Metin Akpınar ve Müjdat Gezen adli kontrolle serbest bırakıldı

Erdoğan'a yönelik eleştirileri nedeniyle gözaltına alınan Metin Akpınar ve Müjdat Gezen adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.

24 Aralık 2018 06:21
Son Güncellenme Tarihi: 25 Aralık 2018 12:56
Paylaş

Katıldıkları televizyon programında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ilişkin eleştirel ifadeler kullanan Sanatçı Metin Akpınar ile Müjdat Gezen, iktidar basınının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da hedefi oldu. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da hedef göstermenin ardından “İç savaş ve darbe çağrısı” iddiasıyla iki sanatçı hakkında soruşturma başlattı. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen, pazartesi sabah saatlerinde evine gelen polisler tarafından ifade vermek üzere adliyeye götürüldü. İfade işlemleri tamamlanan sanatçılar adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.

Erdoğan, Akpınar ve Gezen için, “Bunlar sanatçı müsveddesi, yargıya hesabını versinler. Bunun bedelini ödeyecekler. Bu ülkenin cumhurbaşkanını ipte sallandıracaksın. Şimdi git yargıda bedelini öde” ifadelerini kullanmıştı.

AKPINAR VE GEZEN İFADE VERMEYE GÖTÜRÜLDÜ, İLK AÇIKLAMALARINI YAPTILAR

Metin Akpınar'ın ve Müjdat Gezen'in Kadıköy'deki evlerine pazartesi sabah saatlerinde polis ekibi geldi. Polislerin içeriye girmesinin ardından Akpınar tek başına dışarıya çıktı. Akpınar, "Savcı Bey çağırdı. İfade vermeye gidiyoruz" dedi. Akpınar, polis aracıyla Anadolu Adalet Sarayı'na götürüldü. Müjdat Gezen de ifadesi alınmak üzere  Anadolu Adalet Sarayı'na götürüldü.

Polis aracına binmeyi kabul etmeyen Gezen kendi aracıyla adliyeye gitti.

Odatv’ye konuşan Müjdat Gezen “Savcıya gidiyorum. İfade vereceğim. Benim söylediğim şey belli. Biraz sonra savcılıkta da söyleyeceğim. Yalnız Recep Tayyip Erdoğan’a değil hiç kimseye, benim vatanseverliğimi yargılama hakkı vermiyorum” dedi.

Adliyede Gezen'i avukatı Celal Ülgen karşıladı. Müjdat Gezen'e adliyeye girişinde gazetecilerin  "Gözaltına alınmayı bekliyor muydunuz?" sorusu üzerine, avukatı Ülgen araya girerek, "Gözaltı yok." dedi. Gezen, basın mensuplarının "Soruşturmayı bekliyor muydunuz? sorusuna "Bir şey çıkmaz bundan" yanıtını verdi.

MÜJDAT GEZEN'İN İFADESİ

Müjdat Gezen’in ifadesinde, “Halk Arenası programında yapmış olduğum konuşmam doğrudur. Mizah olsun diye söyledim. Benim herhangi bir cumhurbaşkanına hakaret etme kastım yoktur” dediği öğrenildi. Gezen, “Cumhurbaşkanı grup toplantısında 'Bu Kadıköy’de oturanlar kaymak tabakadır. Türkiye yıkılsa umurlarında değildir' demiştir. Ben de Kadıköy’de oturduğum için bu durumu eleştirmek amacıyla bu sözleri söyledim” dedi.

Gezen, “Dediğim gibi, benim, cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Bu söylediğim sözler birebir doğrudur fakat hakaret kastıyla söylenmiş sözler değildir. Ben tiyatrocuyum, sahnede de bu cümleyi birebir kullanıyorum çünkü tiyatrom Kadıköy’dedir. Kadıköy’de tiyatromda komedi oyununda bu sözleri orada da söylüyorum söylememdeki amaç mizahi bir eleştiridir” ifadelerini kullandı. Gezen, Erdoğan’a hakaret suçlamasını “Kimseye hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanına da asla bir hakaret kastım yoktur. Bu üzerime atılan suçlamayı kabul etmiyorum” diyerek reddetti.

METİN AKPINAR’IN İFADESİ

Metin Akpınar, savcılık ifadesinde programda söylediği sözlerin tarihte yaşanan yanlış yönetimlerin sonuçları olduğunu belirterek, "Bunların tekrar yaşanmaması için belirttiğim sözlerdir. Yoksa ben Cumhurbaşkanına karşı bir hakaret içeren söz kullanmadım" dediği öğrenildi.

Savcılık ifadesinde Metin Akpınar'a programdaki sözlerinin hatırlatıldı. Akpınar, "Ben yapmış olduğum konuşmamda bana ait olan bir sözü söylemedim. Bu sözler tamamen demokrasinin tarifi, akademisyenler tarafından dile getirilmiş çeşitli demokrasi tanımıdır. Birbirinin aynı düşünmeyenlerin şiddet unsuru kullanmaksızın birlikte yaşayabildikleri rejimin adı demokrasidir. Bu açıklamaya ulaşmak da benim samimi temennimdir. Temennilerimi dile getirmek için bu şekilde bir açıklama yapmıştım. Aslında çağdaş demokrasinin de tanımını yapmış oldum. Allah korusun bu rejimin dışına çıkılırsa güzel ülkemize yazık olur. Tarihte gördüğümüz faşist liderlerin Mussolini'dir, Hitler'dir. Bunların uyguladıkları ve düştükleri duruma düşülmemesi için söylediğim sözlerdir. Burada tarihin kötü örneklerini vermek için böyle bir söz söyledim. Medyanın yorumladığı gibi Cumhurbaşkanımızı hedef göstermek  gibi bir niyetim ne aklımdan ne de gönlümden geçer. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı kastederek bu cümleleri kullanmadım. 'Bizim ülkemizde faşist bir rejim var, bizim liderlerimizde faşist' tarzında bir konuşmam olmamıştır. Bu tür bir imada da bulunmadım" dediği belirtildi.

Soru üzerine Akpınar'ın, "Benim Ak Parti'ye oy verenlerin karbonhidrat kafalı olduklarına ilişkin bir imalı konuşmam söz konusu değildir. Ben o konuşmamda da milletimizin bir bölümünün karbonhidratla beslenmeye mecbur bırakılmasına karşı çıktığım için 'Toplumumuzun büyük bir bölümü karbonhidratla beslenmek zorunda bırakılmıştır' diye söylemiştim. Hatta şu örneği de vermiştim. Türkiye'de buğdayın proteinini alan bir değirmen yoktur. Hatta soya fasulyesi bile '0' yağ ve protein yüklü olmasına rağmen Türkiye'de 1965 yılına kadar kullanılması da yasaklanmıştır. Sonradan serbest bırakıldığında hayvan yemi olarak kullanılmaya başlanılmıştır. Ben dediğim gibi bu sözlerimde AK Parti'ye oy verenlere karşı olarak kastım veya imalı konuşmam söz konusu değildir. Özlemim büyük Türk toplumunun protein ile beslenmesidir. Ben üzerime atılı tüm suçlamaları kabul etmiyorum. Benim Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Yine Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı bir isyanda da bulunmadım. Halkı kin ve düşmanlığa karşı tahrik etmedim. Suç ve suçluyu da övmedim. Üzerime atılı tüm bu suçları kesinlikle reddediyorum" dediği öğrenildi. 

Akpınar'ın hakimlik ifadesinde de şu ifadeleri kullanıldığı öğrenildi:

"Söylediğim sözlerin arkasındayım. Silah zoruyla söylemedim. Medyanın yanlış yorumlamasına karşı bir iki açıklamada bulunmam gerekti. Söylediğim sözler tarihte yaşadığımız yanlış yönetimlerin sonuçlarıdır. Bunların tekrar yaşanmaması için belirttiğim sözlerdir. Yoksa ben Cumhurbaşkanına karşı bir hakaret içeren söz kullanmadım." 

