04 Şubat 2019 11:20

‘Yerel yönetimler sokak hayvanlarını korumalı'

TBMM Başkanlığına sunulması beklenen “Hayvan Haklarını Koruma Kanun Tasarısı” teklifini hayvanlar lehine döndürmeye yönelik çağrıda bulunuldu.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu’nun, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirdiği açıklamada, halktan gelen şikayetler öne sürülerek, özellikle son bir ayda sokak köpeklerine yönelik linç ve nefret eylemlerinin artış gösterdiği belirtildi. Türkiye'nin dört bir yanında, usulsüz ve yasadışı köpek toplamaları yaşandığına dikkat çekilen açıklamada “Sokak köpeklerine yönelik linç ve nefret kampanyasına son verilsin” pankartı açıldı. Sokak köpeklerine yönelik linç ve nefret eylemlerini; köpek davranışları, insan ve hayvan sağlığı ile hukuki açıdan ele alındığı açıklamada, “Hayvan Haklarını Koruma Kanun Tasarısı” dile getirildi.

‘KÖPEKLER KATİL DEĞİLDİR’

Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu’ndan Elif Ertürk, 4 Ocak’ta Kayseri’de yaşanan elim bir olay sonucunda bir lise öğrencisinin hayatını kaybettiğini, bir diğer öğrencinin de yaralandığını hatırlattı. Yaşanan ölüme dair yürütülen adli soruşturmanın ana hatlarının dahi şekillenmemişken basında sokak köpeklerine yönelik düşmanlığı arttırıcı haberler yapıldığına dikkat çeken Ertürk, “Bazı basın kuruluşlarının ve toplumun bazı kesimlerinin ifadelerinin aksine sokak köpekleri katil değildir, insan yemezler. Taammüden ya da planlayarak yaşam hakkına ya da beden dokunulmazlığına kastetmezler. Buna rağmen ilgili haberlerde köpeklerin ‘katil’ ya da cani yaratıklar olarak gösterilmesi sorumsuz habercilik anlayışının bir göstergesi ve insanlar ile hayvanlar üzerine telafisi mümkün olmayan acılara, linçlere yol açmaktadır” dedi.

Tecrit politikaları ve soykırım mantığıyla hayvan toplama kamplarının inşa edildiğini ifade eden Ertürk, ilgili kanunun TBBM Başkanlığına sunulmak üzere olduğunu söyledi. Ertük, “Sokak hayvanlarının akıbetini tamamen kamu erkinin eline bırakan, bunu olumlayan habercilik anlayışından da uygulamalarından da endişeliyiz” diye konuştu.

‘BELEDİYELER MEVZUATA AYKIRI DAVRANIYOR’

Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 24 Ocak 2019’da düzenlediği ‘Sokak Hayvanları Çözüm Çalıştayı’na ilişkin de açıklamalarda bulunan Ertürk, Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinin değiştirileceği yönündeki endişelerini dile getirdi. Ertürk, “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama  bırakılmalarını esas alan 6. maddenin ‘Hayvan Haklarını Koruma Kanun Tasarısı’nda korunup korunmayacağı ise muamma” ifadelerini kullandı.

“Endişemizde haklıyız çünkü belediyeler, 6. maddeye rağmen ülke genelinde sokakları hayvanlardan arındırmak için var gücüyle çalışmakta; bakanlık ise mevzuata aykırı faaliyette bulunan bu belediyelerin kanun dışı uygulamalarını durdurmak için hiçbir adım atmamaktadır” diyen Ertürk, yerel seçimlerde aday olan belediye başkanlarından beklentilerini de şu şekilde özetledi:

“6. maddenin korunmasını, toplumun bilinçlendirilmesinin sağlanmasını istiyoruz.

Sokak hayvanına nasıl yaklaşacağı konusunda toplumda insanlar bilinçsiz. Yerel yönetimlerden en başta bunu ve sokaktaki hayvanları korumalarını istiyoruz.

Sokağa uyum sağlayamayan hayvanlar olabiliyor bunların barınak süreci oluyor. Bu bakımevlerinde rehabilitasyon süreci olmalı ama bu yapılmıyor bakımevinde dışlandığı için agresyonu artıyor köpeklere bu hizmetin verilmesi lazım.

Köpekler toplanıp dağ başına bırakılsın istemiyoruz.”

‘SORUN RANT ODAKLI KAMU GÖREVLİLERİ’

Veteriner sağlıkçı Burak Özgüner, 15 senelik kanunun varlığına rağmen sokak köpeklerini yaşayamayacakları yere sürgün eden ve kısırlaştırma adı altında hiçbir cerrahi prosedüre dikkat etmeden ameliyat edip ölümlere sebep olan kaç belediye görevlisinin ‘görevi kötüye kullanmak’ ya da ‘ihmalden’ yargılandığını sordu.

Özgüner, “Sorun sokak hayvanları değil; asıl sorun sokak hayvanları ile ortak yaşam kültürümüzün yok edilmesi için rant odaklı çalışan, görevini yapmayan, sığ bir yerel yönetim anlayışına sahip kamu görevlileri” dedi.

‘YAŞAM HAKKI İHLALİ VAR’

Hayvanlara Adalet Derneği'nden Avukat Barış Kârlı, hem ceza mevzuatı, hem de 15 senedir uygulanmayan Hayvanları Koruma Kanunu'nda belediyelere yüklenen yasal sorumlulukları ve sokak köpeklerine yönelik linç, nefret eylemlerini hukuken değerlendirdi.

Kârlı, belediyelerin, madde 6 gereğince hayvanları alıp tedavi ettikten sonra buldukları yere bırakmakla yükümlü olduğunu, ıssız yerlere bırakmanın kanuna aykırı olduğunu söyledi. Kârlı, kanuna aykırılığın yanı sıra yaşam hakkı ihlalinin de söz konusu olduğunu belirtti. “Ceza hukukuna göre suçta ve cezada şahsilik ilkesi var. Bunu köpekler açısından da düşünebilirsiniz. Tüm köpeklere yönelik linç girişimi buna aykırıdır. Sırf birileri korkuyor diye yok edilsin istenilmez. Kalabalık erkek gruplarından korkuyor sokağa çıkmıyoruz mesela. Ama sadece korkuyoruz diye o kalabalık grupların çıkmasını engelleyemeyiz. Köpekler için de bu geçerli” diyen Kârlı, “Öldürme değil yaşatma kültürüyle hareket etmeli belediyeler. Ancak kanuna rağmen öldürüyorlar ve yok ediyorlarsa kanun değişikliğinden tabii ki endişe ediyoruz. Çünkü yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Türkiye’de görevini yapmayan kamu görevlisi, soruşturma izni vermeyen kamu görevlisi problemi var” ifadelerini kullandı.

‘BELEDİYELERİN HAYVANLARLA YAŞAMIYI TOPLUMA ÖĞRETMESİ GEREK’

Köpekle Yaşam Derneği Başkanı, köpek eğitmeni ve davranış uzmanı Çağla Çankırılı da şöyle konuştu: “Şehirden uzak bölgelere atılan hayvanlar asosyalleşip insandan uzaklaşıyorlar. Düzenli kısırlaştırma yapılmadığı durumlarda nüfusları artıyor. Petshoplar hayvanların sağlıksız üremesine ve davranış sorunlarına yol açıyor. Sağlıksız hayvan nüfusu yetişiyor. Hayvanlarla nasıl iletişim kurulacağını bilmiyoruz. Belediyelerin sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde hem topluma hem de çocuklara hayvanlara yaklaşımı öğretmeleri gerekiyor.” (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Amerikan basınında Venezuela nasıl tartışılıyor?

SONRAKİ HABER

Bucak'taki salgında beş günde 2 bin 761 kişi hastanelere başvurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...