10 Aralık 2018 10:56

Altınoluk'ta ekoloji mücadelesi tartışıldı

Balıkesir Altınoluk'ta, ‘Ekoloji mücadelesinin siyaset ve diğer toplumsal mücadelelerle ilişkisi’ konulu panel gerçekleştirildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emek Partisi Balıkesir İl örgütü tarafından Altınoluk'ta gerçekleştirilen “Ekoloji mücadelesinin önemi ve diğer toplumsal mücadelelerle ilişkisi” konulu panelde konuşan Prof. Dr. Aykut Çoban, birleşik bir mücadelenin zorunluluğuna vurgu yaparken, “birleşik mücadelenin tutkalı sermaye - devlet ortaklığına karşı siyasallaşmadır” dedi.

 

EKOLOJİ MÜCADELESİ VE EMEK

Altınoluk Alevi Kültür Derneği'nde gerçekleştirilen toplantıda ilk olarak konuşan Evrensel Gazetesi İzmir Temsilcisi ve EGEÇEP YK üyesi Özer Akdemir, "Ekoloji mücadelesi ve emek" başlıklı sunumunda, yerellerde süren ekoloji mücadelelerinin artık birer yaşam mücadelesi haline geldiğini ifade etti. Ülkenin birçok yerinden verdiği örneklerle yerel ekoloji mücadelelerin sermaye ve devlet karşısındaki konumlarına dikkat çeken Akdemir, "kömürlü termik, JES, RES, madencilik, HES gibi doğayı sömürüp sermayeye rant aktarımını amaçlayan faaliyetler yurttaşların hem yaşam alanlarını kirletiyor hem de geçimlik üretimlerini ellerinden alıyor" dedi. "Kapitalizm de emek, doğa, kadın her “şey” metalaşmıştır" diyen Akdemir, "Bizler bir yandan sömürülen emeğimiz için mücadele ederken diğer taraftan sermayenin rant uğruna talan ettiği yaşam alanlarımız için de mücadele vermek zorundayız. Zorundayız çünkü doğamıza, yaşam alanlarımıza, yeşilimize sahip çıkmazsak üzerinde yeni bir yaşamı, toplumsal adaleti, kardeşliği örgütleyeceğimiz bir dünya da bulamayacağız" dedi. Akdemir, ekoloji mücadelelerinin birleşmesi sürecini ve Ekoloji Birliği'ni aktararak, diğer toplumsal mücadelelerle birlikte ortak mücadele edilmesinin önemine dikkat çekti. 

DOĞAYA DAİR HER TALEP SİYASALDIR

Panelin ikinci konuşmacısı olan Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi iken Barış imzacıları arasında olduğu için KHK ile ihraç edilen Prof. Dr. Aykut Çoban, sermaye için doğanın servete dönüştürülecek bir varlık olduğunu, işçi, çiftçi gibi emeğiyle geçinenlerin ise doğayı kullanım değeri üreteceği bir varlık olarak gördüğünü söyledi. "Doğayla ilgili her talep siyasal bir taleptir" diyen Çoban, onu koruma mücadelesinin de bu nedenle siyasal olduğunu söyledi. Soruna çok farklı yaklaşımlar olduğunu, kimilerinin meseleyi nüfus fazlalığı, teknolojinin gelişimi, insanın yaşam tarzı vs açılardan yaklaştığını belirten Çoban, "Bütün bunları bağlayacağımız yer toplumsal ilişkiler düzlemidir. Herhangi bir ekolojik soruna karşı verilen mücadelede tek tek sorunların çözümünün değil bu sorunların ana kaynağı olan Kapitalist sistemin görülmesi gerekmekte" dedi. 

EKOLOJİ MÜCADELESİ VE SİYASET

"Doğanın kendisi artık sermaye birikiminin kalbine dönüştü" diye konuşan Çoban, "kapitalizm talana açılmadık yerlerde doğru büyüyor. Zaten temel ilkesi ya büyürsün ya yok olursun. Büyümeye kar etmeye endeksli daha çok üretme ve tüketmeye endeksli bir sistemden bahsediyoruz" dedi. Ekoloji mücadelesinin siyasal bağları kurulabilirse mücadeleyi büyütme şansının olabileceğini ifade eden, Çoban, şu örneği verdi; "Tek başına diyelim ki bir madenle uğraştığımız sürece ya mücadele yenilgiyle ya da başarıyla sonuçlanır. Mücadele de bir araya gelen özneler her iki durumda da mücadelenin dışına atıyorlar. Oysa sorunun daha geniş ölçekte, kapitalizmle, sermayeyle ilişkilendirirsek, bu mücadele başarı olsa da yenilse de bu mücadeleyi başka alana taşıyabiliriz" dedi.
BİRLEŞİK MÜCADELENİN TUTKALI

Ekoloji Birliğinin kuruluşunun ardından başka mücadelelerle de ilişki kurmayı gereken bir hatta girmesinin gerekebileceğini kaydeden Çoban, "Başka toplumsal hareketlerle de bağlarının kurulması gerek. Sendikalarla, işçi mücadelesi, kadın hareketi, hayvan hakları hareketi ile bağalarımızı nasıl kurabilir?. Herkes kendi sorununu dünyanın en önemli sorunu görürse bu mücadeleleri birleştirmek nasıl olabilir. Bütün bu mücadelelerin ortaklaştırılması lazım. Onu ortaklaştıracaksa toplumsal ilişkiler arasında bağ kurup siyasallaşması. Devletle ilişkilere dair bir tartışmaya girmesi ve tartışmayı diğer hareketlerle birlikte örmesi. Birleşik mücadelenin tutkalı sermaye-devlet ortaklığına karşı siyasallaşmadır " dedi.

SENDİKA, SİYASET, EKOLOJİ

Bir araştırmada bir sendikada örgütlü metal işçilerinden %67'sinin sendikanın siyasetle ilgilenmemesi gerektiğine dair görüş bildirdiğini aktaran Çoban, "Sendika sadece işçi sağlığı vs sorunlarla ilgilendiği zaman örneğin madenin çevreye verdiği zarardan kaçamıyor. İşçi mahallesinde, evinde o zarardan payına düşeni alıyor. Sorunu daha büyük ölçekte görmedikçe zarardan kaçamıyorsunuz. Ekoloji hareketi de meseleyi sadece o madenin kapatılması olarak görürse sendikayla nasıl bir araya gelecek? Bunun için daha geniş perspektife ve bir işbirliğine ihtiyaç var. Bunun yapabilmek için de sorunlara siyasal bakmak,kapitalizme bağı kurup başka hareketlerle ortak kesenini kurmak zorundayız" diye konuştu. 

Panele Edremit, Ayvalık. Burhaniye, Balıkesir, Balya gibi yakın yerlerden çok sayıda yurttaş katılırken, panel soru yanıt kısmının ardından sona erdi. (Balıkesir/EVRENSEL)

 

ÖNCEKİ HABER

Basın üzerindeki baskıların sonucu insanlar sosyal medyaya yöneliyor

SONRAKİ HABER

İnsan haklarına en büyük küresel tehdit: İklim değişikliği

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...