İnsan hakkı örgütlerinden Leyla Güven çağrısı: Acil girişimde bulunun

Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması için cezaevinde 78. gündür açık grevinde olan HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in yargılandığı davanın duruşması yarın Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Açlık grevinin kritik aşamada olduğunu hatırlatan insan hakları savunucuları, Adalet Bakanlığı ve hükümete acil olarak girişimlerde bulunma çağrısı yaptı. 

Leyla Güven’in, başlatmış olduğu süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine dikkat çekmek için Diyarbakır Barosu, İHD Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Tabip Odası ve Hak İnisiyatifi Derneği Diyarbakır Temsilciliği tarafından ortak basın açıklaması yapıldı. 

Açıklamayı okuyan İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Türkiye hapishanelerindeki tecrit ve devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine ilişkin acil çağrı yaparak, Leyla Güven’in yanı sıra Türkiye hapishanelerinde aynı taleplerle, 250’yi aşkın siyasi mahpusun da süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde olduğunu hatırlatarak, kimi hapishanelerde de mahpusların, ciddi sağlık sorunları yaşadığını aktardı. 

TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYABİLİR

Ardından Güven’in sağlık durumunun her geçen gün bozulduğuna ve sağlık açısından kritik eşiği aşmış durumda olduğunu vurgulayan Zeytun, Güven’in daha önce yaşadığı sağlık sorunlarına ek olarak son on gün içerisinde enfeksiyon bulgusu olabilecek yüksek ateşlenme şikayetlerinin olduğu bilgisine ulaşıldığını da söyledi. Güven’in, avukatları ile son 15 gündür, sağlık durumunda oluşan olumsuzluklar nedeniyle görüşmenin sağlanamadığını belirten Zeytun, “Açlık grevi eyleminin bu biçimiyle devam etmesi durumunda, kısa süre içerisinde yetersiz sıvı alımı ve uzamış açlığın oluşturduğu bağışıklık sisteminin baskılanmasına bağlı oluşabilecek enfeksiyonlar sonucu, çoklu organ yetmezliği ve bunun sonucunda telafisi mümkün olamayacak sonuçların ortaya çıkabileceği endişesini taşımaktayız” dedi. Leyla Güven’in taleplerinin, evrensel hukuk kriterlerine göre haklı talepler olduğunun altını çizen Zeytun “Leyla Güven’in son sağlık durumu göz önünde bulundurulduğunda talepleri dikkate alınarak açlık grevinin sona erdirilmesi adına acil olarak girişimlerde bulunması gerektiğini hatırlatıyoruz” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)

"CAN KAYBI YAŞANMADAN BİR ÇALIŞMA YAPACAK MISINIZ?"

HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e açlık grevlerini sordu. 

Kurtulan şu soruları yöneltti: “Türkiye’deki cezaevlerinde açlık grevinde olan 293 kişinin talebi olan Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin sonlandırılması ve açlık grevlerinin can kayıpları yaşanmadan sona ermesi amacıyla yaptığınız herhangi bir çalışma var mıdır? Yasal dayanağı bulunmamasına rağmen 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatlarıyla görüşmesi engellenen Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinin olanağı sağlanacak mıdır? 6 Ekim 2014 tarihinden bu yana ailesiyle sadece iki kez görüştürülen Abdullah Öcalan’ın aile fertleriyle periyodik görüşme yapabilmesinin önü açılacak mıdır?