ADLİ KONTROL UYGULAMASIYLA SERBEST BIRAKILDILAR

Anadolu Adliyesi’nde bulunan CHP Eski Milletvekili Barış Yarkadaş sosyal medya hesabından ifade sürecini aktardı: “Metin Akpınar'ın ardından Müjdat Gezen de adliyeye getirildi. Metin Akpınar ve Gezen'in Örgütlü Suçlar ve Anayasal Suçlar Bürosu'nda ifadesi alınacak. Metin Akpınar ile görüştüm. Morali çok iyi. Herkese selam söyledi. Şu an savcıyı bekliyor Metin Abi...” diye yazdı. Yarkadaş diğer paylaşımında da “Saat 11.20'de Sanatçı Müjdat Gezen de polis eşliğinde Anayasal Suçlar Bürosu'na getirildi. Müjdat Abi'nin de morali iyi. Yanında Avukat Celal Ülgen var. Müjdat Abi de selamlarını iletti soranlara. 80 yaşındaki sanatçılara reva görülen bu muamele demokrasi çıtamızı gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Yarkadaş Akpınar'ın ifade vermeye başladığını da duyurdu: "Sanatçı Metin Akpınar, HALK TV'de dile getirdiği düşüncelerden dolayı saat 11.50 itibariyle Soruşturma Savcısı'na ifade vermeye başladı. Metin Abi, kahvaltı bile yapamadan getirildiği adliye koridorunda tost yedi. Akpınar ve Gezen'in adliyeye getirildiği karanlık günler..."

İfade işlemleri tamamlanan sanatçılar adli kontrol uygulaması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, iki sanatçıya da adli kontrol uygulamasıyla serbest bıraktı. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'e yurtdışı çıkış yasağı konuldu, haftada bir gün karakola giderek imza verme şartı getirdi. Mahkemenin kararını Gezen'in avukatı Celal Ülgen açıkladı.

MÜJDAT GEZEN: TÜRKİYE’DE SİSTEM BURAYA GELMİŞ

Gezen, Kartal'da bulunan Anadolu Adalet Sarayı'ndan çıkarak Kadıköy'deki evine geldi. Gezen, aracından inerek kendisine eşlik edenlerle vedalaştı. Ardından kısa bir açıklama yapan Gezen, “Söyleyeceğimizi söyledik. Hakareti yapan Recep Tayyip Erdoğan, hakaret etmekten yargılanan ben. İşte Türkiye'de sistem buraya gelmiş" dedi.  Müjdat Gezen daha sonra evine girdi.  

‘KENAN EVREN DAHA İYİYDİ’

BirGün’den Burak Abatay’a konuşan Gezen, şu ifadeleri de kullandı:

“Haftada bir gün karakola gidip imza atacakmışız. Karakoldaki çocukları tanıyorum, atın benim yerime dedim. Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla adli kontrol şartı getirildi. Cumhurbaşkanına hakaret… Onun söylediği lafı söylemek. Savcılar ve hakimler tutuştu. Emir büyük yerden geldi tabii ama bu laftan bir hakaret çıkmaz. Çünkü onun kendi söylediği laf. Ben 80’de de Kenan Evren döneminde de yargılandım. Kenan Evren devri daha iyiydi. Düşünebiliyor musun? Bunlardan korkan bunlar gibi olsun. Korkar mıyım ben ya?”

BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, yazılı açıklama yaptı. 

Açıklamada, "Uğur Dündar tarafından sunulan Halk Arenası adlı programın 21 Aralık 2018 tarihli bölümüne katılan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları yönünde medyada haberler yer aldığının 22 Aralık 2018 tarihinde öğrenilmesi üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi uyarınca işin aslını araştırmak ve sorumlular hakkında yasal gereğine tevessül etmek amacıyla soruşturma başlatılmış ve ilgili programa ait kayıtlar açık kaynaklardan temin edilerek muhafaza altına alındıktan sonra dökümü yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir" denildi.

Açıklamada,"Bu soruşturma kapsamında 23 Aralık 2018 tarihinde Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak şüphelilerin savunmaları alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilmeleri yönünde talimat verilmiştir. Sunulan bilirkişi raporunda yer alan konuşmalar değerlendirilerek şüpheli Müjdat Gezen hakkında "Cumhurbaşkanına Hakaret" (TCK m.299), şüpheli Metin Akpınar hakkında ise "Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik" (TCK m.313/1) "Cumhurbaşkanına Hakaret "(TCK m.299), "Halkın Bir Kesimini Aşağılama" (TCK m.216/2) ve "Suçu ve Suçluyu Övme" (TCK m.215) suçlarından adli işlem yapılmıştır.  24 Aralık 2018 günü saat 11.00 civarında adliyemizde hazır olup ifadeleri alınan şüphelilerden Müjdat Gezen, "Cumhurbaşkanına Hakaret" suçundan, Metin Akpınar ise "Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik ve Cumhurbaşkanına Hakaret" suçlarından adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş, her iki şüpheli hakkında "yurt dışına çıkışı yasaklanmak" ve "Haftada bir gün karakola imza vermek" suretiyle adli kontrol kararı verilmiştir" ifadelerine yer verildi.

TOMEB: GERÇEK SANATÇI SORGULAYICIDIR

Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB) Başkanı Erhan Gökgücü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedef göstermesiyle haklarında soruşturma açılan, ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar hakkında açıklama yaptı. İkisinin de tiyatro ve sinema hayatına başarılı çalışmalarıyla renk katmış sanat insanları olduğunu belirten Gökgücü, “Uzun yıllardan bu yana içinde, halen iktidarın yandaşı olan milyonlar bile bu sanatçıların yapıtlarını haz duyarak izlemişlerdir. Hatta bizzat Sayın Cumhurbaşkanı bile sözünü ettiğim bu yapıtları aynı haz duygusuyla izlemiş olabilir. Hal böyleyken Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu sanatçılara 'sanatçı müsveddesi' diye hakaret etmesi son derece üzüntü vericidir. Gerçek sanatçı yalnızca çağının tanığı değil, aynı zamanda sorgulayıcısıdır. En büyük güçleri de düşünce özgürlüğüdür. Bu özgürlüğün kısıtlanması, baskıya alınması toplumlarda her zaman umutsuzluk yaratmıştır. Kurtuluş savaşı ile özgürlüğünü, bağımsızlığını kazanmış olan halkımız böyle bir umutsuzluğa layık değildir” dedi.

TYS’DEN AKPINAR VE GEZEN’E  DESTEK

Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) yazılı bir açıklama yaparak, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında soruşturma açılmasını kınadı. Bertolt Brecht’in “Her şeyin mizahı gerektirdiği bir ülkede yaşamak kötü ama hiçbir bir şeyin mizahı gerektirmediği ülkede yaşamak daha da kötü” sözüne atıf yapan TYS, iki mizah ustasının 70 yaşlarından sonra Brecht’in bu sözünün tam ortasına düştüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; Akpınar ve Gezen'e "sanatçı müsveddeleri" demesini hakaret kabul eden TYS, “Aydınlara, yazarlara, sanatçılara durmadan söven, onları ‘medya tetikçileri’nin ‘sokak çeteleri’nin önlerine atan bir cumhurbaşkanının ‘tarafsızlığı’ndan söz etmeyeceğiz” dedi.

Metin Akpınar’a ve TYS üyesi Müjdat Gezen’e yapılanları hukuksuzluk olarak tanımlayan TYS, “Bu gözdağı bizleri yazmaktan, düşünmekten ve demokrasi için mücadele etmekten alıkoyamayacaktır” beyanında bulundu. 

GKSP’DEN DESTEK AÇIKLAMASI

Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin oluşturduğu Görükle Kültür Sanat Platformu da Akpınar ve Gezen’in Erdoğan’ın hedef göstermesinin ardından polis nezaretinde ifadeye götürülmelerine tepki gösterdi.

