21 Aralık 2018 00:01

EYT’liler verdikleri mücadelede tüm emekçilerin desteğini almalı

'EYT’lilerin hemen hemen tüm etkinliklerinde öne çıkardıkları, EYT’lilere karşı çıkanlara sandıkta ders verecekleri yönünde.'

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sinan CEVİZ

“Edirne’den Kars’a, Jüpiter’den Mars’a, çıksın artık bu yasa.”

EYT’lilerin (Emeklilikte yaşa takılanlar) son günlerde en popüler sloganlarının başında bu slogan geliyor. Yani diyorlar ki “Sağır sultan bile duydu talebimizi, iktidar da duysun artık.” Son olarak geçtiğimiz günlerde İstanbul buluşmasını gerçekleştiren EYT’liler, Mustafa Kemal Kültür Merkezindeki salona sığmayıp sokağa taşınca bir kez daha dikkatleri üzerlerinde topladı.

Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bunlar da yeni türedi” dediği EYT’liler kimler? Aslına bakarsanız yeni türemediler, 19 yıldır varlar. Sayıları da 5 milyonun üzerinde, kimi veriler ise 6 milyon olduğunu söylüyor.

Ülkemizin en acı olaylarından biri olan ve binlerce insanımızın hayatını yitirdiği 17 ağustos depremi yaşandığında, ülkemizin işçi ve emekçileri büyük bir dayanışma ile yaralarını sarmaya çalışıyordu. Depremin üzerinden daha bir ay bile geçmemiş, halen enkaz altında insanlar varken, acı daha çok tazeyken parlamentodan bir yasa apar topar geçirildi. 08 Eylül 1999 yılında 4447 sayılı yasaydı bu. Konu hepimizin mezarda emeklilik diye bildiğimiz emeklilik yasasının değiştirilmesiydi. Kadınlarda 20 yıl erkeklerde 25 yıllık sigortalılık dönemi doldurulduğunda emekli olunabiliniyordu. Birim gün sayısı ise 5 bindi. Bu yasanın çıkmasıyla birlikte emeklilik yaşı kademeli olarak arttırıldı.

Emeklilikte yaşa takılanlar ise yasanın çıkması ile birlikte mağdur olanlardan oluşuyor ve diyor ki EYT’liler: “Yasa geriye doğru işlemez. Biz işçi ve emekçiler 20-25 yıl çalıştık, hizmet ettik ve emeklilik hakkımızı kullanmalıyız.”

Kurdukları EYT Sosyal Yardımlaşma Derneği etrafında sosyal medya olanaklarını da kullanarak örgütlenen EYT’liler, yaptıkları eylem ve etkinliklerde de bu taleplerini dillendiriyorlar. İktidar da milyonlarca işçi ve emekçinin bu talebine ise “Bu yasa çıkarsa Sosyal Güvenlik Kurumu açık verir” yanıtı veriyor. EYT’liler ise “Biz değer ürettik ve hakkımızı istiyoruz” diyor.

Bu tartışmalar daha çok sürecek gibi gözüküyor. Şimdi akıllardaki sorular şunlar: “Bu yasa çıkar mı? EYT’lilerin mağduriyeti giderilir mi? Bunca emek boşa gider mi? Yoksa EYT’liler bayramı görür mü?​”

EYT’liler yasanın çıkacağından son derece emin. Açıkçası bu kararlılık sürerse yasal düzenleme yapılabilir ancak zamanlaması, öncesinde atılacak adımlara bağlı.

EYT’lilerin hemen hemen tüm etkinliklerinde öne çıkardıkları, EYT’lilere karşı çıkanlara sandıkta ders verecekleri yönünde. Bilindiği gibi yasa teklifi Meclise geldiğinde AKP ve MHP bu teklifli reddetmişti. Sandık tehdidi yerel seçimlerde ne kadar etkili olur bilemeyiz ancak yasanın çıkması için lazım olan başka unsurların da olduğunu bilmek gerekir.

EYT’liler birçok fabrikalarda mevcut. Yani 5 milyon EYT’linin önemli bir kısmını işçiler oluşturuyor. İstanbul’da EYT toplantısına gelenlerin önemli çoğunluğunu da tekstilden metale kadar birçok sektörden işçiler oluşturuyordu. Bazı sendikalar toplantının yapılacağı alana ulaşım için araç da sağlamışlardı. EYT yasasının çıkması için derneğin önemli çabalarının yanında sendikaların da devreye girerek bu talebin örgütlenmesinde somut bir tutum alması, aynı zamanda EYT’li işçilerin de sendikalarını yüksek sesle göreve çağırması önemli.

Elbette bu mücadelede, yasanın tamamen iptalini talep eden bir hatta çekilerek tüm işçi ve emekçilerin desteğinin alınması mühim. Örneğin iki yıl önce Metal Fırtına diye anılan metal işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlanmıştı ve bu mücadele işçi sınıfının üretimden gelen gücünü kullanması ile olabilmişti. Yine 15-16 Haziran direnişi gibi kazanımlarla sonuç alınan tüm örnekler işçi ve emekçilerin nasıl yol izlediğinin göstergesidir.

Bu nedenle fabrikalarda EYT’liler bir araya gelmeli ve ülke genelindeki bu tepkiyi işyerlerinde daha örgütlü hale getirebilmeli ve sendikaların daha ileriden sorumluluk alan bir yerde durması sağlanmalıdır. Yasanın tümden kaldırılması talebi ile daha geniş kesimleri mücadeleye çekmelidir.

Sandıkta EYT’lilerin talebine yanıt vermeyenlere ders vermek önemli olduğu gibi işçi ve emekçilerin bu tepkisinin daha da büyütülerek sürdürülmesi de bir o kadar önemlidir.

Son olarak İstanbul toplantısında yapılan önemli bir çağrıyı da hatırlatmakta fayda var. Tüm EYT’liler derneklerine üye olmalıdır, sıkça yapılan bu çağrı önemlidir ve derneğin daha güçlü olması için bu adım atılmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

Tekstil işçileri: Ne alıyoruz ki tasarruf edelim?

SONRAKİ HABER

Gebze'de Flormar’da direnen bir işçi: ‘Artık yeter’ demeliyiz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...