Gerçekten açlık sınırının altında yaşıyoruz

Ceren KAHYA
Burçin YAĞIZ
Yasir BAŞAK
Murat UYSAL

Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri sürerken işçi ve emekçiler de konuyla ilgili yayımlanan haberleri ve yapılan açıklamaları yakından takip ediyor. Sonucun ne olacağı merak konusu. Avcılar Meydanı’nda görüştüğümüz halk, “Açlık sınırının altında yaşıyoruz, asgari ücretle geçinmek imkansız” dedi.

‘EV KİRALARININ DURUMU ORTADA’

Asgari ücretin en az 3 bin lira olması gerektiğini belirten Okan Yıldırım şunları söylüyor: “Asgari ücret 3 bin lira olmalı. Ama bakılırsa en fazla olacağı 2 bin lira. Ama bu da yeterli değil. Ev kiralarının durumu ortada, her gün çorba ekmek yeseler bile dört kişilik bir ailenin masrafı 2 bin lirayı geçer.”

3 bin liranın bile yetersiz olduğunu ifade eden Selahattin Karahan da “1600-1700 ile geçinmek zor, hele kirası olan ne yapıyor bilemiyorum. Durumlar hiç iyi gitmiyor. Sadece Türkiye’de değil, başka ülkelerde de durum böyle” dedi.

‘BABAM ASGARİ ÜCRETLE BİZİ GEÇİNDİREMEZ’

Öğrenci olduğunu ve ayrıca babasına da yardım etmek zorunda olduğunu belirten Ömer Soysal da “Yoksulluk her ülkede her zaman var, önemli olan yoksulluğu yönetebilmek. Düşünün ki bir baba çalışıyor, hanımı ve iki çocuğu var. Nasıl yetsin ki 2 bin lira? Bugün bana 50 lira elektrik parası geliyor ve o para bu para derken 120 lira oluyor. Ben öğrenciyim babam asgari ücretle bizi geçindiremez. Aynı zamanda babama yardım etmek zorundayım. Babam 50 yaşında, biz üç kardeşiz ve annem çalışmıyor. Bir şekilde bu paranın bir yerden gelmesi gerekiyor” diye konuştu.

Nesrin Yıldırım eve giren paranın belli bir miktarının olmadığını söylüyor. “Belki de bu ay hiç para girmeyecek” diyen Yıldırım şöyle devam ediyor: “Bugün bir yumurtanın kolisini 20 liraya alıyorsunuz ve adına indirim diyorlar. Hayat her geçen gün daha da zorlaşıyor. Hele bir de çocuk okutuyorsanız 2 bin liranın yetmesi imkansız. Bu hayat şartlarında kira, çocuk, elektrik, doğal gaz... Fatura geldiğinde korkuyoruz. Gerçekten açlık sınırının altında yaşayan insanlarız. İlk önce ‘Bu insanları nasıl yaşatabiliriz?’ konusunu ele almaları gerekiyor.”

‘YOKSULLUK SINIRI BELLİ’

Mali müşavir olan Yavuz Erensoy ise “Asgari ücret insanların yaşam standartlarına uygun olması gerekir. Bugüne kadar bunun tartışılıyor olması doğru değil. Yoksulluk rakamları belli, bir insanın yaşaması için gereken para belli ve bunlar belliyken ez azından asgari ücret bu rakama yakın olmalıdır. Biz bu çağda bunu tartışmamalıyız. İşverenin yükü var evet ama işçinin de bir yaşama hakkı var. Bir zahmet ellerini vicdanlarına koysunlar ve hak ettikleri ücretleri versinler. Devlet ve işveren üzerine düşeni yapmalı, çalışan köle değildir” dedi.

‘GÜNLÜK 30-40 LİRAYLA GEÇİNMEYE ÇALIŞIYORUZ’

Simit Satıcısı Sibel Yavan da şöyle konuştu: “Günümüz şartlarında 2 bin liranın altında bir rakamın söz konusu bile olmaması gerekiyor. Çünkü en düşük kira bugün bin liradan başlıyor. Çocuk okutanlar, kira, faturalar gibi her konuda herkes mağdur. Benim eşim engelli ve engelli maaşı da çok düşük. Biz de burada gün içinde Allah ne verdiyse, simit satabildiğimiz kadar günlük 30-40 lira kazançla geçinmeye çalışıyoruz.”

Piyango Bileti Satıcısı Kurtuluş ise dört kişilik bir ailenin 2 bin lira ile geçimini sağlayabileceğini söylüyor. Kurtuluş, “1600 liraya göre 2 bin makul bir rakam fakat Avrupa standartlarına bakılınca bunun 3 bin 500 liradan aşağı olmaması gerekiyor” diyor.