LEYLA GÜVEN İSVEÇ PARLAMENTOSUNUN GÜNDEMİNDE

Murat KUSEYRİ
Stockholm

İsveç Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Håkan Svennelig ile Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, parlamentoya ayrı ayrı verdikleri soru önergelerinde 79. gündür açlık grevi yapan Leyla Güven’in durumunu gündeme getirdi. Leyla Güven’in yaşamından kaygı duyduklarını belirten milletvekilleri, Dışişleri Bakanı Margot Wallström’den Güven’in talebinin kabul edilmesi için girişimde bulunmasını istedi. 
Leyla Güven ve 250 siyasi tutsağın açlık grevinde olduğunu ve Güven’in sağlığının kritik bir aşamaya geldiğini söyleyen İsveç Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Håkan Svennelig, Evrensel’e açıklamalarda bulunarak, Türkiye’nin uluslararası anlaşmalara uymayı taahhüt ettiği halde Abdullah Öcalan’a yönelik 2 yılı aşın süredir tecrit uygulamasının hiçbir biçimde izah edilemeyeceğini söyledi.

"GÜVEN’İN CEZAEVİNDE OLMAMASI GEREKİR"

“Ayrıca Leyla Güven’in de cezaevinde olmaması gerekir. Milletvekillerinin siyasi iktidarı eleştirme görevleri var. Bunu yaptıkları için demokrasilerde politikacılar cezalandırılamaz” diyen Svennelig, Türk hükümetine AİHM kararlarına uyması ve Demirtaş başta olmak üzere tüm siyasi tutukluları serbest bırakması çağrısı yaptı. 

"SORUN BARIŞ MASASINDA ÇÖZÜLÜR"

Amineh Kakabaveh ise, Batılı ülkelerin Öcalan’a 2.5 yıldan beri uygulanan tecride sessiz kaldıklarını söyleyerek, “Leyla’yı çok iyi anlıyorum ama bu onun yaşamına mal olmamalı” dedi. Kakabaveh, “Ben herhangi bir siyasi parti ve örgütü savunduğum için değil insan hakları ve barışı savunduğum için bunu talep ettim. Sorun ifade özgürlüğü ihlal edilerek ve insanlar hapsedilerek çözümlenemez. Barış masasında çözülür” diye konuştu.  

PLAZA DE MAYO ANNELERİ’NDEN GÜVEN’E MEKTUP

Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Leyla Güven için Plaza de Mayo Anneleri bir mektup kaleme aldı. 
 
Arjantin’de askeri dikta döneminde zorla kaybedilenlerin akıbetini öğrenmek için mücadele eden Plaza de Mayo Anneleri’nden Nora Cortiñas’ın yazdığı mektup şöyle:
 
“Yoldaş Leyla Güven,
 
Ben Plaza de Mayo-Linea Fundadora Annesi, Nora Cortiñas.
 
Halkınızın özgürlüğü için ve Kürt hareketinin tutuklu lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecride son vermek amacıyla yürüttüğünüz mücadeleyle dayanışmamızı ifade etmek için yazıyorum.
 
Yaşamınızın ve sağlığınızın risk altında olmasına rağmen Erdoğan rejimi Öcalan’ın halkıyla iletişim kurmasına izin verene kadar bu eyleme devam etmek kararlılığınızdan emin olduğunuzu biliyoruz.
 
Plaza de Mayo-Linea Fundadora Anneleri diktatörlüğe karşı 40 yıllık bir direniş geçmişine sahip, bu yüzden bu mücadelede kişinin çeşitli yollarla hayatını adadığını biliyoruz.
 
Kayıtsızlıkla sarsılan bu dünyada, farklı cezaevlerinde çoğalan bu eylemin yalnızca onurlu bir jest ve bir örnek olarak kalmamasını diliyoruz. Aynı zamanda tüm siyasi tutukluların özgürlüğü hedefine ulaşılmasını diliyoruz.
Sizi kucaklıyor, burada sesinizi yükselteceğimize ve çağrınızı büyüteceğimize duyduğumuz bağlılığımızı bildiriyorum. Biliyorum ki bu kucaklaşma yakında gerçek olacak, birbirimize sarılacağız ve Kürdistan’daki kadınların devrimi için mücadelenizde size yakın olmaya, eşlik etmeye devam edeceğiz.
 
Hasta la victoria, siempre.
 
Nora Cortiñas” (MA)