02 Aralık 2018 16:57

Cam işçileri: Bizimle değil Şişecam patronuyla pazarlık yapın

Trakya Şişecam işçileri toplu sözleşme sürecine dair görüşlerini Evrensel'e yazdı.

Fotoğraf: Vedat Yalvaç/EVRENSEL

Paylaş

Trakya Şişecam işçileri

Merhaba Evrensel okurları ve işçi arkadaşlar…

Diğer cam fabrikalarından işçi arkadaşların Evrensel gazetesine yazdıklarını yakından takip ediyor ve biz de TİS dönemine ve neler yapmamız gerektiğine dair fikirlerimizi buradan paylaşmak istiyoruz.

Şişecam yönetimi (Cam İşverenleri Sendikası) ile örgütlü olduğumuz Kristal-İş Sendikası arasından ocak ayı itibari ile başlayacak olan 26. Dönem TİS görüşmeleri öncesi, sendikacılarımızın yapmış olduğu üye toplantılarına değinmek istiyoruz…

Mersin, Eskişehir, Balıkesir, Bursa ve Lüleburgaz’da olmak üzere beş şubede yapılan ‘taban taslak toplantıları’nda en çok dikkat çeken durum, cam işçisi arkadaşların artık taleplerini, her yerde, daha kalabalık, daha kararlı ve daha yüksek sesle dillendirmeleri olmuştur.

Bununla beraber cam işçisi arkadaşların bütün toplantılarda dillendirdiği talepler de göstermektedir ki, daha fazla hak kaybına ve düşük zam oranlarına tahammül kalmamıştır.

Sendika genel merkezimizin taban toplantılarının tarihlerini açıkladığı günden itibaren işçi arkadaşlar, kendi aramızda hazırlıklar yapıp toplantılarda öncelikli taleplerimiz neler olmalıdır, diye tartışmalar yürüttük.

Bütün şubelerdeki işçi arkadaşların yaptığı bu hazırlıklar şunu çok açık göstermektedir ki; bizler cam işçileri olarak artık sadece elimizdeki hakları korumak değil, yeni haklar ve insanca yaşanacak bir ücret talebi konusunda birlik sağlamış durumdayız. Bizler hazırlıklarımızı yapıp bu dönem, yaşam şartlarımızı daha iyi bir hale getirecek bir taslak oluşturmalıyız.

Ancak, ‘bu zamana kadarki kayıplarımızı telafi edip üzerine de yeni haklar ekleyelim’ kararlılığı ile katıldığımız toplantılarda, anladık ki tek hazırlık yapan biz değilmişiz.

Genel başkanımız Bilal Çetintaş, genel merkez yöneticileri ve sendika uzmanı da bazı hazırlıklar yapmışlar.

Son yıllarda elektrik, su, doğalgaz ve gıda gibi temel tüketim maddelerine yapılan zamları Trakya toplantısında bir arkadaşımız çok iyi bir şekilde kalem kalem ortaya koydu ve gelen zam oranlarının %50 ila % 90 arasında olduğunu, katılan tüm işçi arkadaşlara açıkladı.

Bizler bunca fiyat artışının altında ezilirken almamız gereken zam oranının saat ücretlerimize 8 lira olarak yansıtılmasını, bizim de onayımız ile hepimizin adına taslağa yazılmasını istedi.

Aynı talep özellikle Eskişehir, Bursa gibi şubelerde de istendi, fakat başta genel başkanımız olmak üzere, genel merkez yöneticilerimiz ve şube başkanlarımız, bunun kesinlikle mümkün olmadığını söylediler.

Buradan da anlaşılacağı üzere, özellikle ücret artışında bizim talebimize karşı sendikacıların yaptığı hazırlık, istediğimiz zam oranlarını kabul etmemek ve kendi belirledikleri 6,5 lira gibi bir zam oranıyla masaya oturmayı bize kabul ettirmektir.

Bu durum her ne kadar utanç verici olsa da gerçek şudur ki; sendikacılarımız işverenle pazarlık yapmak yerine, kaç dönemdir, elini taşın altına koyan biz işçilerle pazarlık yapmaktadırlar.

Toplantılar da söylediğimiz şey şuydu:

Yüzlerce milyon dolar ciro yaptırdığımız Şişecam’dan hakkımız olanı almak ve daha iyi koşullarda yaşamak için sendikamızın önderliğinde her türlü mücadeleye hazırız.

Sendikacılarımızın görevi kendi gizli pazarlıklarını bize dayatmak değil; cam işçisinin kararlılığını arkasına alıp bizim taleplerimizi işverenin önüne koyup kazanmamız için mücadelemize önderlik etmektir.

Yapılan taslak toplantıları sonucunda 3 arlık günü yapılacak sendika başkanlar kurulu toplantısında TİS taslağının son hali verilecek ve yılbaşında pazarlıklar başlayacaktır.

Buradan genel merkez yöneticilerimize ve şube başkanlarımıza söylemek istediğimiz şey şudur:

Bu toplantıda, aidatları ve mücadele geleneği ile bu sendikayı ayakta tutan cam işçilerinin taleplerine kulak tıkamaya devam ettikleri sürece, bizlerin anılarında ve Kristal-İş tarihinde kara bir sayfa olarak yerlerini alacaklardır.

Şu çok açıkça görüldü ki; biz cam işçileri iki cephe de mücadele etmek zorundayız.

Birincisi bu sendikal anlayışı değiştirmediğimiz, sınıf sendikacılığını hayata geçirmediğimiz sürece başarılı olma şansımız olmayacak.

İkincisi ve asıl mücadele alanımız ise, Şişecam işvereni ve sermaye hükümetinin işçi düşmanı uygulamalarına karşı durmaktır.

Bizim gerçeğimiz, maalesef aynı anda her iki alanda da kesintisiz mücadele etmek zorunda olduğumuzdur.

Bu mücadeleyi verirken en büyük silahımız, birliğimizdir. Birliği sağlamak için herkesi kucaklamalı, herkesi kazanmalı, hiçbir işçi arkadaşımızı ötekileştirmemeliyiz. Şu anki yönetimi bir şekilde desteklemiş olan arkadaşlara da seslenmek istiyoruz. Bölünmeyelim, birlikte hareket edelim. Bizim olan sendikamıza sahip çıkalım, onu hep birlikte bir mücadele örgütü haine getirelim. Ekmeğimizi birlikte büyütelim. Birlik olursak kazanırız. Bizim bu halimiz, başta Şişecam patronları olmak üzere, kullanım süresini çoktan doldurmuş, işbirlikçi sendikal anlayışın işine yarıyor.

Hükümet, patronlar veya işbirlikçi sendikalar bizleri yıllardır hepimizin aynı gemide olduğuna ikna etmeye çalışıyorlar. Ama görülüyor ki sendikacılarımız, çoktan Şişecam patronlarının gemisine binmiş, mutluluk içinde yol alıyorlar. Fakat cam işçisinin gerçeği, lüks içinde ve bizim alın terimizle zevk-i sefa sürenlerle değil, aybaşını getiremeyen, kart borçlarını ödeyemeyen, ailesinden destek almadan yaşayamayan işçi arkadaşlarla aynı gemide olduğumuzdur.

Bu bilinçle hareket edecek olursak hepimiz kazanır, daha iyi koşullarda yaşar ve çocuklarımıza daha iyi bir gelecek hazırlayabiliriz.

İnancımız odur ki, işçilerin birliği sermayeyi ve çürümüş sendikal anlayışı da yenecek, zafere ulaşacaktır.

ÖNCEKİ HABER

CHP'li Ayhan Barut: Yılın 6 ayı çalışan ÇAYKUR işçisi emekli olamaz

SONRAKİ HABER

Yalan habere hekimlerden tepki: Reyting uğruna hedef gösteriliyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa