Cumartesi Annelerinin 715. haftası: Kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz

Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 715. haftasında 25 yıl önce kaybedilen ve failleri cezasız bırakılan Hüseyin Taşkaya için adalet istedi. Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya, “Galatasaray kayıp çocuklarının hikayesinin başladığı yerdir. 9 yaşından beri oraya babam için karanfil bırakıyorum. Bunu engellemek insan hak ve hürriyetini engellemektir” dedi.

Kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması için adalet talebiyle 23 yıldır mücadele veren Cumartesi Annelerinin Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdiği buluşma, 15 haftadır polis zoruyla engelleniyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla Beyoğlu Kaymakamı tarafından 700. haftasında yasaklanan Cumartesi Anneleri eylemi bu hafta da İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde yapıldı. Kayıp yakınlarının yanı sıra CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve insan hakları savunucularının katılımıyla gerçekleşen 715. hafta buluşmasında 25 yıl önce kaybedilen Hüseyin Taşkaya için adalet istendi.

‘ENGELLEMELER DEMOKRATİK DEĞERLERE SALDIRIDIR’

715. hafta basın açıklamasını okuyan Sürgün Taşkaya, “Türkiye’de demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir yargı sistemi olmadığı için gözaltında kaybedilenlerin akıbeti açığa çıkartılamıyor ve ceza adaleti sağlanamıyor” dedi. Galatasaray buluşmalarının 15 haftadır polis zoruyla engellendiğini söyleyen Taşkaya, engellemelerin Anayasa’ya, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu ifade etti: “Bu engellemeler temel hak ve özgürlüklerimizin özüne ve demokratik değerlere yapılmış bir saldırıdır.”

OĞLUNU ARAYAN ANNE, DİĞER ÇOCUKLARININ KAYBEDİLMESİYLE TEHDİT EDİLDİ

Taşkaya, 6 Aralık 1993’te kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sorarak faillerinin yargılanmasını talep etti: “Bucak Aşireti’nin hakimiyetinde olan Urfa Siverek’te müteahhitlik yapan 42 yaşındaki 4 çocuk babası Hüseyin Taşkaya, adının ölüm listesinde olduğunu öğrenince ailesi ile birlikte İstanbul’a taşındı. Taşkaya, kalan işlerini tamamlamak için bir süreliğine Siverek’e döndü ve amcası Mehmet Taşkaya’nın evinde kalmaya başladı. 6 Aralık 1993’te askerler, polisler ve Bucak aşiretine mensup korucular otuz araçlık konvoyla, Mehmet Taşkaya’nın Siverek’teki evine baskın yaptı. Üsteğmen Ahmet Şentürk’ün yönettiği baskında Hüseyin Taşkaya gözaltına alındı. Hüseyin Taşkaya’yı  sormak için  emniyete, savcılığa, valiliğe giden ailesine ‘Sedat Bucak’a sorun’ denildi. DYP milletvekili, aşiret reisi ve korucu başı Sedat Bucak da, ‘Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor’ dedi. Oğlundan haber alma umuduyla  Siverek Emniyetine giden Fatime Taşkaya’ya ‘Bir daha bize gelmeyin. Diğer oğullarınla birlikte burayı terk edin, yoksa onlar da kaybolur’ denildi. Ailenin tüm başvuruları sonuçsuz kaldı. Hüseyin Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı. Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini açığa çıkartacak, sorumlu olanların belirlenmesini ve cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte bir soruşturma başlatılması için savcıları göreve çağırıyoruz.”

‘GALATASARAY YAKINLARIMIZIN MEZARINI TEMSİL EDİYOR’

Hüseyin Taşkaya’nın eşi Sultan Taşkaya, 25 senedir kayıplarını aradıklarını belirterek, mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya ise şöyle konuştu: “Babam, ben 7 yaşındayken kaybedildi. Şimdi 32 yaşındayım. 25 yıldır babaannem ve annemden aldığım görevle babamın akıbetini sormaya devam ediyorum. Kayıp yakınları olarak ağır hak ihlaline uğramaktayız. Kayıplarımızın akıbetini öğrenemediğimiz gibi onları aradığımız için engelleniyoruz. Galatasaray, yakınlarımızın mezarını sembolize ediyor. Galatasaray, kayıp çocuklarının hikayesinin başladığı yerdir. 9 yaşından beri oraya babam için karanfil bırakıyorum. Bunu engellemek insan hak ve hürriyetini engellemektir. Galatasaray’dan da kayıplarımızdan da vazgeçmeyeceğiz.” (İstanbul/EVRENSEL)

Cumartesi Anneleri’nin 701. haftası: Kayıp yakınlarına engelleme

Cumartesi Anneleri 23 yıldır adalet arıyor!