Şikago Kukla Festivali’ne gidebilmek için kartpostal satıyorlar

Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Sahne Sanatları Bölümü Öğrencileri Hilal Akcan ve Dilan Mine Uğurlu, kukla alanında kendilerini geliştirmek ve bu alana bir şeyler katabilmek adına Şikago’ya, festivale gidecek. Yeterli imkanları olmadığı için kendilerinin hazırladığı kartpostalların satışını yapan öğrenciler böylelikle ulaşım ve konaklama masraflarını karşılamaya çalışıyor.

Sahne sanatları bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Akcan ve Uğurlu ile kukla meraklarını, festivali, hazırlıklarını ve döndükten sonra yapmak istediklerini konuştuk.

Söze Hilal Akcan başladı, geçen sene kendi çaplarında kukla yapmaya başladıklarını söyleyen Akcan, bir şeyler üretmeye başlayınca ilgilerinin olduğunu fark ettiklerini söylediler. Yurt dışında eğitim veren kurumları araştırmaya başladıklarını söyleyen Akcan, “Okul değişim programları vardı, onlar bizim için ilk etapta zor geldi. Kısa programlı eğitimlere bakmaya başladık, böyle eğitim veren de çok az yer vardı. Birçok yere mail gönderdik, sonra bu festivalden bize dönüş geldi. Bir başvuru formu gönderdiler, bizi tanımak istediklerini söylediler. Çalışmalarımızı da ekledik, gönderdik. Sonra bizi kabul ettiler. Hatta bize burs talebinde de bulundular. Verdikleri burs ile festivalin katılım ücretini karşıladık. Ülkemizde yaşanan ekonomik krizden, doların durumundan bahsettik ama ancak bu kadar yardımcı olabileceklerini söylediler. Sonra biz de bunu okulumuzdaki hocalarımızla paylaştık. Konu rektöre kadar çıktı. Okul, yol masrafının bir kısmını karşılayacağını söyledi. Sonra baktık yetmiyor, biz de kendimiz kartpostallar hazırladık, çizdik, bunların baskılarını alıp onları satmaya başladık” dedi.

FARKLI KÜLTÜRLERLERLE YAN YANA GELECEKLER

Sokakta, okulda, tiyatro oyunları çıkışlarında kartpostal satarak festival masraflarına katkı sağladıklarını belirten Akcan, “En son İzmit Kaymakamlığı da bir miktar destekte bulundu. Hemen hemen tamamlıyoruz, vize işlemleri de hallolursa artık gideceğiz. Bu festivalde bir kukla oyununun nasıl hazırlandığına şahit olacağız, bunu deneme şansımız olacak. Teknik ve teorik açıdan deneyim kazanmış olacağız. Orada festivale katılacak kişiler çok farklı ülkelerden geliyor. Kendi kültürlerine ait şeyleri oraya yansıtacaklar, bu da bize katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de kukla denildiğinde akla ilk gelen Hacivat ve Karagöz gölge oyunu olduğunu söyleyen Dilan Mine Uğurlu ise, “Bu da önemli tabii ama oraya gittiğimizde farklı kültürlerdeki kukla örneklerini de görmüş olacağız. Bizim de buradan oraya bir şey götürmemiz gerekiyor sonuçta, üzerinde çalıştığımız bir oyun var, onu da tamamlamak üzereyiz. Bu oyunu orada anlatmak istiyoruz, böyle bir şey yapacağımızı ifade edeceğiz, onların görüşlerini de alacağız. Savaş temalı bir film var kafamızda, telif meselesi nasıl çözülür bilmiyoruz ama bu filmi oyuna çevirmek istiyoruz. Film, bildiğimiz savaş filmlerinden farklı, aslında savaşın bize kötü yüzünü gösteren bir film. Biz de bu filmi kukla oyununa çevirelim istiyoruz. Bu oyunu döndüğümüzde burada da sergilemek istiyoruz” dedi.

‘ASLINDA DERDİMİZ BURAYA BİR ŞEYLERİ TAŞIYABİLMEK’

“Bizim şöyle bir derdimiz var” diyerek kendilerini bu festivale katılmaya iten gücü ifade eden Uğurlu, şunları söyledi: “Türkiye’de kukla eğitimi veren doğru düzgün bir yer yok açıkçası. Var olanlar da çok yüksek fiyatlar istiyor. Okulumuzda da sadece bir dönem, bir ders seçmeli olarak veriliyor. Böyle olunca da bizim o dersten alabileceğimiz çok fazla bir şey yok. Çok fazla zaman ayrılması gereken bir şey kukla, o yüzden eğitim almak istedik ve bu yola başvurduk. Bir şeyler öğrenmek istedik, çok eksiğimiz var, sadece kendimiz deneyerek, kitaplardan okuyarak veya videolardan izleyerek bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. O yüzden bu eğitim programını görünce çok mutlu olduk. Dönüş beklemiyorduk, çok sevindik. Öğreneceklerimiz için de şimdiden heyecanlıyız. Umudumuz var, ülkemizde de kukla çok farklı bir yere gelebilir, insanlar daha farklı bir gözle bakabilir. Aslında biraz da derdimiz buraya bir şeyleri taşıyabilmek, bu alanda bir şeyleri geliştirebilmek.”