09 Şubat 2019 23:31

Ressam Birsen Salahi...

“Salahi’nin resimlerinden odak noktasında çoğunlukla arkaik dönem Anadolu tanrıçalarını anımsatan kadın figürlerinin kullanıldığı fresk tadı alırım."

Gülseren Südor ve Birsen Salahi

Paylaş

Gülseren SÜDOR

Kıbrıs’ın küçük bir köyünden Ankara Devlet Tiyatrolarının dekoratör ve kostümcülüğüne, aynı zamanda tanınmış bir ressamlığa uzanan başarının öyküsü; Ressam Birsen Salahi. 1965 yılında o zamanın seyahat şartlarına göre çok cesur bir davranışla Lefkoşa’dan zorlu bir yolculukla önce Ankara’ya, sonra otobüsle  İstanbul’a Akademi’de okumak ve ressam olmak için geldi. 

Birsen Salahi ile yolumun kesişmesi her ikimizin aynı yıl akademinin resim bölümünü kazanması sonucunda oldu. Bu başarıya ulaşmamızda ailelerimizin desteği yanında en önemli etken ressam olma isteğimizi güdüleyen ve yeteneklerimizi keşfeden öğretmenlerimizdi. Dolayısıyla artık hayatta olmayan bu değerli kimliklere ve tüm öğretmenlerimize olan gönül borcumuzu hiçbir zaman unutmadık. 

1965 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Resim Bölümü’nün (Şimdiki ismi, Mimar Sinan Üniversitesi) ilk senesinde Hocamız Adnan Çoker’in yönettiği galeri sınıfında, otuz bir kişiydik. Bizlere göre yaşça küçük gözüken, minyon, çok kırılgan görünümlü ama bir o kadar da nazik ve çekingen, birazda lisanındaki Kıbrıs aksanı nedeni ile bizlerle çok fazla arkadaşlık yapma isteği olmadığını düşündüğümüz Birsen Salahi’nin varlığını, biraz geç de olsa sonunda keşfettik. Daha sonra Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesinde geçirdiğimiz diğer dört yıl boyunca çok güzel, arkadaşça anılar paylaştık. Tam elli dört senedir de paylaşmaya devam ediyoruz.

’60’lı yıllarda Kıbrıs’tan Türkiye’ye okumaya gelen çok sayıda Türk genci olurdu. Bunların neredeyse tamamı Kıbrıs’a geri döner veya diploma sonrasında İngiltere’ye yerleşirler, bizlerle bağlarını tümüyle koparırlardı. Üniversite eğitimimizin bitiminden sonra; Kıbrıslı Birsen Salahi; 1970 yılından bugüne kadar ne bizlerden ne de Türkiye’den ayrılabildi. Ama asla, adadaki ailesinden hiç kopmadan ve özlemle hatırlayıp resimlerine yansıttığı köyünün doğasını hiç unutmadan.

Ülkemiz görsel sanatlarına, hem Ankara Devlet Tiyatrolarında 39 yıl tiyatro ve opera oyunlarının dekor ve kostüm realizatörü hem de yarım asırdır profesyonel ressam olarak büyük bir özveri ile çalıştı. 

RESİMLERİNDEN FRESK TADI ALIRIM 

Birsen Salahi’nin resimlerini irdelediğimizde, onun çok çalışarak kendine özgü bir sanat dili geliştirdiğini ve bu günlere getirdiğini hissederiz. Birsen Salahi’nin resimlerinden bir ressam olarak; odak noktasında çoğunlukla arkaik dönem Anadolu tanrıçalarını anımsatan kadın figürlerinin kullanıldığı fresk (duvar resmi) veya henüz kazı yapılarak asırlar öncesinde yapılmış ama toprak altında kalmış ve  sonunda gün yüzüne çıkartılmış henüz yüzeyi temizlenmemiş mozaik duvar panoları tadı alırım.  

Çünkü o tuvalinin yüzeyini koyu renk yağlı boya katmanları ile kalın bir tabaka haline getirir. Aklında kurguladığı ve tuvaline yansıtmak istediği konularının nasıl olacağını yazıp, sonra küçük kağıtlara desenlerini çizip renkleri belirten notlar alır. Daha sonra desen olarak tuval üzerine geçirir. 

Genelde konularını Orta Çağ İtalyan veya diğer Avrupa ülkeleri freskleri, uzak doğu estampları ve hatta Pompei Harabelerinde gördüğü taşlaşmış insan figürlerinden alır. Kendine has bir şekilde deforme ederek kullandığı nüleri veya figürleri, ağaçlar, çiçekler ve hayali mekan olgusu eşliğinde kurgular. 

RESİMLERİ KIBRIS’I ANLATAN BİR BELGESEL GİBİDİR

Aynı zamanda uzun yıllar opera ve tiyatroda çalışmanın etkisiyle resimlerinde sıkça Romeo ve Juliet isimli eserinde olduğu gibi teatral konuları, dönemin dekor-kostüm ve kişilerinin davranış biçimlerine uygun olarak kullanır. Kendi değişiyle beyaz rengi fazlaca kullanarak ışığın kaynağını belirsiz kılar. Vurucu ve yardımcı bir-iki renk eşliğinde kurgulanmış kompozisyonlar üretir. Bu yardımcı ve vurucu dediği renkleri ise; çocukluğunun geçtiği Kıbrıs’ın doğasından seçer. Renk ve dokuyu resimlerinde ön plana çıkartırken figür geleneğini de devam ettirir.

Sergilenen çoğu resmine konu olan annesi; onun için zamanının yaşam ikonudur. Aynı zamanda üzüm salkımı, asma yaprağı, sarmal bir şekilde figürlerini saran sarmaşıklar ve bazı resimlerindeki bodur ağaçlar onun resimlerinin olmazsa olmazı ve görsel kan damarlarıdır. Birsen Salahi’nin annesinden esinlenerek yaptığı resimleri; onun doğup büyüdüğü Kıbrıs’taki köyünün doğası eşliğinde ’60’lı ve ’70’li yılları anlatan bir belgesel gibidir.

ÖNCEKİ HABER

Çorum’da, Evrensel Gazetesi ile dayanışma yemeği düzenlendi

SONRAKİ HABER

HDP’den Mersin’de miting: Adalet, özgürlük ve demokrasi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...