06 Aralık 2018 23:12

-Analog neydi?, -Analog emekti

'Analog Neydi? Analog Emekti' sergisinde farklı meslek gruplarından 44 fotoğraf sanatçısının eserleri yer alıyor.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Edanur TANIŞ
İstanbul

Hakan Pelit, Yankı Doğa Çınardal ve Didem Utaş’ın bir araya gelip analog fotoğrafları, film ve makine bilgileriyle birlikte paylaştıkları “35mm Turkey” Instagram hesabı, fotoğraf severlerin buluşma noktası haline geldi. Kısa sürede binlerce kişiye ulaşan bu sayfa, Türkiye’de en çok takip edilen analog fotoğraf sayfalarından biri oldu. Yerli, yabancı ve amatör fotoğrafçıların fotoğraflarının paylaşıldığı bu sosyal medya hesabı, geçtiğimiz günlerde sayfa yöneticilerinin küratörlüğünü yaptığı “Analog Neydi? Analog Emekti” sergisiyle Moda’daki Cherrybean Coffee’s”de sanatseverlerle buluştu.

Biz de, insanın her halinin somutlaştığı, samimi sıcak fotoğrafların bulunduğu büyük emek ve çaba ile açılmış sergi ve analog fotoğrafçılık üzerine küratörlerle söyleştik. “İnsana Dair Her Şey” temasıyla düzenlenen serginin küratörler, kendilerini harekete geçiren gücün sevgi, emek ve merak olduğunu söyledi. 


Fotoğraf çekmeye başlama hikayelerinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Neden analog fotoğraf?

Hakan Pelit: 6 sene önce ilk fotoğraf makinemi aldım. Sadece bir hevesti ve dijital alamadığım için analoğa başladım. Dijital makinelerde sonradan film masrafı olmamasına rağmen analog fotoğraf makinelerine göre fiyatları daha yüksek. Bir kareyi yüzlerce kere çekip ışığın en iyi geldiği fotoğrafı seçip paylaşmak, arşive koymak; bu işin doğasına, ruhuna aykırı gibi görünüyor. Fotoğrafı bir kere çekip o anı saklamak bana daha özel geliyor.

Didem Utaş: Analogla tanışmam; iki sene önce evdeki Kodak KB10 fotoğraf makinesinin gözüme çarpıp neden ben de fotoğraf çekmiyorum sorusunu kendime sormamla gerçekleşti. Daha sonra dedemin fotoğraf makinesini kullanmaya başladım.

Yankı Doğa Çınardal: Fotoğraf çekmeye 8 yıl önce babamın desteğiyle aldığım dijital fotoğraf makinesiyle başladım. Dijital fotoğrafçılığa, geçen sene babam vefat ettikten sonra makinem onu hatırlattığı için devam etmek istemedim. Analog fotoğrafçılık emek isteyen bir iş. Fotoğrafları yıkatmak ve yıkatırken tanıştığım insanlar, bunlar benim için çok kıymetli. 

Şu anda Türkiye’nin en fazla takipçiye sahip analog fotoğraf sayfasısınız. Ufak bir Instagram hesabıyla başlayıp “Analog Neydi? Analog Emekti.” sergisiyle yola devam edecek kadar ilgi göreceğinizi tahmin ediyor muydunuz? Analog fotoğrafları bir araya getirip böyle bir sayfa kurma fikri nasıl gelişti?

Hakan Pelit:
İlgi görmeyi beklemiyorduk. Bu sayfayı yeni bir hobi edinmek amacıyla açtım. İnsanların fotoğraflarını belli bir platformda paylaşarak hem onları hem de kendimi mutlu edebileceğimi düşündüm. Kendi başıma sayfayı bir sene yönettikten sonra bu işi beraber yapabileceğim arkadaşlarımla yürütmeye karar verdim. Sonrasında aklımıza sergi açma fikri geldi. Ancak biraz farklı olmasını istedik. Sergiyi ilk önce bir kahvehanede düzenlemeyi düşündük ancak istediğimiz genişlikte ve rahat ortama sahip bir kahvehane bulamadık daha sonra Moda’da, “Cherrybean Coffee’s”de ilk sergimizi yapmaya karar verdik.

