‘MEB, çocukları camiye götürmek için Nusrat-Der ile protokol imzaladı’

Tarsus’ta Milli Eğitim Müdürlüğünün çocukların camilere taşınması için Nusrat-Der ile protokol imzaladığı iddia edildi. Eğitim Sen Tarsus Şubesi konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Gelişim çağındaki çocuklar üzerinden yapılan her türlü ‘dini etkinlik’ çocukların zihinsel gelişimleri açısından sakıncalıdır” uyarısında bulunan Eğitim Sen’in açıklamasında “MEB, okullarda ‘Kuran ve Sünnet Bütünlüğü’konulu bilgi yarışması adı altında ‘cinsel istismar’ hikâyesi bulunan kitap dağıtımı için izin verdiği Server Gençlik ve Spor Kulübü’yle yeni bir iş birliği protokolü imzalayarak, yarıyıl tatilinde çocukları camilere taşımak için seferber olmuştur. Tarsus’ta da MEB ile Nusrat-Der isimli dernek arasında imzalanan protokol kapsamında pedagojik olarak sakıncalı olmasına rağmen, 6-13 yaş arası çocukların beş vakit namaz kılmak için camiye götürüleceği, cemaate yetişmeleri ve duaları ezberlemeleri durumunda puan kazanarak yarışmaya katılmaları planlanmaktadır” dedi.

MEB ile dernek arasında imzalanan ‘Haydi Çocuklar Camiye Projesi’ne tepki gösteren Eğitim Sen, “Henüz fiziksel ve zihinsel gelişim sürecinin başında bulunan 6-13 yaş grubundaki çocuklara yönelik bu tür tutumlar, çocukların zihinsel gelişim özellikleri dikkate alındığında sakıncalıdır. Her yaşın belli bir zihinsel olgunluk düzeyi, algılama düzeyi, muhakeme ve soyutlama düzeyi vardır. Bu nedenle de bilgi çocuğa aktarılırken önce çocuğun bu bilgiyi anlayabilecek kapasitede olması, ardından bu bilginin ağırlığı altında ezilmemesi, yanlış anlama dolayısıyla zarar görme ihtimalinin bulunmaması gerekir. Türkiye’de ‘din eğitimi’ pratiklerinde sıkça karşılaşıldığı gibi, çocuklarda korku, endişe, umutsuzluk, suçluluk duyguları yaratan, çocuğun dini bilgiyi edinmeye hazır olmadığı bir dönemde dini eğitimle karşı karşıya bırakılmasının çocuk üzerinde olumsuz etkilerinin olması kaçınılmazdır” uyarısında bulundu.

İlkokul ve ortaokul öğrencilerinin belli ‘hediyeler’ karşılığında 5 vakit namaz için camiye götürülmesinin açıkça inanç istismarı olduğuna dikkat çeken Eğitim Sen Tarsus Şubesi, “Öğrenci velileri, kendi başına karar verme yetisi henüz gelişmemiş çocuklara yönelik bu tür etkinliklere mesafeli yaklaşmalı, her ne amaçla olursa olsun çocuklarının zihinsel gelişimleri üzerinde kalıcı izler bırakacak bu tür etkinliklerin bir parçası haline getirilmesine izin verilmemelidir” çağrısında bulundu.

Eğitim sisteminin eğitim biliminin en temel ilkelerinden, laik-bilimsel eğitim anlayışından hızla uzaklaştığına vurgu yapılan açıklamada, “Okullarda dinselleşmeye ve inanç istismarına dayanan uygulama ve faaliyetler kaygı verici boyuta ulaşmıştır. MEB, eğitimde ‘inanç istismarına’ yol açan uygulamaları ile Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı her türlü girişimden uzak durması gerektiği açıktır. Bu durum, eğitim sistemini dini kurallara göre biçimlendirmeye çalışanların bunu yaparken sınır ya da kural tanımadığını göstermektedir. Siyasi iktidar ve onun her türden uzantıları çocuklarımızdan elini çekmeli, inanç istismarı uygulamalarına derhal son verilmelidir. Eğitim sisteminde ‘tek din, tek mezhep’ yaklaşımına dayanan bütün uygulamalara derhal son verilmeli, halkın dini duyguları başta devlet kurumları olmak üzere, hiçbir kişi ya da kurum tarafından asla istismar edilmemelidir” ifadelerine yer verildi. (Mersin/EVRENSEL)