08 Aralık 2018 13:30

Kısıtlılık kararını haklı bulan AYM’ye avukatlardan yanıt

10 Ekim Avukat Komisyonu: Kısıtlılık kararı süresince bir saldırı bir de katliam planlandı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kısıtlılık kararına ilişkin 3 yıl sonra verilen olumsuz cevabı, hukuk garabeti olarak tanımladı. Kısıtlılık kararının 8 ay boyunca dosyayı incelemeye engel olduğunu belirten Avukat Komisyonu, soruşturmanın “Kapalı kapılar arkasında yapılmasına neden olmuştur” ifadesini kullandı. Komisyon, kısıtlılık kararı süresince Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ne saldırı ve yine Gaziantep'te kına gecesi katliamı planlandığına dikkat çekti.

10 Ekim Ankara Katliamı'nın ertesi günü katliam dosyasına verilen kısıtlılık kararının dosyanın incelenmesini engellemediği ve yaşam hakkını ihlal etmediğine ilişkin AYM'nin kararına avukatlar yanıt verdi. 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu tarafından yapılan yazılı açıklama ile kararın “Hukuk garabeti” olduğu belirtilerek, “103 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce insanın yaralandığı katliamın hemen arkasından verilmiş olan kısıtlılık kararı, 8 ay boyunca dosyayı incelememize engel olmuş ve dolayısıyla soruşturmanın kapalı kapılar arkasında yapılmasına neden olmuştur” açıklaması yapıldı.

KOVUŞTURMANIN BAŞLAMASIYLA BİR KISIM DELİLERİN HİÇ TOPLANMADIĞI GÖRÜLDÜ

Soruşturmanın 2016 yılı Haziran ayına kadar devam ettiğini belirten Avukat Komisyonu, “Soruşturma boyunca savcılık makamı delilleri toplamadığı gibi bir kısım delillerin yok olmasına neden olmuştur. Kovuşturmanın başlaması ile anlaşılmıştır ki, Savcılık delillerin bir kısmını hiç incelememiş, kimliği tespit edilebilecek kişileri tespit etmemiş, katliamla direkt bağı olabilecek kişileri görmezden gelmiş ve nihayetinde yargılama sonucunda baştan aşağı hatalı bir hale dönüşen bir iddianame yazmıştır. Tam da bu nedenle, yargılamanın devam ettiği süre boyunca biz dosya avukatları tarafından delillerin toplanması durumu söz konusu olmuştur” dedi.

8 AY BOYUNCA TOPLANMAYAN DELİLLERE BİR DAHA ULAŞILAMADI

Aradan geçen 8 aylık süreçte toplanmayan delillerin bir kısmına bir daha erişimin mümkün olmadığını ifade eden Komisyon, buna ilişkin örnekleri şu şekilde sıraladı; “Katliam planlayıcılarının Gaziantep’te buluştukları yerler, hücre evleri ve mühimmat gizledikleri depoların civarlarındaki MOBESE ve kamera kayıtlarının silindiği cevabı alınmıştır. Dosyada 'kimliğinin tespit edilemediği' gerekçesiyle X ve Y olarak tanımlanan kişilere ilişkin Savcılıkça hiçbir çalışma yapılmadığı görülmüş, yine tarafımızca bu kişilerin tespiti için iş ve işlemler yapılmak durumunda kalınmış, ancak henüz bir sonuç alınamamıştır. Soruşturma sırasında sanıkların kullandığı telefonlar üzerinden yapılan HTS analizlerinin olayı aydınlatmaya dönük olmadığı görülmüş, ayrıntılı bir inceleme kovuşturma aşamasında yine taleplerimizle katliamdan iki yıl geçtikten sonra yapılmaya çalışılmıştır.”

KISITLILIK KARARINDA BİR SALDIRI BİR KATLİAM DAHA GERÇEKLEŞTİ

Bu süreçte firari sanıkların yakalanması konusunda hiçbir çalışma yürütülmediğini belirten Komisyon, bunun sonucunda soruşturma devam ederken “Dosyanın en önemli sanıklarından biri Yunus Durmaz’ın talimatıyla 1 Mayıs 2016 günü Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne saldırı gerçekleşebilmiştir. Öte yandan aynı dönemde yakalanmamış başka bir sanık olan Mehmet Kadir Cebael de 2016 yılı Ağustos ayında Gaziantep’te kına gecesine yapılan katliamı planlamıştır. Nihayetinde, dosyanın erişebilir olduğu andan itibaren fark edilmiştir ki; katliamın aydınlanması için gerçek bir soruşturma yapılmamış bilakis dosyanın karanlıkta kalmasına çabalanmıştır. Tüm bu tablo nedeniyle tarafımızdan soruşturma savcıları hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu belirtmek isteriz” ifadelerini kullandı.

KARAR ADALET MEKANİZMASI AÇISINDAN VAHİMDİR

AYM'ye yapılan başvurunun kısıtlılık kararına ilişkin yapılan soruşturmaya yönelik olmasına karşın “Dava açıldıktan sonra kısıtlılık kararının kalkması nedeniyle herhangi bir sorunun yaşanmadığını” gerekçe gösterdiğini belirten Komisyon, kısıtlılık kararı ve sonuçlarının adil yargılanma dahil pek çok Anayasal hakkın ihlal edildiği mahkemece dikkate alınmadığını dile getirdi. Komisyon, mahkeme kararının başvuru yapılan süreci değerlendirmediği ve soruşturma sürecinin eksik incelenmesiyle oluşan hukuksuzluğu görmezden geldiğini ifade etti. Bu nedenle kovuşturma aşamasının da delil toplamayla geçtiğini belirten Komisyon, “Bütün hukuka aykırılıkların meşru hale gelmesine yol açabilecek bu karar, ülkemiz adalet mekanizmasının geldiği nokta açısından da vahimdir” dedi.

'MÜCADELEMİZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEK'

AYM'nin bu kararını sorumluların yargılanmasının önündeki dirençlerle birlikte değerlendirdiklerini belirten Komisyon, “Ülkenin en büyük katliamında verilmiş olan kısıtlılık kararındaki hukuka aykırılığın tespit edilmemiş olması, adalet arayışçılarının tamamı için endişe vericidir. Adalet mücadelemizin sonuna kadar devam edeceğini bu vesile ile bir kez daha kamuoyuna duyurmayı da borç biliriz” ifadelerini kullandı. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

IPI: Türkiye’nin basın özgürlüğü vaatleri sahaya yansımıyor

SONRAKİ HABER

Murat Aksoy ve Atilla Taş için yapılan başvurulara yanıt yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...