Görükle Kazım Koyuncu Sanat Sokağı’nda bir araya gelen platform üyesi öğrencilerin açıklamasında “Bu baskı politikaları ile ne sanatçıların ne de demokrasi ve özgürlük mücadelesinin sindirilemeyeceğini, tarih boyunca sanatçıların baskıcı iktidar karşısında susmamış, görüşlerinden eleştirilerinden, sanat anlayışlarından ödün vermemişlerdir. Müjdat Gezen ve Metin Akpınar da bunun örneğidir’ denildi.

Platform açıklamasında şöyle denildi: “Korkmuyoruz, düşüncelerimizi açıklamaktan vazgeçmiyoruz. Aynı gemide olmadığımızı açıkça ilan ediyoruz. Sanatçılar aydınlığa yelken açarlar, karanlığa baskıya karşı saçtıkları ışıkla akıntıya karşı kürek çekerler. Metin Akpınar da Müjdat Gezen de memleketimizin tiyatro tarihinin parçasıdır. Onlara yapılan baskı ve haksızlık tüm tiyatroculara, tiyatroya, sanata ve sanatçılara yapılmış sayılır’

SOSYAL MEDYADA TEPKİ YAĞDI

Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in adliyeye götürülmelerine sosyal medyada da çok sayıda tepki geldi.

Oyuncular Sendikası, “Demokratik bir ülkede hiçbir sanatçı, hiçbir vatandaş hakkında demokratik hakkını, ifade özgürlüğünü kullandığı için soruşturma açılması kabul edilemez. Sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz" dedi. 


TİP Milletvekili Barış Atay da, “Metin Akpınar’ın söylediklerinin ispatı ve diktatörlüğün beyanı bu kadar net olamazdı. Talimati ver, pazar günü 1 saat içinde soruşturma açılsın, ertesi gün polisle 75-77 yaşında duayen sanatçıları adliyeye götür. Evet, işte bu diktatörlüktür" diye yazdı.

NELER OLMUŞTU, AKPINAR VE GEZEN NE DEMİŞTİ?

Akpınar, Halk TV'de Uğur Dündar'ın sunuculuğunu yaptığı Halk Arenası programında politik eleştirilerde bulunurken ülkedeki kutuplaşmaya dikkat çekmişti. Akpınar, şu ifadeleri kullanmıştı:

"Bireylerin özgür iradesiyle geleceklerini tayin edebildikleri bir rejim demokrasidir. Bizim polarizasyondan bu kargaşadan kurtulabilmemizin tek çaresi de demokrasi diye düşünüyorum. Oraya ulaşabilirsek ne ala kavga dövüş olmaz biz bu işin içinden çıkarız. Ulaşamazsak her faşizmin olduğu gibi, karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki adı geçen başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonlar yaşayabilir ama bize yazık olur, biz harap oluruz."

Müjdat Gezen ise “Recep Tayyip Erdoğan, sen bizim vatanseverliğimizi sınayamazsın, haddini bil” dediği için hükümete yakın medya organlarının hedefi haline gelmişti.

ERDOĞAN 'GİT BUNUN BEDELİNİ YARGIDA ÖDE' DEMİŞTİ

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, pazar günü Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 2018 Yılı Mali Genel Kurul’unda isim vermeden Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ı hedef aldı, "sanatçı müsveddeleri" olarak niteledi. Kendisini bu kişilerin medya üzerinden hedef aldığını öne süren Erdoğan, "Beni ipe götüreceklermiş. Senin her yerin sanatçı olsa ne olur? Bunun bedelini ödeyecekler. Şimdi git yargıda bedelini öde" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında yine Gezi direnişini hedef aldı. Gezi eylemlerinin "12 tane ağacın taşınması sebebiyle çıktığını" söyleyen Erdoğan "Esnaflarımızın dükkanlarını yağmaladılar, İstiklal Caddesi'nde dükkan bırakmadılar. Polisimize kurşun sıktılar, belediye otobüslerini yaktılar" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Arnavutköy’de düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada da Metin Akpınar ile Uğur Dündar ve Müjdat Gezen'i hedef gösterek şunları söyledi:

