28 Eylül 2012 13:28

‘Adil Paylaşım’ için eylem günü

Almanya’da son yıllarda zenginlerle yoksullar arasında hızla artan gelir uçurumuna karşı sendikalar, kitle örgütleri ve küreselleşme karşıtları bugün ülkenin pek çok kentinde düzenlenecek gösteri ve mitinglerle alanlarda olacak. 29 Eylülde başlayacak ve değişik biçimlerde devam edecek kampanyanın önümü

‘Adil Paylaşım’ için eylem günü
Paylaş

Almanya’nın en büyük kuruluşlarından biri olan Paritätische Wohlfahrtsverband’ın Genel Müdürü Dr. Ulrich Schneider, 29 Eylülde yapılacak “Adil Paylaşım-Zenginlerden daha fazla vergi alınsın” eylemleriyle ilgili olarak gazetemizin sorularını yanıtladı.

Sayın Schneider, Almanya’da zenginlerle yoksullar arasındaki uçurum ne kadar derin?
Almanya’da zenginlerle yoksullar arasındaki uçurum hiç bir zaman bu denli büyümemişti. Zenginlerin yüzde 10’u ülkedeki servetin tümünün üçte ikisinden fazla bir bölümünü elinde tutuyor. Buna karşın toplumun büyük bir kesimi de yoksulluk içerisinde. Bugünkü durum bundan ibaret ve bunun en kısa zamanda değişmesi gerekiyor.

Peki bu nasıl değişebilir?
Bu tamamen paylaşımla ilgili bir durum. Tabii ki eğer sorun çözülmek isteniyorsa. Almanya’da kamu bütçesinin denkleştirilmesi gerekiyor. 40 milyar avroluk bütçe açığı bir çok sosyal sorunu da beraberinde getirecektir. Bunun çözümü normal çalışanlardan alınan gelir vergisinin artırılması, zenginlerden alınan servet vergisinin ise düşürülmesi değildir. Bu nedenle öncelikli olarak servet vergisinin getirilmesi gerekiyor. Zenginlerden alınan vergilerin artırılması durumunda bütçe açığı kapatılabilir, sosyal standartlar yükseltilebilir.

Yoksullaştırma politikası kimleri en çok etkiliyor?
En son 2010’un yazında kararlaştırılan tasarruf planlarından elbette öncelikli olarak ekonomik açıdan zayıf durumdaki insanlar etkileniyor. Uzun süreli işsizler, çocuklarını tek başına büyüten anneler, konuk yardımı için başvuruda bulunan insanlar... bütün bu kısıtlamalardan en çok etkilenenler. Yani açıkçası ülkede durum hiç de iç açıcı değil. Bu nedenle bütçe denkleştirilmesi bu insanların sırtından yapılmamalı.

Almanya’da yaşayan göçmenler bu politikalardan nasıl etkileniyor?
Bütün bu saydıklarımdan elbette göçmenler de önemli şekilde etkileniyor. Bunların yanı sıra bir de uyum sorunları bulunuyor. Bana sorarsanız uyum konusundaki sorunlara partiler üstü yaklaşmak, ona göre çözümler sunmak gerekiyor. Bu alanda yapılması gereken pek çok iş var. Belirtmem gerekiyor ki, Federal Anayasa Mahkemesi, sığınmacılara verilen yardım konusundaki kararıyla hükümeti bir artış yapmaya zorladı.

Eylemler daha sonra nasıl devam edecek?
29 Eylül bir son değil başlangıçtır. Hamburg’dan Regensburg ve Münih’e kadar pek çok kentte insanların sokaklara çıkacağı bugünden sonra da eylemler ve etkinlikler devam edecek. 2013’ün yaz aylarına kadar kampanya değişik biçimlerde sürecek. Bu eylemlerde Almanya’da dayanışmacı bir maliye politikası ve adil vergilendirme üzerinde duracağız. (Köln/EVRENSEL)


YOKSULLUĞA KARŞI GÜCÜMÜZÜ BİRLEŞTİRİYORUZ

DİDF Genel Başkanı Özlem Alev Demirel: Almanya’da sermayenin izlediği politikalardan ötürü işçiler ve diğer emekçiler yıldan yıla giderek daha fazla yoksullaşıyor. Bugün tam gün bir işte çalışıp da geçimini sağlayamayan milyonlarca insan var.
Yoksulluk artık Almanya gibi bir ülkede çok açık bir şekilde göze çarpıyor. Sokakta dolaşırken dahi, çöp kutularında yiyecek arayan, şişe toplayan kişileri görebiliyoruz. Buna dur demenin zamanı geldiğini düşünen bizler bir birlik kurarak eylem kararı aldık. Biz de DİDF olarak bu ittifakın merkezi örgütlemesinde yer alıyoruz.


İSPANYA’DA GREV PORTEKİZ’DE PROTESTO

İspanya’da hükümetin iş yasası reformunu protesto eden ülkenin iki büyük işçi sendikası, bugün genel greve gidiyor. Haziran başında da hükümetin 15 milyar avroluk kesinti planını açıklamasının ardından ülkedeki kamu emekçilerinin yüzde 75’inin destek verdiği bir grev düzenlenmişti.
İspanyol sendikalar bu sefer Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun çağrısıyla tüm Avrupa genelinde bir greve gitmeyi planlıyor. CCOO Sendikası Başkanı Ignacio Fernandez Toxo: “Bu iş yasası reformunun hayata geçmesi halinde işten kovmak daha kolay hale gelecek, hükümetin dediğinin tam tersine kısa zamanlı geçici kontratlar artacak ve ortak görüşmelerin gücü azalacak..”
Portekiz’de ise Portekiz Sendikalar Birliği (CGTP), hükümetin işçi ve çalışanlardan sosyal sigorta kesintilerinin yüzde 11’den yüzde 18’e yükseltilmesi, buna karşılık, patronların payının yüzde 23,75’ten yüzde 18’e düşürülmesi planlarına karşı bugünü “ulusal protesto günü” ilan ederek protesto gösterilerine katılım çağrısı yaptı.

ÖNCEKİ HABER

MEB 4+4+4 haberlerinin kurgu olduğunu iddia etti

SONRAKİ HABER

Olan yine emekçinin bütçesine oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa