15 Aralık 2018 11:42
Son Güncellenme Tarihi: 15 Aralık 2018 12:29

Erdoğan: Hastane kuyruklarında ölenler yok artık

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Denizli’de düzenlenen toplu açılış töreninde konuştu.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Denizli'de 15 Temmuz Delikliçınar Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde konuştu. Konuşmasında CHP'yi hedef alan Erdoğan, Sarı Yelekliler eylemlerini hatırlatıp Türkiye'de hak arama mücadelesi verenleri tehdit etti. Şehir hastanelerine övgüler dizen Erdoğan, kendi dönemlerinde hastane kuyruğunda ölenler olmadığını ileri sürdü. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Bugüne kadar Türkiye'de gelmiş geçmiş tüm cumhurbaşkanları arasında başbakanlar arasında ülkemizin şehirlerini şahsım kadar çok ziyaret eden, vatandaşlarımızla neredeyse çok sık iç içe olan bir başka kişi bulamazsınız.

Belediyecilik Ak Parti'nin işidir. CHP filan bu işten anlamaz. Ben İstanbul'u kimden aldım? CHP'den aldım. İstanbul'da belediyeyi aldığımız İstanbul susuzdu, çöp dağları vardı. Hava kirliliği tavan yapmıştı. O susuzluğun olduğu İstanbul'a dağları delerek su getirdik. Ve 2040'a kadar İstanbul'un su sorununu çözdük. Bir taraftan Istranca dağlarından bir taraftan Sakarya'dan su getirdik. Boğaz'ın altından da karşılıklı deplase ettik. İstanbul'da artık su sorunu yok.

'CHP DEMEK ÇÖP DEMEK'

Şimdi inşallah İzmir'i de alacağız. Ona hazırlanıyoruz. Onun için hep birlikte gayret göstereceğiz. İstanbul'a çöp dağları yükselmişti. Ümraniye'de vahşi depolama patladı, 39 vatandaşımız öldü. CHP'li belediyeydi. Herkes bunu unuttu. Bay Kemal senin haberin var mı bundan? Sen önce bunun hesabını ver. Gazeteler maske dağıtıyordu. 50 bin haneye doğalgaz gelmişti. Belediye başkanlığım süresince 1 milyon 250 bin eve doğalgaz bağlattım. Şimdi şunu söylüyorum, CHP demek çöp demektir, CHP demek susuzluk demektir, CHP demek yolsuzluk demektir, CHP demek yasaklar demektir. İşte biz bunları kaldırdık.

Şimdi önümüzde 3.5 ay var. 3.5 ay sonra inşallah sandıkları patlatıyor muyuz? Şu anda muhteşem millet kırahathaneleri açıyoruz. İçinde çay ve kek, ücretsiz olarak gençlere dağıtılıyor. Bu CHP ne dedi, kumarhane açıyorlar dedi. Bu kırahathanelerde gençlerimiz gelecek derslerini çalışacak. Ama çayını da kahvesini de simidini de kekini de orada bulacak.

Bay Kemal bak terörle mücadelede neler yapıyoruz. Gördün mü, duydun mu? Bak Sincar'a girdik mi, girdik. O kol kola gezdiğin terör örgütü mensupları var ya, onların açtıkları çukurları kendilerine mezar edeceğiz. Sen kimlerin yanında yer alacağını öğrenemedin. Sen onlarla beraber devam et.

'BİR TANESİ İÇERİDE YATIYOR...'

Çıkmışlar parlamentoda bize akıl veriyorlar. Bir tanesi içeride yatıyor. Diyorlar ki 'çıkması lazım.' Adaletin bedeli neyse onu ödeyecek. Ve bölücü terör örgütünün başıyla ilgili yaptıkları ortada. Hale bak hala durdukları yok.

Yalancı bir sürü zırvayı peş peşe sıraladı. Aslında ben bu zatı muhatap almayacağım ama halkımız bu zatın yalanlarını bilsin istiyorum. Diyor ki hastanelerde hizmet yok. Bay Kemal senin dönemindeki hastaneler artık yok, onlar mazi oldu. Öyle senin dönemindeki gibi kuyruklarda ölenler yok, onlar senin genel müdürlüğündeydi. İlacını alamıyordu benim vatandaşım.

'YARGININ GÜVENİRLİĞİNİ SORGULAMAK TERÖRÜN DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAKTIR'

Bu zat Türkiye’de yargıya olan güvenin düştüğünü söylüyor. Bunu neye göre ifade ettiği meçhul. Avrupa komisyonu ve uluslararası kuruluşlar başta olmak üzere ülkemizde yargıya olan güvenin oldukça yüksek seviyede olduğu görülüyor. Geçmişte vesayet güçleri ve FETÖ tarafından yıpratılan adalet sistemi her şeye rağmen milletin gönlündeki yeri koruyor. Çıkıp yargının güvenilirliğini sorgulamak terör örgütlerinin değirmenine su taşımaktır.

FETÖ’ye terör örgütü diyemeyenler bölücü örgütle seçime gidenler elbette Meclis kararına darbe diyecek. Kılıçdaroğlu sen korkaksın, vatansever değilsin. Demokrasi ve milli iradenin üstünlüğü CHP’nin fıtratına terstir. Onlar darbecilerle beraber. Şimdi bak 31 Mart’a da yine terör örgütü ile kol kola gidiyorlar. MHP ile azami müştereklerimiz var. O yüzden cumhur ittifakını oluşturduk. İnşallah 31 Mart’ta Cumhur ittifakının zaferini hep birlikte yaşayacağız.

Şimdi bu zat çıkıyor, Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda akla hayale sığmayan iftiralarda bulunuyor. Azıcık aklı, mantığı, izanı, vicdanı olan bir insan bu sözleri etmeye utanır. Olayın en başından sonuna kadar nasıl gerçekleştiğini anlattık. Grup toplantısında tüm dünyaya üç dilde yayın yaptık. Ama kulağı var duymuyor, gözü var görmüyor. Çünkü kalbi mühürlenmiş. Yargı, emniyet ve istihbarat birimlerimiz cinayetle ilgili bilgi ve belgeleri, çok büyük emek sarf ederek ortaya çıkarttı. Amerika'dan, Suudi Arabistan'dan, Fransa'dan, Almanya'dan, Kanada'dan geldiler dinlettik. Dün İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı Anayasa Mahkemesi Başkanları zirvesinde bunu etraflıca anlattım. Arkasından Kudüs Zirvesi'nde de anlattım. Sonunda ne oldu? Amerika Senatosu kararını verdi; Bunun arkasında filanca var. Katillerin ülkemizi terk ettikleri saatlerde, daha olayın ne olduğu bile bilinmiyordu. Bu olayı sıkı bir şekilde takip etmeseydik, cinayetin ortaya çıkması da mümkün olmayacaktı. Dünyanın tamamının gördüğü bir hususu Bay Kemal görmüyorsa, bu da kendi sorunudur. Bu zata milletimiz hak ettiği cevabı sandıkta, 31 Mart'ta verecektir. CHP'nin başındaki zat, diğer pek çok mesele gibi burada da aynı şeyi yapıyor. Terör örgütleriyle birlikte oluyor. Bütün bunlar karşısında biz terör örgütleriyle mücadelemizi Gabar'da Cudi'de aralıksız devam ettiriyoruz.

'BİLMEM KAÇ GAZETECİNİN İÇERİDE OLDUĞU YALAN'

Kılıçdaroğlu'nun bir diğer hezeyanı bilmem kaç gazetecinin içeride olduğu yalanıdır. Bunlar gazeteciliği bırakıp terör örgütüyle beraber olanlar. Binlerce dosyayı mesleklerine göre ayırmak bizim aklımıza gelmiyor. Bir kısmının terör örgütleriyle ilişkileri, bir kısmının da adi suçlar nedeniyle cezaevinde olduğunu görüyoruz. İşsizlik diyor, bir başka yalan bu. Türkiye'de iş gücü arzının sadece son 10 yıla baktığımızda 23 milyondan 33 milyona çıktığını görüyoruz. Bu başarıyı 2008 küresel finans krizine ve son 5 yılda yaşadığımız onca badireye rağmen ortaya koyduk.

‘BURASI PARİS Mİ? HERKES BEDELİNİ ÖDER’

Nerede ülkemizin aleyhine bir iş varsa, CHP orada. Bir saldırı varsa CHP orada. Nerede Türkiye'yi karalamaya yönelik bir kampanya varsa CHP orada. Fransa'da Sarı Yelekliler var, CHP orada. Gezi olaylarında Bay Kemal nerede, o da orada. Şimdi yine bunların hazırlığı içindeler. Boşuna bekliyorsunuz. Bu yollara tevessül ettiğiniz zaman bunun bedelini sizlere çok ağır ödetiriz. Çıkmışlar sokağa davet ediyorlar. Bir tanesi televizyondan edep fukarası bir tanesi sokağa davet ediyor. Ahlaksıza bak. Bunlara yargı gereken cevabı verecektir. Burası Paris mi? Gezi'de herkes dersini aldı. 15 Temmuz'da herkes dersini aldı. Bu ülkede bu tür olaylara girişenler bedelini ağır öderler. 2023 hedeflerimize de bunlara rağmen ulaşacağız. Biz iktidara geldiğimizde 66 lira alan emekli vardı. Son düzenlemeyle bin liranın altında alan emekli bırakmadık. 66 lira nere, bin lira nere?" (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Eski ‘deniz canavarı’ aslında devasa bir yunusmuş

SONRAKİ HABER

15 Temmuz sonrası Yunanistan'a iltica başvurusunda rekor artış

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...