19 Aralık 2018 00:18

Asgari ücretlinin çocuğu için şehir dışında üniversite imkansız!

Üniversiteye hazırlanan Hatice Güney Ankara dışında bir üniversiteye gitmeyi düşünmüyor. Çünkü ailesi asgari ücretle geçiniyor.

Hatice Güney - Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Buse VURDU
Ankara

Hatice Güney, asgari ücretle geçinmeye çalışan beş kişilik bir ailenin en büyük çocuğu. Liseden geçtiğimiz yıl mezun olmuş, bu yıl üniversite sınavına hazırlanıyor. Babası garsonluk yapıyor, annesi ise o ay evin bütçesine göre evlere temizliğe gidiyor. Hatice de yazları düğün salonlarında düğün başı 40-50 liraya nedimelik yaparak okul masrafının ve giyecek ihtiyacının bir kısmını karşılıyor. Dönem başladığında ise günlük harçlığından kısabildiği kadarıyla ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 2019 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için gerçekleştirdiği toplantılar sürerken, Ankara Mamak’ta yaşayan beş kişilik bir ailenin en büyük çocuğu Hatice Güney ile asgari ücretli bir ailenin ve çocuklarının yaşamını konuştuk. 18 yaşında dershane öğrencisi olan Hatice’nin 12 ve 11 yaşlarında iki de kardeşi var.

‘EVİN EKONOMİSİ HEM MADDİ HEM MANEVİ ETKİLİYOR’

Hatice, sohbete yaşam koşullarını anlatarak başlıyor: “Şu an sadece babamın düzenli bir işi var, annem arada temizliğe gidiyor. Annem de babam da çalışırken ucu ucuna da olsa geçinebiliyorduk. Şimdi geçinmek imkansız. Evimiz kira, aylık 500 lira kiraya veriyoruz. Her şeyi kredi kartı ile almak durumunda kalıyoruz, başka türlü yetmiyor. Babamın maaşı olduğu gibi borçlara gidiyor, nakit hiç görmüyoruz o parayı. Annemin temizlikten aldığı parayı günlük ihtiyaçlar için kullanıyoruz. Benim harçlığım, kardeşlerimin ödevleri için gerekenler, günlük diğer ihtiyaçlar hep oradan karşılanıyor. Bazı aylar borçlar çok birikmiş oluyor. Annem o aylarda daha çok işe gitmek durumunda kalıyor, daha çok yoruluyor. İşten yorgun argın gelince haliyle bizden de ona yardım etmemizi bekliyor ev işlerinde. Yardım eden olmadığı zaman tartışmalar yaşıyoruz. Yani evin ekonomik durumu hepimizi hem maddi hem manevi olarak etkiliyor.”

GÜNLÜK 10 LİRA HARÇLIĞIN 7 LİRASI YOLA

Hatice, üniversite sınavına hazırlanmak için gittiği dershanenin ücretinin de kendilerini epey zorladığını anlatıyor: “Paranın yetmemesinin bir nedeni de dershane ücreti. Geçen sene dershaneye gitmemiştim, bu sene sınava hazırlanıyorum. Dershane ücretim 5 bin 700 lira. Aylık 670 lira taksit ödüyoruz dershane için. Son ay daha az ödeyeceğiz. Haftalık 70 lira kadar harçlık alıyorum, o bile yetmiyor şu durumda. Dershaneye gidiş geliş için toplamda 4 araç kullanıyorum, günlük 7 lira yola vermiş oluyorum yani. Geriye 3 liram kalıyor. Onu da belki dolmuşçu öğrenci değil de tam alır diye harcamıyorum. Günlük 10 lira harçlık deyince çok gibi duruyor ama böyle bitiyor işte. Yazın düğünlerde nedimelik yapıp biraz para biriktirmiştim. Dönem başında ihtiyaçlarımı o parayla karşıladım. Yoksa şimdi hiçbir şey alamazdım.”

‘YENİ DERS KİTABI ALMADIM’

Hatice dar bütçesinde kıstığı diğer şeyleri de anlatarak devam ediyor: “Ben de şimdi bir şekilde harcamalarımı kısmaya çalışıyorum. Mesela yemeğimi, suyumu evden götürüyorum. Geçen sene çözmediğim soru bankalarını çözüyorum. Bu sene yeni hiçbir ders kitabı, kaynak almadım. Dershanenin verdiklerinden çalışıyorum. Bazı günlerde de yol parasından kurtarmak için eve dönüşte yürüyorum. Kardeşlerim de yaşları küçük olmasına rağmen anlıyorlar durumu. Onlar da çok bir şey istemiyorlar, istediklerini de daha az istiyorlar. Benim çocukluğumda alınanlar ile onlarınkini kıyaslasak ‘Dağlar kadar fark var’ deriz. Ailenin en küçüğünden en büyüğüne herkes bir şekilde bir şeylerden kısmak zorunda hissediyor.”

‘ANKARA DIŞI DÜŞÜNEMİYORUM...’

Üniversitede ne okumak istediğini sorduğumuzda, biyomedikal mühendisliği cevabını veriyor. Sınırlı sayıda üniversitede olan bir bölüm olduğunu söyleyince Ankara Üniversitesi dışında bir yeri düşünmediğini söylüyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor: “Ankara Üniversitesi, çünkü şehir dışı düşünemiyorum. Aileden uzak kalma kısmı da var tabii ama esasen maddi anlamda düşünemiyorum. Arkamda iki çocuk daha var. ‘Burs çıkmazsa, yurt çıkmazsa ne yaparım?” diye düşünüyorum. Cumhurbaşkanı ‘Bedavacılığa alışmayın, kredi alın’ diyor ama kredi çıkarsa almam mümkün değil. Sonra nasıl ödeyeceğiz? Bunların kaygısı, şehir dışını düşündürtmüyor. Üniversiteye giden arkadaşlarımın masraflarını da görüyorum bir yandan. Kitaplar, çıktılar vs. Burada da olacak ama en azından ailemle kalırım diyorum.”

‘ASGARİ ÜCRET EN AZ 2 BİN 500 LİRA OLMALI’

“Peki tüm bu tabloya baktığımızda asgari ücret ne kadar olmalı sence?” diye sorduğumuzda “2 bin 500 liranın üzerinde olması gerekiyor kesinlikle” cevabını veriyor Hatice. “Kendi ailemden düşününce, kirası, faturaları, mutfak masrafı, ancak 2 bin 500 liranın üzerinde bir şey kurtarır. Bunun diğer insanlar için de çok değişeceğini zannetmiyorum. 2 bin 500 liranın altında, bu pahalılıkta herhangi bir ailenin geçinmesi mümkün değil” diye ekliyor.

ÖNCEKİ HABER

Dink davasının 84. duruşmasında tanıklar dinlendi

SONRAKİ HABER

Şebnem Korur Fincancı’ya destek: Yanındayız!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...