Instagram hesabınızda sergiye kamera çözünürlüğü yüksek telefonlarla çekilen fotoğraflarla katılmak istediğini belirten takipçileriniz oldu. Ancak siz “sadece analog fotoğraf” kararınızı korudunuz. Bunun nedenlerinden bahseder misiniz? Sizce cep telefonlarıyla da iyi fotoğraf çekilemez mi?

Hakan Pelit:
Evet çekilebilir. Sosyal medyada mobil fotoğrafçılık sayfaları ve grupları var. Fakat biz sadece analogla ilgilenen insanlarız. Konseptimiz, hitap edip dokunduğumuz insanlar da analog çevresinden. Bu sebeple sergi için kesin kıstasımız dijital makineyle çekilmiş olmaması.

Yankı Doğa Çınardal: Bir de şöyle bir şey var; evde eski sandıklar açıldığında eski fotoğraflar ortaya çıkıyor. Eskinin hep bir güzelliği var, bizim bunu yapmaktaki amacımız nostaljiyi korumak.

Sergilenecek fotoğrafları seçerken nelere dikkat ettiniz? Başvuru yoğunluğu nasıldı?

Didem Utaş:
Temamız “İnsana Dair Her Şey”di. Çok fazla fotoğraf yollandı, hepsinin bir hikayesi var her biri bir anı temsil ediyor. Bizim için en hassas noktalardan biri fotoğraflarda oynamaların olmamasıydı. İnsanlar yeni bir makine ve film alırken beğendikleri fotoğraflardan yola çıkarak seçebiliyorlar.

Hakan Pelit: Sergide 44 fotoğraf var. Buraya seçilen fotoğraflar; en güzelleri ve en değerlileri oldukları için bugün burada değiller. Bu fotoğraflar bizim içimize daha çok sindiği için sergide yer alıyorlar. Basit bir seçici mekanizmamız vardı anlayacağınız. Farklı tekniklerden fotoğraflar da seçmeye çalıştık. Double Exposure (çift bozlama) tekniğiyle çekilmiş iki fotoğraf ve Nil İpek’in çektiği yanık bir fotoğraf var. 

Yeni sergi ya da etkinlik planlarınız var mı?

Hakan Pelit:
Yeni planlarımız var ancak yakın zamanda değil. Sergimiz 18 Ocak'ta bitecek. Bu sergi insanların ağzında bir tat bıraksın ve hep beraber bunu özleyelim istiyoruz.

‘SEVMEK VE MERAK DUYGUSU ÇOK ÖNEMLİ’

Analog fotoğraf çekmeye yeni başlamış/ başlayacak fotoğrafseverlere tavsiyeleriniz neler?

Yankı Doğa Çınardal:
En önemli harekete geçirici güç; sevgi, emek ve merak bence. Bir işi iyi yapabilmek için o işi sevmek ve merak duygusu çok önemli. Farklı insanlar ve hikayeler tanımaya hazırlıklı olsunlar.

Didem Utaş: Biraz deneme yanılma yöntemiyle ilerlemelerinde fayda var diye düşünüyorum. Pratik yaptıkça nerede hata yaptıklarını fark edip düzeltebilirler.

Hakan Pelit: Başlangıçta teknik okumalar yapabilirler. Çekim esnasında ışık koşullarını ve makine ayarlarını not tutmakta faydalı olur. Zorda kaldıkları her konuda bizimle,”35mm Turkey” sayfasından iletişime geçebilirler. Biz onlara elimizden geldiğince ve memnuniyetle yardımcı olmaya çalışırız.

ÖNCEKİ HABER

Kulp'ta 6 çocuğun öldüğü Kuran kursu yangınında yeni bilirkişi raporu

SONRAKİ HABER

Sağlıkta yeni düzenleme Anayasa Mahkemesine gidiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa