ETMEYELİM’ VURGUSU

BDP vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının tartışıldığı bir dönemde konuşan Cumhurbaşkanı Gül, “Meclis kompozisyonunda meydana gelebilecek her türlü noksanlık, geçmişte yapılanları tekrar etmekten ve çok ihtiyacımız olan çözümleri daha da ötelemekten başka bir işe yaramayacaktır” dedi.
Her yeni başlangıcın yeni bir umut olduğunu ifade eden Gül “Karşı karşıya kaldığımız sorunlar bu yasama yılını daha hassas hale getirmiştir. Bu dönemde daha yakın çalışmaya birbirimizin düşünce ve kaygılarına sempatiyle yaklaşma ihtiyacımız var” dedi.

GÜL'ÜN KONUŞMASINDAN DİĞER BAŞLIKLARSA ŞÖYLE:

'SURİYE'DE HAKLIYIZ'

"Suriye’de kanlı bir iç savaş sürüyor. Bir ülke kendini tüketir mi? Suriye kendi kendini tüketiyor. Suriye'nin kendisini tüketmesini istemiyoruz. Suriye’yle ilişkilerimizi geliştirmeye çalıştık. İki ülkenin halklarını birbirine yanaştırdı.

Her seviyede çok çaba gösterdik. Bugünlere gelineceğinin kaçınılmaz olduğunu gördük. Halkına ağır silahlarla müdahale eden bir rejimle karşı karşıyayız. Duruşumuz tarih önünde doğrudur. Yine de dikkatli olmakta yarar var. Dış politikada dost ve düşmanlar karışabilir. İzlenen politikanın yan etkilerini dikkatle izlemeliyiz. Ülkemizin milli çıkarları bizim için temel unsurdur."

'TERÖRLE KUCAKLAŞMAK MEŞRU GÖRÜLEMEZ'

"Terör siyasi ve adi bir suç değil, insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Terör ülkemizde can alamaya, yürekleri dağlamaya devam ediyor. Terörle mücadele azim ve kararlılıkla sürecek. Silahlı kuvvetlerimize güvenimiz tamdır.

Teröre karşı tek yürek halindeyiz. Meclis çatısı altında yaptığımız yemine sonuna kadar sadakat göstermeliyiz. Terörün övülmesine, kucaklanmasını meşru gören bir demokrasi dünyada mevcut değildir. Terörle mücadelede en büyük silahımız demokrasidir. Demokrasiyi yüceltme cesaretimiz kırılmamalıdır. Terör saldırılarının tuzağına düşüp yanlış istikamete gidilmemelidir. Terör saldırılarının tuzağına düşüp yeni bir kısır döngüye girmemeliyiz. Çözüm yerinin Meclis olduğu unutulmamalıdır."

YENİ ANAYASA VURGUSU

"Yeni Anayasa’nın ön hazırlığı tamamlandı. Bu çalışmaların ortak metne dönüştürülmesinin zamanı gelmiştir. *Yeni anayasa hazırlanması çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeliyiz.

Anayasa metni üzerinde yüzde yüz anlaşmanın ne kadar zor olduğunun farkındayım. Milletimizi layık olduğu seviyeye taşıyacak demokrasimizi kurumsallaştıran bir anayasın hazırlanmalıdır. Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğundan kimsenin şüphesi bulunmamaktadır."

'KİMSE FİKRİ NEDENİYLE HAPSE GİRMEMELİ'

"Yeni anayasa sürecinde alternatif anayasal sistemlerin gündeme getirilmesi, bunların olumlu-olumsuz yanlarının irdelenmesi sağlıklı bir tartışmadır. Başkanlık sisteminin dünyada başarılı ve ciddi sıkıntılara yol açan örnekleri var.

Hiç kimse fikirleri ve fikirlerini medya yoluyla açıklaması yüzünden hapse düşmemelidir.

TBMM'den beklentim AB uyum yasalarına ve reformlarına yönelik önceliğin yeniden tesis edilmesidir."

'EKONOMİ ÖVGÜSÜ'

Türkiye ekonomisinin yakın tarihi krizlerle doludur. 2001 yılında en derin krizi yaşayan ülkemiz tedbirler ve reformlarla büyüme trendi yakalamıştır. Türkiye, ekonomisi Avrupa ortalamasından 5 kat fazla büyümüştür.

Geçtiğimiz dönemde gerekli adımlar kararlılıkla atıldığından büyüme için kaynak yaratıldı. Hedefimiz fiyat istikrarını ve finansal istikrarı tehlikeye atmadan cari açıksız yüksek büyüme olmalıdır. Dışa açık bir ekonomide dış gelişmeleri de izlemeliyiz.

Kamu harcamalarına dikkat etmeliyiz. Önümüzdeki dönemin anahtar sözcüğü verimlilik olmalıdır.

Bizden 'Avrupa’nın hasta adamı' diye söz edenler hayli fazlaydı. Bugün artık güçlü bir ülkeyiz. Zenginleşiyoruz, zenginleşmeyi tabana yaymaya çalışıyoruz." (HABER MERKEZİ)