"Bu CHP’nin yakası rozetli siyasetçileri yanında sanatçı yazar kılıklı borazanları var. Bunlardan 3’ü CHP’nin resmi yayın organı olan bir televizyonda benim ve Türkiye hakkında atıp tutmuşlar. Önce gergedan nesli deyip millete hakaret ederek işe başlamışlar, sonra her şey sandıkta çözülmez demişler. Sorsanız demokrat sanatçılar. Ama milletin iradesine zerre kadar saygıları yok. Şayet kendi istedikleri gibi demokrasi uygulaması olmazsa belki lideri yani beni ayaklarımdan asarlarmış. Ya hepiniz topunuz cellat olsa ne yazar. Biz şahadete inanmışız. Ama sizin imanınız yok ki onu konuşalım. Geçmişteki darbeleri hatırlatıp bakalım darısı kimin başına demişler. Bunların isimlerini vermeyeceğim yargıda gereği yapılacak. Sanatçı müsveddesi, bütün bunlar bunun bedelini ödeyecekler."

Erdoğan'ın hedef göstermesinin ardından iki sanatçı hakkında soruşturma başlatıldı.

YENİ AKİT'TEN MÜJDAT GEZEN'E HAKARET

Akpınar ve Gezen'e açılan soruşturmayı haberleştiren Yeni Akit, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Müjdat Gezen'i hedef alarak, "Pezevenk Müjdat'a da soruşturma açıldı" ifadelerini kullandı.

'DARBE VE ÖLÜM TEHDİDİNDE BULUNDULAR' SUÇLAMASI

Konuyla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar imzası ile yayınlanan yazılı açıklama şöyle denildi: 

"Bazı basın organları ile sosyal medya hesaplarında Uğur Dündar tarafından sunulan Halk Arenası adlı programın 21.12.2018 tarihli bölümüne katılan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları yönünde haberler yer aldığının tespiti üzerine 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'un 160. Maddesi uyarınca işin aslını araştırmak ve sorumlular hakkında yasal gereğine tevessül etmek amacıyla 22.12.2018 tarihinde soruşturma başlatılmış ve her iki şüpheli savunmaları alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımıza davet edilmiş olup, keyfiyet tüm basın/yayın organlarına saygı ile duyurulur."

AKPINAR'IN AVUKATLARINDAN AÇIKLAMA

Sanatçı Metin Akpınar'ın avukatları Atilla Hekimoğlu, Burçin Hekimoğlu ve İrem Hekimoğlu tarafından yapılan açıklamada, "Programda konuşulan konular, özellikle bazı medya organlarınca kamuoyuna farklı şekilde yansıtılmış ve sanki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı hedef alınmış gibi bir algı yaratılmak istenmiş, bu vesileyle de konunun hem kamuoyuna hem de Cumhurbaşkanı'na yanlış aksettirilmesine neden olunmuştur." denildi.

Açıklamada, Akpınar'ın 21 Aralık'ta konuk olduğu Halk TV'de yayınlanan "Halk Arenası" programında konuşulan konuların çok yanlış anlaşıldığı ve birtakım üzücü, hatalı çıkarımlar yapıldığı aktarılarak, şunlar kaydedildi:

"Programda konuşulan konular, özellikle bazı medya organlarınca kamuoyuna farklı şekilde yansıtılmış ve sanki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı hedef alınmış gibi bir algı yaratılmak istenmiş bu vesileyle de konunun hem kamuoyuna hem de Cumhurbaşkanı'na yanlış aksettirilmesine neden olunmuştur. Konunun, kamuoyunca, olduğundan farklı anlaşılmaması arzusunu taşımakla beraber, toplumu gerçek dışı haberlerle yanlış yönlendiren söz konusu medya organları ve sorumluları hakkında da hukuki yollara başvurulacağını saygıyla duyururuz." (HABER MERKEZİ)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Tutuklu Şair Çomak’tan yeni yıl mesajı: İyilik kadar dirençli olun

SONRAKİ HABER

Düzce'de geri dönüşüm fabrikasında yangın çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...